• güzel bir meslek. parası da iyi.
    (bkz: aktor) (bkz: aktrist)
  • yalan söyleme eşliğinde yanıltıcı hareketler yapmak

    örn. hasta rolü yapmak
  • (bkz: frp)
  • apaçık görünen öğle güneşi kadar gerçek olanın, yokmuş gibi ya da olmayanın gerçekmiş gibi gösterilmesi için bürünülen davranış şeklidir. "yalanın vücut bulmuş halidir" der kimi eskiler.

    bunalıkken keyifli görünmek, mutsuzken mutlu görünmek, sevmiyorken seviyormuş gibi davranmak en sık rastlanılan rol yapma çeşitlerindendir. seviyorken sevmiyormuş gibi yapıp yahut sevgiyi envai çeşit kategoriye ayırıp türlü türlü roller yapanlar vardır. aşıkken öküz rolü yapanlar vardır. öküzün sergilediği davranışı sergiler trene bakar dururlar. tren uzundur doğru ama elbet son vagonu görünür. öküz rolü yapan şahsiyetimiz hatasını anlar koşmaya başlar. öküzlükten çıkıp adam olsa da yetişemez trene. çita olsa neyse. gerçi çita olsa öyle seyreder mi bilinmez. belki haklıdır. bileti yoktur belki. napsın? izler durur öküz misali.

    rol yapmak ,öğretmenin rehberlik faaliyetleri içerisinde , öğrenci merkezli eğitim modelinde önemli yer tutar da günlük hayatta ne halta yarar henüz kesinlik kazanmamıştır. farklı rivayetler mevcuttur. misal; kimi kaynaklar mutsuzken mutlu rolü yapmanın mutsuzluğu ile mutsuz olacak insanların mutsuzluklarının önüne geçebilmek için gerçekleştirilen bir davranış olduğunu bildirirler. aynı kaynakların bir kısmı bu tür bir rol yapmanın bir boka yaramayacağını eninde sonunda rol yapan kişinin rolün ağırlığı ile rol yapmayı bırakacağını ve içine girilen durumun daha boktan bir hal alacağını söylerler. haklıdırlar. başka kaynaklar; kişiye yüklenen zor, alakasız, istenmeyen, yaşam sürecinin doğru istikametten sapmasına sebep olabilecek roller nedeniyle kişinin rol yapma konusunda ustalaştığını ancak bu ustalığın iyi bir meziyet olmaktan ziyade içinden çıkılamaz durumlara sebep olduğunu savunurlar. onlar da haklıdırlar.
  • hayata uyarlandığında kendi yüzeysel mutluluğumuz ve çevreyi tedirgin etmemek uğruna yapılması gerekilen aktivite.
    (bkz: show must go on)
  • (bkz: acting)
  • oynamaktır.gercekte olması gerekenden farklı davranmaktır.cogu zaman,mecrubiyetler eşliğinde kabiliyetini kullanmaktır hayata karşı.
    mutsuzlugunun başkaları tarafından anlaşılmamasını istedigin zamanlarda tebessüm edebilmektir.kendinle verdigin sinir harpleri sonucunda başarıya ulaşmaktır.en başta kendini ve sonra karşındakini kandırmaktır.
  • arkadaş çevrene,ailene mutsuz olduğunu belli etmemek için sahte gülücükler atmak.
  • hayatın bir parçası.
hesabın var mı? giriş yap