sedat umran
-
kendisiyle tanışma şerefine önceden nail olunup da bugün itibariyle tekrar görüştüğümüz hayli yaşlı ama şiirden, kültürden ve dilden hala kopmamış,kopamamış fotoğrafik hafızaya sahip (hafızasındaki şiirleri ,kendisininkiler de dahil olmak üzere antik bir tonlamayla okuduğunu işittik ama gözlerimizi de yumduk o anda.. en büyük saadet de ,nietzsche' nin bir şiirini önce almanca, sonra türkçe okumuş olmasıdır.behçet necatigil'den ,ziya osman 'a kadar birçok mühim ve merhum şahsiyetle de zamanında ahbaplığı olduğunu öğrendik. bu arada hafızasının kuvvetli oluşuna dair küçük serzenişi bize borges 'in '' bellek funes,, hikayesini hatırlatmıştır. diğer bir güzellik de, gelirken bizim için aldığı taze cevizleri gazoz eşliğinde yerken,fazıl hüsnü 'nün almancaya da çevirdiği ''matara,, şiirini yorumlaması olmuştur. nazım hikmet 'in salkımsöğüdünü almancaya çevirmiş olması önce bizi amanın nasıl olur diye şaşırtmış, fakat sonra salkımsöğüdün almancada ''kederli söğüt,, anlamına gelecek bir karşılığı olduğunu söyleyerek bizi ağlatmıştır.. ağlama salkımsöğüt..
kendisi dışındaki şairlerin metafizik duyarlığa yaklaşamadığını, bu yüzden de bir kıymet-i harbiyeleri olmadığını da (maalesef) iddia etmiştir ki, şairliğine vermişizdir tamamen..
ayrıca birtakım biyografik mühimmat da geçmiştir elimize. halenur, lalenur, güldenur için yazılmış şiirler ve hatta halenur için yazdığı ''kardeşim olur musun,, mısrasını sırf kocasından çekindiği için bir kamuflaj olduğunu da itiraf etmiştir. eşyanın şairinin yalnızlıkla mücadelesi zaman zaman bizi üzüntülere garketmiştir.ayrıca imzalayıp hediye etmek için getirdiği bir çuval kitap için de burdan teşekkürü bir borç biliriz kendisine. yakında trt'nin alaturka yarışmasında bestelenmiş bir de şiirini bulacaksınız. bizi izlemeye devam edin. -
en sevdiği şairler katagorisi bestofunda hep ahmet haşim var imiş,hep hep..
ki,melali anlamayan bir nesle kendisi de aşina değilmiş. -
(bkz: #8614120)
-
hâlâ berfin bahar dergisinde şiirlerine devam etmekte olan şair.
-
edebiyat çevrelerince "eşyanın şairi" olarak anılan, hayatının 50 yılından fazlasını şiire vermiş 1926 doğumlu şair.
-
"ham bir dili kullanıyor sedat umran. ben buna şiir dışı bir dil bile diyebilirim. bu dil, şiirinin yapısına da uzanıyor, bir tür anti şiir ortaya koyuyor. başkalarını bilmem bu beni müthiş ilgilendiriyor. sedat umran’da beni en çok ilgilendiren nokta dünyaya, hayata ve eşyaya değişik bakışıdır."
(bkz: ilhan berk) -
soba, yastık, parfüm, pul, ayna, depo, vida, mum, zamk, fermuar, toz, mıknatıs, kıl, ampul, astar, asansör, tebeşir, tarak, sabun, çiçek dürbünü, çengel, bilardo topları, paspas, gözlük, cetvel, jilet, eczane, sabun.. adlı şiirleri olan eşyanın yorgun üfürükçüsü.
-
(bkz: sonsuzluk atı)
-
mutlu musunuz? sorusuna;
"mutlu olacak kadar kötü bir şair miyim" diye cevap verir. -
kendisine vefa kabilinden 7 kasım 2009 cumartesi günü "çağdaş türk şiirinde sedat umran" başlıklı bir etkinlik düzenleniyor ali emiri efendi kültür merkezi'nde*. yakın dostu hasan akay da konuşmacılar arasında:
http://www.kultursanat.org/…ylesi/ayrinti-3695.html
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap