sürüş
-
sürmekten sürüş. ingilizcesi driving veya riding olan hede.
motosiklette sürücü-artçı çifti olarak yol almak her bakımdan değilse bazı bakımlardan aşka, ilişkiye benziyor.. her iki kişi de yolda gördük yaşadıklarını birbiriyle paylaşmak istiyor, bağırarak da konuşsalar susuyormuş gibi sesleri duyulmuyor, anlaşılmıyor. yapılabilir bir şey değil. konuşma isteği, paylaşma isteği anormal değil normal, sadece olabilir değil. örneğin artçı gevşemek kendini bırakıp uyumak isteyebilir; sürücü sürmeyi bırakıp artçıya sarılmak isteyebilir. onlar da olmaz. arkadaki uyuyamaz, öndeki gidonu bırakamaz, tam istediği gibi sarılamaz. kaşıklama sarılışabilirler, yüzyüze veya bacak omza yapamaz, yataktaymış gibi kucaklaşamazlar. en iyi aşk yolculuğunun bile duygularımıza ters ve yetersiz gibi geldiği durumlar olacaktır, anımsayın. bu nadir aksilik değil, kural. ikili birbirlerinin bedenlerine dokunabilirler, körebe gibi, görülme garantisiyle değil duyulma hissedilme umuduyla olur. herkes dokunup sarılmayı kendi önünden ve olanağından sürdürür, karşılıklılık ve eşitlikten emin olunamaz. motorun aldığı hız ilişkideki ortak duygu genliği, yüksekliğidir. yeterliyse yolculuk sürer, değilse yavaşlamanın peşinden ya durma ya devrilme gelir. aşırı hızın da kendi riskleri vardır. her yolculuk ve çift sürüşü kendine göre. ilişki bitimi veya yeni evreye girişi, durmak, devrilmek veya mola ile benzeşebilir. belki tipik duygu yelkeniyle gitmeyen ilişkiler motor yolculuğuna benzemiyordur. hatta motordan iyisi tandem yamaç paraşütü gibi olan ilişkiler de vardır. uyuşturucu katkılı mıdır onlar ne bilemedim. veya aynı aşkın bir başka benzetimi de sayılabilir. benzetme bu alemlerde hatasız olmaz, hatalı da sayılmaz. (bkz: aşk motoru)
(bkz: sürücü), sürmek/@ibisile
(bkz: ileri sürüş teknikleri)
(bkz: sürüş keyfi)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap