• [tags: america, mason, masonik, arabic, fahişe, kalamış, parkı, atlantis, semih, şentürk, hatun, yahya, kımız, murat, belge, önü, boşken, iyi koşan, kolin, kazım, hollanda'nın başarısı, tesadüf.]

    [eser türkiye'de satılmıyor sanırım, aradım maalesef bulamadım. ben de amerika'daki carolina university'de anaokulu öğretmenliği ve edebiyatı bölümünde taze profesör doktor olan dostum mr. emûltôrrént'e sipariş verdim, taze yolladı.]

    6 saat kadar süren iki volümden oluşan belgesel; genel hatları bakımından benzemiyor okuma özürlülerin ve hissizlerin zeitgeist the movie'sine fakat çıkış noktası ve izleyicide bırakacağı etki açısından onunla aynı düzlemde: "bakın bugüne kadar size anlatılan her şey yalan ve sahtedir. aslolanı öğrenmek istiyorsanız öyle masonik şifrelerle falan da uğraşmanıza pek gerek yok, her şey gözünüzün önünde. açın okuyun platon'u, francis bacon'ın nova atlantis'ini hatta ünlü mason kuramcı manly palmer hall'un gelmiş geçmiş en muazzam kabalistik, sembolik, mistik felsefe derlemelerinden olan "the secret teachings of all ages: an encyclopedic outline of masonic, hermetic, qabbalistic and rosicrucian symbolical philosophy" başlıklı eserini okuyun (siz de şuradan okuyabilirsiniz: http://books.google.com/…oom_jzq2zypxzrlu#ppp1,m1); daha sonra gidin amerika birleşik devletleri'nin tohumunda neden hiristiyanlığın değil de pagan dünyasının & kültürünün etkileri hakimdir, ona bakın. sanatsal ve yaşamsal öğeleri iyi inceleyin, göreceksiniz ki bay başkan g.w. bush'un afganistan'a ve ırak'a saldırmasının özel bir anlamı vardır! çünkü amerikan neyşını ("american nation") aslında iki ingilizin, bacon ile kraliçe elizabeth'in kafa kafa verip de kurgulamış oldukları, diğer bütün neyşınlara üstün gelecek olan yeni dünyanın üstün gücünden başka bir şey değildir!"

