*

  • güzel bir dil. curve, elective, midterm gibi sözcükleri barındırır bünyesinde.
  • (bkz: add drop)
    (bkz: make up)
    (bkz: repeat)
    (bkz: dismiss)
  • aşırı çalışmaktan overload olan beynin, kelimelerin türkçe correspondancelarını hatırlayamamasından dolayı comes into picture.
  • esaynmint kelimesi de oldukca populerdir, tahminlerime gore.
  • 1968 senesinde amerikalı bir öğretim üyesinin "siz nasıl ingilizce eğitim görüyorsunuz, hiçbiriniz ingilizce bilmiyorsunuz?" lafı üzerine o an o sınıfta olan sinan cemgil'in, herifçioğlunun suratına verdiği şu yanıttır odtü ingilizcesi:

    "biz odtü'de üç kelime ingilizce öğrendik: yankee go home"

    gerisi laf-ı güzaftır.
  • (bkz: pidgin)
  • genel olarak kötüdür. ancak okuma konusunda, neredeyse en alt düzeyi bile ingilizce kaynaklara erişmeye, odtülü okumaya erinmezse tüm dünyanın haberlerine, bilimsel, felsefi ve teknik fikir üretimine birinci elden ulaşma imkanı sağlamaya yeter.

    konuşma kısmında akıcılıktan uzak, özellikle telaffuz hatalarından daha önemli olduğunu düşündüğüm şekilde, türkçeye has cümle tonlaması yüzünden türklerce bile anlaşılması güç olan bir ingilizcedir. ingilizce öğretmenliği mezunlarında da böylesini görme olasılığı yüksektir. *

    edit: entraye asıl başlama sebebim olan ve dikkatimi çeken bir nokta da şudur ki, bir takım iktisadi idari bilimler fakültesi bölümü mezunu lisans ve y.lisans mezunlarında yazıları ve konuşmaları itibariyle pek bir akıcılık ve yetkinlik gördüm, bunu genelleyebilir miyim bilemiyorum, genel olarak beşeri tayfasından iyiler gibi.
  • eşimden duyduğum ayrı bir dil. ingilizce ogrenirken turkceyi unutuyorlar.

    "sana durumu şu an state edemedim" nedir aga?
  • derdini anlatacak kadar ingilizce diycem ama cumle kurma sorunu var. ogrencilerin %95'i toefl'da 100'u goremez.
  • course capacity is full.
hesabın var mı? giriş yap