• hayata uyarlandığında kendi yüzeysel mutluluğumuz ve çevreyi tedirgin etmemek uğruna yapılması gerekilen aktivite.
    (bkz: show must go on)
  • apaçık görünen öğle güneşi kadar gerçek olanın, yokmuş gibi ya da olmayanın gerçekmiş gibi gösterilmesi için bürünülen davranış şeklidir. "yalanın vücut bulmuş halidir" der kimi eskiler.

    bunalıkken keyifli görünmek, mutsuzken mutlu görünmek, sevmiyorken seviyormuş gibi davranmak en sık rastlanılan rol yapma çeşitlerindendir. seviyorken sevmiyormuş gibi yapıp yahut sevgiyi envai çeşit kategoriye ayırıp türlü türlü roller yapanlar vardır. aşıkken öküz rolü yapanlar vardır. öküzün sergilediği davranışı sergiler trene bakar dururlar. tren uzundur doğru ama elbet son vagonu görünür. öküz rolü yapan şahsiyetimiz hatasını anlar koşmaya başlar. öküzlükten çıkıp adam olsa da yetişemez trene. çita olsa neyse. gerçi çita olsa öyle seyreder mi bilinmez. belki haklıdır. bileti yoktur belki. napsın? izler durur öküz misali.

    rol yapmak ,öğretmenin rehberlik faaliyetleri içerisinde , öğrenci merkezli eğitim modelinde önemli yer tutar da günlük hayatta ne halta yarar henüz kesinlik kazanmamıştır. farklı rivayetler mevcuttur. misal; kimi kaynaklar mutsuzken mutlu rolü yapmanın mutsuzluğu ile mutsuz olacak insanların mutsuzluklarının önüne geçebilmek için gerçekleştirilen bir davranış olduğunu bildirirler. aynı kaynakların bir kısmı bu tür bir rol yapmanın bir boka yaramayacağını eninde sonunda rol yapan kişinin rolün ağırlığı ile rol yapmayı bırakacağını ve içine girilen durumun daha boktan bir hal alacağını söylerler. haklıdırlar. başka kaynaklar; kişiye yüklenen zor, alakasız, istenmeyen, yaşam sürecinin doğru istikametten sapmasına sebep olabilecek roller nedeniyle kişinin rol yapma konusunda ustalaştığını ancak bu ustalığın iyi bir meziyet olmaktan ziyade içinden çıkılamaz durumlara sebep olduğunu savunurlar. onlar da haklıdırlar.
  • darren paul fisher'ın yönettiği frequencies'te, marie ve zak arasındaki diyaloğun ardından gelen, bir grup arkadaşın fotoğraf çektirme sahnesinde anlam bulan ifadedir. kendi fotoğrafımı çekmeyi ya da çektirmeyi rol ya da -mış gibi yapmanın başka bir şekli olarak gördüğüm için sevmiyorum sanırım. diğer yandan bu ilginç ve kafa karıştıran filmi izlemenizi tavsiye ederim.

    "- nasılsın?
    - selam vermek için mi, yoksa cidden mi soruyorsun?
    - cidden soruyorum.
    - hâlâ makineyim, hâlâ arızalıyım.
    - hâlâ bekliyor musun?
    - bekliyorum, rol yapıyorum, ama sanırım herkes böyle yapıyor."

    fotoğraf çekilirken
    fotoğraf çekildikten bir saniye sonra
  • eğer çocukluğundan beri rol yaparak büyüdüysen zor olmuyor rol yapmak. bence ancak güçlü insanlar rol yaparlar. duygularını saklayabilmek hissetmediklerini hissediyormuş gibi gösterebilmek gerçekten güç ister. bu gücü de yalnızlıklarından alırlar.

    yalnızlar dediysem, yalnız bırakılmış değillerdir sadece yalnızlığı seçmiş insanlardır. bunun temelinde de güvensizlik yatıyor. kimseye güvenememek...

    ben de rol yapan insanlardan biriyim. alkol alırken bile içerde hapis tuttuğum yanımın serbest kalmasına izin vermiyorum. daha genç ve tecrübesizken en azından sarhoşken hapisteki yanım firar edebiliyordu. yıllar geçtikçe farkında olmadan duvarları o kadar yükseltmişim ki, şimdi kendim bile kıramıyorum o duvarları.

    feg kızmaz, feg üzülmez, feg aşık olmaz, feg de vicdani ve etik değerler yoktur. yıllardır bu role öyle kaptırmışım ki kendimi evet artık kızmak istesem de kızamıyorum, üzülmüyorum ya da üzüldüğümü hissetmiyorum, aşık olmuyorum olamıyorum ya da biraz dürüst olayım aşkın geldiğini hissettiğim de oradan o insandan kaçıyorum. vicdani etik değerlere gelince sanırım onların hiç bir önemi kalmadı gözümde.

    gün geçtikçe benimsediğim role kendimi kaptırıp insanlığımı unutuyorum ya da yalnızlığımı büyütüyorum.
  • sahip olduklarindansa sahip olmak istediklerini gostermenin daha kolay gelmesi.
    sorumlu hissetmemekten oturu duyulan gamsizlik.
    "n'asolsa benden cikti"cilik.
  • oynamaktır.gercekte olması gerekenden farklı davranmaktır.cogu zaman,mecrubiyetler eşliğinde kabiliyetini kullanmaktır hayata karşı.
    mutsuzlugunun başkaları tarafından anlaşılmamasını istedigin zamanlarda tebessüm edebilmektir.kendinle verdigin sinir harpleri sonucunda başarıya ulaşmaktır.en başta kendini ve sonra karşındakini kandırmaktır.
  • çalışırken yaptığım şey. çalışıyormuş gibi.
  • dünya, rolünü iyi oynayanlar için eşsiz bir sahne.

    “bütün dünya bir sahnedir,
    ve bütün erkekler ve kadınlar sadece birer oyuncu;
    girerler, çıkarlar.
    bir kişi birçok rolü birden oynar.
    bu oyun insanın yedi çağıdır.”
    william shakespeare
  • (bkz: frp)
  • toplum içinde yaşadığın sürece rol yapmak zorunda kalırsın. ve her rol, seni er ya da geç kendin olmaktan çıkartacaktır.
hesabın var mı? giriş yap