• ing. ayakkabi boyasi.
  • (bkz: shoeshine)
  • çekirdek ailemizin liv tyler'ı, kıymetlimiz.
    durup durup özlüyorum, gel görüşelim demiyorum. artık kafamı kırsın da akşama görüşelim, kokteyl yapsın, içelim. hiç olmadı kavanozda margarita içelim.
  • bi de çok hamarattır. aşçı olacakmış da yanlışlık olmuş. zaten bu memlekette meyhaneci olmak isteyenler hukukçu, hukukçu olmak isteyenler tezgahtar, adam olmak isteyenler uşak ve dilediği gibi yaşamak isteyenler rezil oluyor. (oğuz atay'a selamlar)

    bu kız eskiden "gelsenize" derdi. mızıkçılık ederdim; "gelmem, yorgunum." ama börek yaptım, tiramisu yaptım, yaprak sarma yaptım, balık yaptım... sayardı. ve hatta bi gün abartıp patlıcan kebabı yapmıştı. koşa koşa giderdim. şimdi hiç yapmıyor. yapsa da yisek.
  • dinlediği müzikleri britanya'dan, yediği pideleri de karadeniz'den seçer. hammaddesinin çilek olduğunu iddia etse de ben pamuk şekerden imal edildiğini düşünüyorum. çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmaya devam. *
  • zengin olursa bana 100 lira verecekmiş; beni çok seviyor içten içe biliyorum <3
  • ben ona mesajlaşma platformları hakkında oryantasyon yapıyorum o da bana oryantal yapıyor; ilişkimiz çok seviyeli şimdilik.
  • birisi varmış böyle pencerelerinden inşaat gürültüsü gelen, onu özleyen...
  • gerçek adı "mustafa"dır.
  • bir yıldan fazladır entrylerinden mahrum kaldığımız yazardır. başına bir iş mi geldi acaba?
hesabın var mı? giriş yap