• bir ayten mutlu şiiri.

    oğlum bu mektup
    incelen ipeklerin çığlığıyla yazıldı
    o yüzden bağ evlerinden,
    camlardaki kadife mevsimlerden
    akşam üstlerinden, gülüşlerden söz etmeyecek
    bu mektup incinen bir tarihin topraklarında
    yitik oğulların soluğuyla yazıldı
    ve belki eline geçmeyecek
    emanette unutulan bavullar, suskun saatler
    geri dönmeyen askerler gibi
    geri de dönmeyecek

    umutsuz bir aşk gibi beklerim seni
    hayat, o yeşim taşı, gözyaşıyla yıkanan yüz
    amansız bir lodos sersemliği bende
    elinde silah, gittin gideli

    oğlum, susmayan ateş
    değişimin ateşi
    ekmeğin hamurunu karan ateş,
    kardı seni rahmimde
    kırılacak mücevher gibi taşıdım seni
    büyüttüm karda açan çiçekler gibi
    vatan dedim sırçadır, iyi koru, düşüverir elinden
    toprak evindir ve komşudur ruhlar evlere
    tuz alır, tuz verirler
    toprak tuza benzemez ki ey oğlum
    elinde silah, böyle nereye?

    yaralanmış gün bu, kayıp tarih, kirli milat
    tuzu zehir okyanus, satılık kan, can verdiğim
    başak oğlum, ağulum, nedir ki yirmi bir yaş?
    ad veremedin daha gölgendeki deliye
    dünyayı çıplak görmedi ki gözlerin
    kurşun asker değilsin ki,
    kumda biten kardelen
    kendi kendini onaran evren
    değilsin ki
    dönsen de,
    bırakıp geleceksin orada gençliğini

    nar ağacı, gül dalı, akasya çağı
    gün doğurmadın daha kara güneşe
    aşklar seni beklerken,
    ve beklerken çocukları analar
    ve beklerken oyuncaklar, elimsendeler
    ve çocuklar beklerken mermileri,
    son icat bombaları
    oğlum, taşıyarak yaprakların sesini
    böyle nereye?

    çünkü barış namludaki türküdür
    miğfere ekilen güldür ey oğlum
    ve cehennem içimizdedir bizim

    ola ki cehennem çatlarsa yüreğinde
    korkma, kırılan sessizlik ol,
    titrek, belirsiz ve çarpık köşeler
    parçacıklara dağıldığında,
    yüzler birbirini ufalttığında
    korkma, suya dokun ve yüreğine
    toprağı sar, taşa işareti sor, gör anın yarasını
    hayatın ruhu ol, sözlerin efendisi
    korkunun zafere dönüştüğü an
    o altın öpüş değdiğinde alnına
    can ışıktan aynadır, yansıtır diğerini

    ve cennet içimizdedir bizim
    ola ki cennet çatlarsa yüreğinde
    sakın unutma oğlum
    ışık suda kırılır, su aynalarda
    aynalar suda kırıldığında
    ölüm de hayat gibi
    eşsiz bir armağandır insana.
hesabın var mı? giriş yap