• roma imparatorlugunu resmi olarak yonetmis kisilere verilen ad...

    (bkz: sezar)
    (bkz: ceaser)
  • soylara göre listesini şöylece görebileceğimiz meslek grubu;

    http://www.gezzo.net/romaimpsoyu.html
  • dönemine göre imperator, augustus, caesar, princeps, nobilissimus, pater patriae, perpetuus, dominus noster, pontifex maximus , tribunicia potestas, autokrator veya basileus ünvanları ile anılan, yaşadıkları dönemde genellikle dünyanın en güçlü kişileri.

    ilk roma imparatoru julius caesar'ın yeğeni ve evlatlığı gaius octavius adındaki augustus'tur. taht ünvanı imperator caesar divi filius augustus'tur. julius caesar sanılan aksine imparator değil roma'nın son diktatörü olarak kabul edilir.

    klasik dönemin son imparatoru ise birinci theodosius kabul edilir. klasik dönem mö 27- ms 395 tarihleri arasıdır. ms 476 yılında sona eren batı roma'nın son imparatoru romulus augustus, doğu roma'nın ise constantine xi'dir.
  • ölüm döşeğindeyken, son nefesleri olduğunu hissedince, birden ayağa kalkarak bağırır: "bir imparator ayakta ölür!" subayları, ayaklarının üstünde ölebilmesi için kollarından tutarlar.

    edit: imparator vespasian'dır.
  • yan yatarak üzüm yemesiyle ünlüdür.
  • diyarbakır-yozgat ile paris-londra arasında bir ülke yöneten adamlardır.
  • asla olmak istemeyeceğim bir şey. dışarıdan çok güzel görünüyor aslında. öyle sıradan bir imparatorluk da değil, bildiğin roma imparatoru. zamanının dünyasında vasıflı insanların %80'ine yakın bir oranı kendi sınırları içerisinde tutmuş çok büyük bir imparatorluğun başında olan adam.

    şimdi her şeyden önce arzu edilen bir mevki. herhangi bir veraset sistemi de olmadığı için bir lejyon tarafından imparator olarak seçilmiş bir gaspçı tahtını alabilir, saray oyunlarıyla bir senatör yerinize konabilir veya saçma sapan sebeplerle tahtından olabilirsin. roma imparatoru olmak için tek gereken şey önünde kim duruyorsa üstüne basıp yoluna devam etmek.

    hadi diyelim hatalar yapıldı, roma imparatoru oldum. her şeyden önce güveneceğim biri yok. ülke açlıkla boğuşuyor, millet fakirlikten tapınak taşlarını söküp çalmaya başlamış. ordu desen maaş da maaş diye çırpınıyor, yozlaşmış devlet görevlileri rüşvetlerden bir servet edinmiş, yanımdaki adamlar ''şunun bi ayağı kaysa da hemen yerine çöksem'' diye ellerini ovuşturuyor.

    hadi diyelim bunları da hallettim. radikal reformlar yaptım ve refah kazandırdım ülkeye. yolları tamir ettim, tapınakları düzelttim, askerlere maaşını verdim, yozlaşmış olanların tüm malvarlıklarını kamulaştırdım. hatta yetenekli ve vasıflı insanların cebine para koydum adam ettim, roma'nın iyiliği için kullandım.

    tamir ettiğim yollar sayesinde yerime göz koymuş generaller* daha kolay bana ulaşabilir, sıradan halka yatırım yaptım diye askerler daha fazla maaş isteyebilir*, vasıflı insanlar topladıkları popülariteyle kendilerini imparator ilan edebilir, ekmek teknelerini elinden aldığım devlet görevlileri de bu gaspçıların arkasında durabilir.

    hadi diyelim tüm bu gaspçıları teker teker çim biçer gibi ordularıyla biçtim. şimdi bu biçtiğim ordular da benim ordularım olduğu için sınırlar başıboş kalacak ve hop barbarlar sınırlardan akın edecek. halk nezdinde popülaritem düşecek ve yine başa döneceğim.

    ya hadi onları da çözdüm. dört bir yanım hain doluyken günde sadece dört saat uykuyla gaspçıları biçtim, askere alım şartlarını iyileştirdim ve askerliği prestijli bir mesleğe dönüştürdüm, yollar tamir oldu, herkesin karnı tok, sınırlar güvenli, insanlar memnun. baktılar bu dava bensiz olmuyor, ille de augustus ille de augustus diye herkesi arkama almışım. yine de sıkıntıdayım. peki neden? çünkü sebepsiz yere de öldürülebilirim.

    allemanniler, jutlar, sarmatlar, carpiler, gotlar gibi bitmek tükenmek bilmeyen barbar kabilelerini teker teker hatta üst üste koyarak yenmiş bir imparator örneği var elimizde. üçe bölünmüş imparatorluğu birleştirmiş, enflasyonu yenmiş, toplayabileceği bütün maximus ünvanlarını toplamış aurelianus neden öldürüldü dersiniz? kendisi çok sertmiş. sorumsuz subaylara karşı çok sert davranıyormuş ve paşalarımız bundan rahatsız olmuş ve öldürmüşler. ya bunu da boşverin, şehir kuşatması uzun sürdü diye öldürülen imparator var roma'da daha neyin ünvanı, şanı, şöhreti, davası?

    diyelim bir lejyonerin karısıyla kaçamağım oldu. kocası tarafından kazandığım bir savaşta herkesin ortasında öldürülebilirim. diyelim erkeklerden hoşlanıyorum ve çok fazla erkekle ilişkim oldu diye öldürülebilirim. uzun dönem barış getirdim diyelim ve sarayda sıkıldığım için dışarı çıktım. normal insanların halini hatrını sordum diye öldürülebilirim. peki neden? çünkü halk nezdinde tanrı olarak görülüyorum ve benim de onlar gibi olduğum öğrenilirse popülaritem düşer. bu da öldürülmem için bir sebeptir. sadece bana çok yakın insanlarla görüşebilirim. bu genelde ya annem olur ya kızkardeşlerim ya da işte kayınço, enişte falan. tabi bu da özellikle ilk dönem imparatorlarında gördüğümüz ensest ilişki dedikodularının kaynağı.

    dışarı çıkıp kaçamak yapamıyorum, tebaamın durumu nedir sorup soruşturamıyorum, ailem dışında kimseyi göremiyorum, arkadaşımla dışarı kahve içmeye bile çıkamıyorum ama sorsan imparatorum tabi. sezar'ım, augustus'um haşmetliyim. yersen tabi.

    insan tekrar kendi kendine soruyor doğal olarak, bir insan neden roma imparatoru olmak ister?
hesabın var mı? giriş yap