• namık kemal'in eleştri yapıtıdır. fransız düşünür ernest renan'ın 1883 yılında sorbonne üniversitesi’nde yaptığı konferansı konu edinmiştir.

    (bkz: ernest renan)
  • ernest renan'ın "islam ve bilim" konulu konferansında öne sürmüş olduğu "ikisinin yolu hiç kesişmedi" tezine karşılık namık kemal'in "kesişmedi, çünkü müslümanlar hıristiyanların saldırılarına karşı kendilerini korumaktan fırsat bulamadılar" antitezini sunduğu eseri.

    eser, namık kemal'in sağlığında tamamlanıp yayınlanamamış, ölümünden sonra ahmet rıza bey tarafından geliştirilerek yayınlanmıştır.
  • namik kemal'in bu isimli bir eseri olmasinin yaninda boyle bir yazin turu var aslinda. ve o kadar da gerilere, renan'in 1880'lerde yazdigi yazidan sonra bir anda galeyana gelip ardi ardina "sen haksizsin renan ibnesi, seni kiniyorum ve sana laflar hazirladim" diye ortaya cikan mutefekkirlere, munevverlere (afgani, celal nuri, daha saymakla bitmez; ayrintisina girmek isteyen ducane cundioglu'nun vaktiyle divan'da yazdigi kitaptan hallice makalesine bakabilir) gitmeye gerek yok. soyle sozluk sathinda islam ve bilim konusuna deginilen bir entari silsilesine bakin, bildigin renan tezleri ve ona yonelik islami mudafaalar hemen tebaruz edecek. sene oldu 2012, bitmedi hala ve bitecegi de yok bu isin.

    ama sene olmus 2012, benim boyle doktorali, sakalini oyle degirmenlerde agirtmamis islam bilim tarihcilerim hala cikip "musluman bilim insanlarinin kesifleri, buluslari olmayaydi modern bilim dogmaz, dogamazdi" noktasindan yayin yapmaya devam ediyorlar. bir kisi de cikip "aga, biz modern bilimle islam'in uyusmazlik yapmadigini kanitlayalim diye hababam standart listeler olusturup bilimin ve bilimcinin dostu musluman alimlerinin taa kalubeladan bu yana yaptiklari katkilarin envanterini cikartiyoruz da bu 'bilim' denen mereti acep yanlis algiliyor, onu tarihsel olarak cok hatali kodluyor, bilimciligi elestirecegiz derken ayni diskurun tuzagina dusuyor olmayalim" demiyor. 19. yuzyil gibi ortaya cikmis "scientist/bilim insani" turunun ugrasi alani mahiyetindeki "science/bilim" kategorisi oyle eski devir ilmi faaliyetler icin artik pek kullanilmiyor, "bilimsel devrim" denen faullu kavram epeydir alasagi ediliyor, gunumuz (bilimci) kafasiyla bir araya oyle kolay kolay getirilemeyecek ilgi alanlarina sahip eskilerin buyuk alimlerinin, sozgelimi newton'un, kepler'in, galilei'nin, dogayi anlama/ogrenme yontemleri, "hmm, su kismi bilimsel, ama suralari tam bilimsel olmamis, onlari biz dislayalim, onemsemeyelim, gormezden gelip kendimize halel getirmeyelim" seklinde sansure, susturulmaya ugramiyorken bizim islam "bilim" tarihcileri hala ayni teraneyi caliyor, hala "efendim el-cezeri de sunu sunu bulmustu, kadizade de soyle buyuk bir pozitif bilimciydi, nasireddin tusi de tam nasalik adamdi" diyip duruyor.