    bacon'ın masonik kimliği ve yine bu ve başka çerçeveler içinde incelenmiş olan nova atlantis'indeki "salomon'un evi" vurgusu belgeselin ilk bölümüne damgasını vurduğundan, onun alt başlığını "the new atlantis" yapmışlar. (http://www.imdb.com/title/tt0814308/) tam bu noktada ufak bir hatırlatma yapmak istiyorum. batı aleminde her daim bacon'ın bilim anlayışının occultism'le bağlantısının olduğu vurgulanmıştır. bacon'ın eserlerinde, bırakmış olduklarında aslında kendi düşüncelerine, niyetlerine çok fazla delil bulamayan kimi tipler ise (özellikle de koyu hiristiyanlar ve son yıllarda harun yahya gibileri) en basitinden batılıların invisible college diye bildiği tasarımını occultist - alchemist theophilus schweighardt'ın yapmış olduğu invisible college'ı (http://z.about.com/…/3/sgalleryinvisiblecollege.jpg) sapkın düşüncelerin sembolü olarak görmüştür. oysa bir kuramcının, düşünürün, felsefecinin görüşlerini en iyi anlayacağımız şey metinleridir. işgüzarların metinde yazmayanları öne sürüp, gizli mana arayışına girişmesi, en nihayetinde dayanaksız, kimi uyduruk söylemlere saplanmış olmalarına sebep oluyor. bu her zaman böyledir. bir örnek verip konuyu kapayacağım, bakın harun yahya'nın göze görünen ilminden (!) ne taşıyor: "pozitivist bilim anlayışını geliştiren ve bu nedenle de aydınlanma çağının öncüsü kabul edilen francis bacon, tapınakçılar'ın ve doğal olarak da mason ve gül-haç örgütlerinin büyük üstadıydı. ve bu örgütlerin tek amacı da dünya düzenini ele geçirmek ve dünyaya kendi sapkın inançlarını empoze etmekti. ancak büyük üstad'ın bu planı gerçekleştirmesi için metafizik güçlere sahip çok büyük bir kitlenin onun takipçisi olması gerekliydi. bu bacon'un ilk hedefiydi. bacon umduğu önemli güçleri elde etmek için bilim yolunu seçti ve bilimin her türlü dini düşünceden arındırılması gerektiğini savundu." (http://www.ilmiarastirma.net/…pg=detail&number=7880) konumuzun özü bu değil, ama bacon külliyatını derin bir şekilde inceleme imkanı bulmuş biri olarak söylemeliyim ki, bacon sadece "dinde hem içsel hem dışsal manada birlik" düşüncesini gütmemiş aynı zamanda hiristiyanlığı birçok sahadan delillerle yücetlmeye girişmiştir. dinin varlığını insanın beşeri ve sosyal hayatı için kaçınılmaz görmüştür, en basitinden felsefeyi bile dine/tanrı'ya ulaşmada araç olarak görmüştür. metinlerinden sayısız örnek verebilirim. zaten "secret mysteries of america s beginnings" 'in ilk volümüne konu olan novum atlantis'in özünde hiristiyanlık eleştirisi vardır ancak bu bir nevi reform gerekliliğine işaret eder, onun ortadan kaldırılmasına değil. zaten kıraathane ağzıyla konuşmak bile yeterli, dönemin şartlarını düşünürsek, bacon gibi bir oportunistin, bir pragmatistin, bir rüşvetçinin, "işini iyi bilen" uyanık bir kafanın metafizik kudrete sahip bir ordu niyetini beslemiş olabileceğini düşünmek saçmalığın ta kendisi. ha böyle bir kafa aynı zamanda nasıl aydınlanmanın (kendi deyimiyle) motoru, rehberi, "fener tutan"ı olabilir ki? bu konuda umarım ileride başka başlıklarda veya daha ciddi bir çalışma sonunda bir kitapta, akademik bir çalışmada üzerinde durma imkanımız olur. zira kavimler helakı bahsinde anakronizme saplanıp, başka bir yüzyıldan verileri bambaşka bir yüzyıldaki başka bir olay için bile kullanabilen şark kurnazlarının eteğine yapışmaya meyillilerin bol olduğu bir ülkede ilmi araştırma'lar da ancak bu kadar pislik içerebilir!

    aslına bakılırsa ekşi sözlük database'inde bu başlık altında bir "seri entiri" geliştirebilir, bu entiriyi de silsileye giriş olarak değerlendirebilirim. evet evet, böyle olması daha iyi, hem söylemek istediklerimi bir kere de, aceleyle aktardığımda eksik kalan bazı hususlar oluyor (yalan tabi hepsi. aslında yazacaklarım çoktu da, birazdan hollanda - rusya maçı başlayacak, onu izleyeceğim); hem de bu denli kimi amerikalılara veya ışığın vurduğu aydınlanmada gözyaşında yeni kudüs'ü biriktiren kimi insancıklara (ne masonik bir tabir oldu anam avradım olsun) "vay anam vay neler donmus serhat ya" dedirten şifreler, gizemler, kodlar, semboller bütünü içinde atlantis'in soğuk sularına dalarak diğerlerinden ayrılan müstesna bir derleme niteliğindeki bu nadide eseri yudum yudum içebilmiş olalım; güneş şahitti aşkımıza; hiroşima'da ölen bir kızım; o bizim denizlerimiz; bohemain rhapsody, semiiihh semiiihh semiiihh semmiiihh semiiihhh semiiihh...

    olabilecek en kötü entiri sonu.

    asıl girişi sonraya bırakıyorum, bundan olsa olsa 356. baskıya içi geçmiş orhan pamuk önsözü olur. ben maç izlemeye kaçar. kib. hadi rusya. beş çekicez.
hesabın var mı? giriş yap