• ve benzeri anlaminda kullanilan kelime. cumle icinde kullanip peki$tirelim.
    "- yok mu abi kibritin neyin?" [cakmak falan da olur anlaminda]
  • neyi diye de kullanılabilir, cümledeki duruma göre
  • (bkz: falan)
    (bkz: filan)
  • aslı olmayan ama dile oturmuş bir son ek. bir takının en iyi kullanımlarından biri.
    ne
    ne ile
    köpüğü de bol olmuş, gayri ziyade.
  • patronumda surekli duydugum beni ziyadesiyle gıcık eden kelime..

    -kuti kuti bana yeni çalışılanlar dosyasını neyin getirirmisin?

    -kuti kuti diyorum ki bunları ayrı bir dosyada neyin tutalım orjianelleri ana dosyada neyin kalsın...

    -kuti kuti beni becersene neyin...

    -kuti kuti bugun sıkkınsın neyin var neyin?

    -sayın patronum ananızı neyin...
  • ing.; wherein *
  • shakespeare i cezmi ersöz e çevirebilecek güçteki kelime. tiksiniyorum resmen
  • nefes neyin aldım
    neyin olur dediler
    gönül neyin verdim
    niyeyse dinlemedim
    neyin benim neyime
  • "vesaire", "falan", "gibi" anlamlarına gelen bu sözcük (anlamdaşı "ney"le birlikte) halk ağzı olması nedeniyle "derleme sözlüğü" dışındaki sözlüklere alınmasa da, aslında herkesin farkında olmadan hemen her gün, belki de günde beş kez kullandığı bir sözcüktür; kullanıla kullanıla soneke dönüşmüştür. şöyle ki :

    . sabah neyin > sabahleyin (sabağınan) = sabah gibi, sabah sularında.
    . öğle neyin > öğlenleyin > öğleyin > öğlen (öğleğinen) = öğle gibi, öğle sularında.
    . ikindi neyin > ikindiyin (ikindiğnen) = ikindi gibi, ikindi sularında.
    . akşam neyin > akşamleyin (akşamınan) = akşam gibi, akşam sularında.
    . gece neyin > geceleyin (geceğinen) = gece gibi, gece sularında.

    evet, hepiniz kullanıyorsunuz "neyin"i. anadolu türkçesiyle konuşsanız da böyle, türkçeyi hor görüp özenti bir saray ağzıyla bilip bilmeden konuşmaya çalışsanız da böyle... ister köylü olun ister kentli, durum bu; çünkü sevseniz de sevmeseniz de anadiliniz bu.

    *

    "neyin"in zamanla "-leyin"e dönüştüğünü nereden çıkarttın, örneğin var mı? diye soranlar için mahmut makal'ın anılarından geliyor (mehmet seyda - "çocukluk yılları" içinde, tdk, 1980; s. 183) :

    //kocadağ'ın arkasında bir tarlayı sürmeye gidiyordum her gün. havalar soğuktu. çarığın sırımı ayaklarımı kesiyordu da soğuktan duyamıyordum. kan kuruduğunda görüyordum. ikindinneyin köye dönünce ağanın kızı şıra tarhanasından dürüm yapıyordu bana. öküzlerin ahıra yerleştirilmesine ve yemlenmesine de yardım ediyordu...//
  • iyisiniz değil mi, bir sevinç ney yok?

    (bkz: ney)
    (bkz: nen)
hesabın var mı? giriş yap