    renan'in yaptigi trolluk, eyvallah. lakin sen de hala 120 yildir trollu beslemeye devam ediyorsun. bikmadin usanmadin mi?
  • fuad köprülü'nün, 1962 yılında tekrar neşretttiği, namık kemal'in türkçesi ile beni benden alan eseri.
    okumak için : pdf
  • namık kemal'den gerçek islam bu değil tadında bir savunma.
  • namık kemal’in, ernest renan’a karşı yazdığı eleştiri türünde eseri. renan müdafâanâmesi 1326/1908 tarihinde 56 sayfalık bir kitapçık olarak basılmıştır. namık kemal, renan müdafâanâmesi adlı eserini 29 mart 1883’te paris’te düzenlenen "l'islamisme et la science” (islâm ve ilim) adlı konferansta ernest renan tarafından islam dini hakkında ortaya konulan görüşleri çürütmeye yönelik yazmıştır.

    bu konferansta ernest renan, islam’ın ilmî açıdan insanların gelişmesine engel olduğunu ve müslümanların dinî merasimlerle tanıştıktan sonra fanatikleştiğini belirtir. böylelikle islam’ın müslümanlara yersiz bir gurur verdiğini iddia eder. renan’a göre islam dini, bünyesindeki felsefe ve ilmi öldürmüştür. renan, zihinlerinin kuşatılıp kafalarının bir çeşit “demir çemberle” sarıldığından dolayı müminlerin ilmi gelişmelere kapalı olduğunu söyler. ona göre demir çemberle kafaları sarılmış müminler yeni fikirlere kapalıdır. ayrıca renan'a göre islam, insan aklına zarar vermiş ve özgür düşünceyi bastırmıştır.

    namık kemal, renan müdafâanâmesi’nde ernest renan’ın ortaya koyduğu düşünceleri bazı noktalarda satır satır alıntılayarak onun düşünceleri üzerinden cevap vermeye çalışır.

    bu eserde namık kemal’in gayesi islam dininin ilmî açıdan ilerlemeyi destekleyici bir din olduğunu renan’a göstermek ve onun islam hakkında düşüncelerinin yanlışlığını ortaya koymaktır. namık kemal eserine ernest renan’ın hayat hikayesinin özetini aktararak başlar. bundaki amacı renan’a karşı ileri süreceği eleştirileri daha anlaşılır kılmaktır. kemal, ernest renan’ın islam konusunda “cahil” olduğunu iddia eder. hatta renan dışında avrupa’da islam diniyle ilgili çalışma yapan kişilerin de cahil olduklarının gösterilebileceğini ifade eder. namık kemal, avrupalıların islam’ın hakikatine ulaşamadıklarından şikayet eder. avrupalılar küçücük bir böceği detaylıca incelemek için bir insan ömrü harcarken, asırlarca dünyada hüküm sürmekte olan islam’ın karşısında bilmezlikten gelen bir tavır sergilemektedirler. onlar islam’ı yüzeysel bilgiyle incelerken kişisel düşünce ve duygularını kontrol edemeyip islam’a karşı sadece itiraz etme tutumu gösterirler. namık kemal’e göre avrupalıların islam’ı yanlış anlamalarının ve anlatmalarının nedenleri olarak avrupalıların yeterli araştırma yapmadan öylece yazmaları ve islam’la ilgili yazılmış eserlere yabancı kalmalarıdır.

    namık kemal eserde düşüncelerini ispatlama noktasında referans olarak kur'an-ı kerim’den ayetlerden ve hadislerden faydalanır. ayet ve hadislerden örnekler vererek her müslümanın ilim öğrenmesi gerektiğini ve islam’ın felsefe ile meşgul olmayı emrettiğini anlatır. yazar, çeşitli türk-islam bilginlerinin adlarını sayarak islam’ın hâkim olduğu memleketlerde ilmin gelişmişlik seviyesini gösterir. namık kemal’e göre eğer islam ülkeleri geri kalmışsa bu haçlılar ile tatarların islam ülkelerine vermiş olduğu zararlar yüzündendir. avrupalılar, müslüman ülkelerdeki asayişin bozulmasına sebep olmuştur. bundan dolayı müslümanlar ülkelerindeki saldırganlarla mücadele ederken ne eğitime ne de öğretime imkan bulabilmiştir.

    eserde bazı hususlarda namık kemal’in de bilmeyerek hataya düştüğü kısımlar bulunmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap