ruthless people

• zaz ekibinin danny de vito ve bette midler'li filmi. senaryo bir o'henry hikayesinden alinmadir, cok komiktir. turkceye de garip bir isimle cevirmislerdi ama hatirlayamadim.
• klasik 80s filmlerinden.. title song'unu mick jagger soylerdi..
• parçanın soundtrack'i pek zengindir.
  luther vandross-give me the reason
  kool and the gang-dance champion
  mick jagger-ruthless people
  1986 yapımıdır.
• turkçeye "karımı kaçırdılar" şeklinde çevrilmiştir ki bu, filmi izlemeden dahi gülebilmenizi sağlar..
  
  filmi izledikten sonra ise sahneler aklınıza geldikçe bir daha gülersiniz. sonra filmi takıp bir daha izleyeyim der ve bir defa daha gülersiniz.. bu böyle gider, siz gülersiniz.. siz güldükçe o dvd player'de döner, siz gülmeye devam edersiniz..^*
• zaz ekibi tarafından yönetilmiş olmasına rağmen senaryo kendilerine ait değildir ve bu da filmde gafil avlayan absürd esprilerin olmadığı anlamına gelir. yine de bence değerinin altında ilgi görmüş, zeka dolu olmasa da ilgi çekici bağlamalarla örülmüş, görülesi bir kara komedi kendisi.
  
  bill pullman'ın da sinemadaki ilk rolü olma özelliğiyle kendisinin röportajlarına eşlik ediyor.
• hikaye olarak kemal sunal'ın varyemez filmine çok benzeyen kara komedi filmi.
• sonu terse yatırmalı criminal filmlere benzeyen finali ve danny de vito ile bette midler'in dikkat çekici performanslarıyla, absürtlük seviyesini bir şekilde koruyan yapım.
• kafa dağıtmalık ve eğlenceli 80's filmi. danny devito'nun verdiği tepkiler oldukça komik.
• arka planında erkek egemen dünyada ezilen kadınların anlatıldığı filmdir. hikaye boyunca erkeklerin rekabetçi tavırları, güç istekleri ve şehvet arzuları arasında kadınların çektikleri çilelere tanık oluyoruz. danny devito'nun karakterinden başlarsak; adam kısa boylu, çirkin ve şişman. bunun yanında ise zengin ve güzel bir hayatı var. fakat bu ona yetmiyor. ille de fazlasını istiyor. nefret ettiği eşi aslında ona oldukça fazla. ama erkek işte, hiçbir şey ona yetmiyor. mal varlığının hepsine sahip olabilmek için eşini hunharca öldürme planı yapıyor. ama bir bakıyor ki eşi kaçırılmış. tabi sevinçten havalara uçuyor. fidyeyi ödemeyi reddediyor ki eşini öldürsünler. bu sırada bette midler'ın karakteri de saf, kocasının kendisini kurtaracağını sanıyor. kaçırıldığı evde mahsur kaldığı bodrumda kendisini spora veriyor daha güzel bir vücut hayaliyle. rocky tarzı montaj sahneleriyle idman yaptığını görüyoruz. aerobik yapıyor, ağırlık çalışıyor, hatta oldukça yaratıcı aletlerle yapıyor idmanlarını. içinde bulunduğu kriz anını direk fırsata çeviriyor. o sırada kocası bütün işi elini yüzüne bulaştırmakla meşgul. zaten film boyunca bütün erkek karakterlerin beceriksizliklerine şahit oluyoruz. fidyeci çiftten erkek olandan bahsedelim şimdi. konu şu sam stone bunun eşinin spandex mini etek fikrini çalıp milyonlar kazanmış bu ikisi de intikam için adamın eşini kaçırıyorlar. şimdi burada planı çalınan kişi helen slater'ın karakteri. ama bu kaçırma ve fidye olayının kocasının aklından çıktığını tahmin edebiliyoruz. beceriksizlikleri yüzünden neredeyse yakalanma noktasına geliyorlar. halbuki iki kadın bodrumda tek başlarına kaldıklarında gayet iki iyi arkadaş olup aralarındaki soruna çözüm getiriyorlar. ataerkil düzenin her şeyi şiddetle çözme eğiliminin eleştirisini görüyoruz burada. dikkat çekmek istediğim bir nokta da iki düşman erkek karakterin ikisinin de satıcı olmaları. bir de sam stone'un metresi ve onun sevgilisi var. bu çiftte de daha akıllı olan kişi kadın karakter yani carol. carol'ın sevgilisi earl tam bir şapşal. sam'i video çektiğini sanırken emniyet müdürünün zina anlarını çekmiş. emniyet şefi kadınla şevişirken ona neredeyse şiddet uyguluyor ve bağırmasından zevk alıyor. filmin her anında erkeklerin aptallıklarına ve hayvansı içgüdülerinin kurbanı olduklarına dikkat çekilmiş. kadınları öldüren seri katil de savımı destekleyen başka bir detay. ken kessler karakteri ancak eşi ve barbara ile birlikte hareket ettiğinde işleri yoluna koyabiliyor. filmin bu saydığım nedenlerden ötürü çaktırmadan feminist bir duruş sergilediğini söyleyebiliriz.