püf noktası ^*

• artik dayanamiyipta
  "pufffffff" diye kendimizi biraktigimiz nokta
  
  o ara kadar sabretmish sabir abideleri bile bu noktada yenilirler
• guzin abla ve doktorunuz koselerinin yakinlarinda yer alan ve "murekkep lekesi nasi cikarilir", "nubuk ayakkabinizdaki ahududu recelini cikarmak icin yontemler" gibi super bilgiler iceren gazete kosecigi. bi nevi tip of the day.
• commodore dergisindeki ipuclari kosesinin ismi.
• puf noktasi isminin gelisi soyle bi hikayedir. cam sise yapilan bi atolyede usta super seyler cikartmaktadir ancak cirak kasar kasar bi turlu olmaz. "usta, ne is?" der.
  ustasi da boyle cama uflenecek yeri gosterir ve der ki "e puf noktasini bileceksin". olay boyle biseydi en dogrusunu bilen yazsin iste.
• bi usta varmış işte, kilden vazo testi falan yapıyolarmış çıraayla, ama çırak fırına veriyomuş sadece hazır aleti, bügün kendim yapiim demiş olmamış, ustasına sormuş o da annatmış demiş ki "testiyi fırına vermeden önce şöle her tarafına püff die üfliceksin, bu sayede kilde hapsolmuş hava baloncukları patlar, yoksa delik delik olur testi". "haaa öle miiii,eywallah yaa" demiş çırak ve sonsuza kadar mutlu yaşamışlar afaik
• (bkz: hamarat kadinlar icin puf noktalari)
• olayın bir başka alternatifi de şudur:
  bir demirci ustası çok yüksek bir maaşla bir fabrikaya transfer edilir. işler onun gelmesiyle birlikte oldukça iyi gitmektedir. demirler her zaman hatasız olmaktadır. patron bu adam ne yapar diye izlemeye koyulur. bakar ki beyefendi fırının karşısına geçip kibritini çakıp sigarasını yakar, alın demirleri diye bağırır başka da bir iş yapmaz. bir ay geçer iki ay geçer usta sigara içme dışında bir iş yapmamaktadır. patron adamı işten kovar fakat iki ay içinde iflasın eşiğine gelmiştir. ustamızı yanına çağırır güzel abicim der, dile benden ne dilersen anlat nedir bu işin sırrı. ustamız kibritini çakmakta alevin rengine bakmaktadır, demirler aynı renge geldiklerinde yeterince kızdıklarını anlar ve demirlerin çıkarılmasını emreder. işin püf noktası budur. kibritin alevine püf der.
• genelde turk kadinlarinin, gazetelerin eklerinde burclarindan bile once okuduklari kisimdir. okurlar, aa dogruymus, demek benim kekim o yuzden kabarmadi diye yorum yaparlar. kahve saatinde arkadaslarina, elti-gorumce gibi akrabalarina hava atmak icin, ne kadar becerikli ev hanimi olduklarini ispatlamak icin puf noktasi iceren bilgilerini soylerler. sonra yine bildiklerini okurlar; kekleri kabarmaz, lekeleri cikmaz.
• daghan kulegec in birbirinden tipsiz kizlarla oynadigi, senaryosu serkan altunigne tarafindan hazirlanan ve snek tv de ne zaman karsiniza cikacagi belirsiz olan skec.
  
  kiz arkadastan olay cikarmadan ayrilmak, hastasi oldugunuz manitanin eli nasil tutulur gibi konulardan dem vuran guzide mizah programi.
• bir çömlekçi ustası ve bu ustanın bir çırağı varmış. çırak ustasının yanında yıllardır çalışmaktaymış. her türlü şekilde ve ebatta testi ve çömleği çok büyük bir maharetle yapabilmekteymiş. ancak ne zaman ustasına "usta, ben artık ayrılmak istiyorum" dese, ustası hep "olmaz, daha işin püf noktasını öğrenmedin" diyormuş...aradan uzunca bir zaman geçmiş bizim çırağın canına tak etmiş ustasıyla helalleşip yanından ayrılmış ve kendi atölyesini kurmuş. çok güzel şekilli, her ebatta testiler yapmaya başlamış fakat yaptığı bütün testiler su sızdırıyormuş ve dolayısıyla kimse ondan alışveriş etmemiş. bir türlü de bunun sebebini bulamamış. en sonunda kös kös ustasının yanına geri dönmüş. ustasına sormuş, "usta usta, nedir bunun püf noktası?"..usta anlatmış: "bak oğul, testiye şekil verdikten sonra testinin içerisine üflersin. üflediğinde testinin üzerinde kabarcıklar gözükür. işte onlar püf noktalarıdır. o noktaları kapatırsın." ..işte bugün deyimlerde yer eden püf noktası bu püf noktasıdır.