• organizmaların katagorilere göre kalsifikasyonudur..taksonomi ile aynı şey olmasına rağmen genellikle taksonomi bitkiler için kullanılır..sistematikde 7 ana bölüm ve bunların alt bölümleri vardır bunlar sırasıyla kingdom, phylum, class, ordo, familia, genus ve speciesdir.
  • (bkz: nomenclature)
  • (bkz: systematic)
  • yeni moda hocaların her cümlelerinde kullanmaya çabaladıkları ve bu yüzden de kıl olduğum kelime.
  • basitçe bilginin sınıflandırılmasıdır. kullanım açısından kişisel eşyalarınızı, alet edevatınızı veya cd'lerinizi veya kitaplarınızı yerleştirirken güttüğünüz mantıktır. bilgi de aynı mantıkla öğrenilir veya öğretilirse nerede ne amaçla kullanılabileceğine dair yeni bir bilginin konusu olur. bilgiye yaklaşımınız seyahat çantanıza koyduğunuz şeyleri seçerkenki titizliğe yaklaşır. ancak öte yanda her bilginin bir araç olduğu bilinciyle ekonomik davranış kadar arşivci yaklaşım da önem kazanır.
    (bkz: siniflandirma)
  • tarihsel bakış açısıyla sistematik, varoluş bilmecesini çözmeye çalışan insanoğlunun evrenin her unsuru için bir yaratıcı tanrı öngördüğü ilkel dönemin bilimle kesiştiği sapakta doğmuştur.

    başlangıçta amaç bu tanrı kalabalığında ille de bir akrabalık bulmak çocuksu hevesiyle bunların bir soy ağacını oluşturmaktı. bunun ardında yine de insanoğlunun bilginin pratiğinden duyduğu heyecan yatmaktadır diye düşünürüm. ben bunu bir seyahatte tanıştığımız biriyle ortak dostlar bulmak çabası (hatta akraba çıkmanın) keyfine benzetiyorum.

    sonunda aynı çocuksu heyecanla aristoteles, benzeri bir soyağacının evrende yaşayan bitki ve canlılar ailesinin de sınıflandırılmasında kullanılabileceğini düşünmek dehasını gösterdiğinde sistematik bilimin alanına girmiş oldu.
  • avrupa birliği ilerleme raporunun yayınlanmasına ramak kala izmir insan hakları derneği bişeysi tarafından yanlış kullanılıp, ortalığı toz-duman etmiş kelimedir. kendisi "sistematik işkence var" deyip ortalığı ayağa kaldırmış, verheugen'in de gözlerini yuvalarından oynatmıştır.

    neden sonra, "sistem tarafından desteklenen ya da göz yumulan işkence var" demeye çalıştığı, ama yarım yamalak bildiği kelime yüzünden "düzenli işkence var" demeye çalıştığı anlaşılmıştır.

    (bkz: bir lisan bir insan)
    (bkz: akım derken bokum demek)
  • yeni gelişen teknolojiler ve pcr tekniği sayesinde çok büyük değişikliklere uğrayan, canlıları evrimsel yakınlıklarına göre sınıflandırma. artık en üst basamak olarak alem'ler değil domainler kabul edilmektedir. bakteriler, ökaryotlar ve ökaryotlara bakterilerden daya yakın olan arkebakterler bu ana domainleri oluşturmaktadır.
  • türkiye'de herhangi bir olguyu, işi, eylemi nitelediğine pek nadiren rastlanılan sıfat. türkiye, sistematiğin canına ot tıkayan; kervanın yolda düzüldüğü memleket.
  • bazı insanları tanımlarken kesinlikle kullanılması gereken sözcük. bunu adeta yaşam tarzı haline getirmiş insanlar mevcuttur efendim.
hesabın var mı? giriş yap