• bir william shakespeare sonesi:

    how oft when thou, my music, music play'st,
    upon that blessed wood whose motion sounds
    with thy sweet fingers when thou gently sway'st
    the wiry concord that mine ear confounds,
    do i envy those jacks that nimble leap,
    to kiss the tender inward of thy hand,
    whilst my poor lips which should that harvest reap,
    at the wood's boldness by thee blushing stand!
    to be so tickled, they would change their state
    and situation with those dancing chips,
    o'er whom thy fingers walk with gentle gait,
    making dead wood more bless'd than living lips.
    since saucy jacks so happy are in this,
    give them thy fingers, me thy lips to kiss.

    çevirisi:

    sen benim musikîmsin, o güzelim ellerin
    kutlu tahta tuşlarda nağmeler yaratınca
    ve coşup durmasıyla ahenk dolu tellerin
    can kulağıma o hoş ezgiler can katınca,
    çevik sıçrayışlarla yumuşacık avcunu
    öpüp duran o tuşlar beni kıskandırıyor,
    zavallı dudaklarım hasat sanıyor bunu,
    tahtadaki cürete bakıp duruyor mosmor.
    ne eşsiz zevk: danseden tuşlar gibi olmayı
    özlemek, parmakların dolaşırken kayarak
    o tuşların üstünde coşmak, cansız tahtayı
    yaşayan dudaklardan daha çok kutsayarak.
    arsız tuşlar sevinsin: uzat parmaklarını
    ve öpeyim diye ver bana dudaklarını.
  • baska bir cevirisi. ilki kadar guzel.

    sen, müziğim benim, müziğini her çalışında,
    canım parmaklarınla o kutsal tuşlara dokunurken
    kulaklarımı hünerine hayran bıraktığında,
    o tatlı, uyumlu sesleri çıkarırken tellerden;
    nasıl kıskanırım, o hoplayıp duran çılgın tuşları,
    her biri öpücükler kondurdukça narin parmaklarına!
    zavallı dudaklarım da, tükenmiş artık sabırları,
    tuşların cüretine bakıp kızarmış, bekleşirler yanında.
    nasıl istemezdi dudaklarım onların yerine geçmeyi;
    parmakların, her birinin üstünde zarif adımlarla sekerken,
    o dans eden tahtacıklarla bir an için yer değiştirmeyi,
    ölü tahtaları sen, canlı dudaklardan daha mutlu ederken.
    ama madem bu kadar zevk veriyor bu iş keratalara
    dudaklarını bana ver öpmeye, parmaklarını onlara.
hesabın var mı? giriş yap