*

  • oyle bir yasamaktir ki, insan yollarda yurudukce bile takip edildigini duyumsar. calisirken, ter dokerken, bir vardiya cikisinda mesela... ne garip...

    sabah uyandiginda sabah ezanini takiben belki... oyle bir ozlemek iste . sanki var. sanki yanibasinda ya da aha! oracikta iste. bakiyor sana. gulumsuyor belki. "agir yenilgileri" dusunmeksizin...

    adresini bilmezsin. attigin her adimda bir kirisik fotograf sizar retinaya. ilikca gulumsetir seni. dusunmezsin ki yoktur. ama sanki vardir iste... oyledir...

    adi guzel, sesi guzeldir belki... bir demlik uzaktadir kim bilir?. umarsin. bitmeyen zaman uzunlugunda iki kelimesine kurbân olsun yurek. sozcuklerin varmaz yanibasina kadar; evet. bilsen de umursamazsin.

    bir gun gelecek mi ansizin bir gun; azicik hircin, azicik koyu renklere calan bu coskulu ve huzunlu notalari dinletecek mi en buyuk dusmanimiz zaman ayni anda ayni huzunle bize?

    "boyle bir sevmek"...

    ayrica (bkz: susarak ozluyorum)
  • anlamı yoktur söylemenin. duymayacaktır özlenen. ya da duyması geri getirmeyecektir onu. hem özlemek için bağırmak, cümle aleme ilan etmek gereksiz bir eylemdir. seni seviyorsam bundan sana ne mantığıdır bu.
  • (bkz: susamak)
  • sevmelerin en acısı , en yorucu olanıdır.tarifi imkanız hislere gark eder insanı. dengesiz yapar.konusursam gozyaslarım benı bogacak durumudur.
    (bkz: #655694)
  • konusmanin gereksiz oldugu, hareket etmeden bile kendini anlatabildigin durumlar sözkonusu. özledigini bilmek ve bunu kendi icinde özel bir kösede muhafaza etmek gercek özlemin belirtisidir. karsindaki insan onu özledigini bilmek istese de özlem olgusunu kendine özel birakip birakmama secimi sadece sana aittir. sana özeldir ve bu aslinda özlenen kisiyi de bas taci kilar.
  • aynı zamanda çaktımadan özlemek.belli etmeden içinde özlemi büyütmektir.bazen çaresizlikten bazen careliyken elden bişi gelmemesinden özlenir işte.susulur ama özlem hiç dinmez.

    o'na ithafen...
    ne zamandır görmüyorum seni?kaç ay oldu cidden?ben saymayı bıraktım artık.en son 5 ay mıydı?yok yok 6.uzun oldu evet çok uzun hem de.okadar uzadı ki bu ayrılık,cana yetti arttı bile.ellerine dokunarak konuşmayı,gülen gözlerinin ta içindeki pırıltıyı,sesini,solugunu nasıl özledim bir bilsen...
    belki de bilmedigin iyi.kimbilir bu denli özledigimi,seni özlerken acı çektigimi,gözyaşlarımın sadece senin için boşaldıgını bilsen üzülürdün.evet belki de bilmedigin iyi.bilsen de yapacak bişi yok sende biliyorsun.ben çokdan farkındayım zaten.sebepsiz susuşlarım,susup konuşmayışlarım,konuşmayıp-konuşamayıp suskun özleyişlerim çaresizligimden...
    bu kadar özlememeliyim seni,bu kadar yakmamalı canımı yoklugun ama elde deil işte.olmuyor olmuyor.bu derece özlerken seni,kızıyorum da sana.bu kadar agır yükler verdigin için omuzlarıma...insan sevmeyi,duyarlılıgı,teşekkür edebilmeyi,seviyorum demeyi ve başkalarını fazlaca düşünmek-kırmamak adına kendimden fazlaca ödün vermeyi öğrettiğin için kızgınım sana.
    bunların yanında bir sürü iyi şey de oluyor hayatım da.büyüsem de unutmadım küçük şeylerle mutlu olmayı..eşim,dostum,arkadaşlarım,komşularım var.saglıgım da iyi çok şükür.iyileşiyorum günden güne.gülüyorum yine herşeye hatta aglancak şeye bile..
    üzmüyorum sevdiklerimi,mutsuzlugumu bilmiyorlar.göstermeden gözyaşlarımı akıtıyorum kendi içime.sebepsiz aglayışlarım oluyor son günler de,böyle yemek yaparken ne biliim gazete okurken ya da toz alırken..sen ve senin yanında olma hayali içinde siliyorum gözyaşlarımı sonra ''canımmm''deyişin çınlıyor kulaklarım da...gülümsüyorum..
    anlıycan kimseyi üzmemek adına susarak özlüyorum seni içimde feryat figan hasretinle...
    bir bilseler bu kadar özlenen kişinin 83 yaşında,alzheimer hastası olan babaannem oldugunu gülerlerdi belki de.ama tanımıyorlar ki seni...
    susturamıyorum artık içimdeki hasreti ve özledim seni...
  • dile geldiğinde hissedilen yoğunluğu ifade etmez. o orda, yüreğinde, öylece özlemektir.

    özlediğin seni asla duyamayacaktır belki. yüreğinde yer açar, zamanla beslenen özlemle e bebeğim e dersin. başka çaren yoktur. aldığın her nefesin yarısı onadır. bedenen yanında olmasa da hayatı hep onunla yaşarsın ama kimse bilmeden. yaşamayandan hayale olan tutkunu anlamanasını da bekleyemezsin ki... kendi kendinesindir. ne kadar susarsan o kadar yoğun özlersin.

    peki ya özlediğin bu dünyada bir yerlerde nefes alıyorsa? ve sen susarak özlüyorsan? işte bu noktada erdemini takdir etmemek mümkün değildir. herkes yapamaz kanımca. böyle özlüyorsan kapıyı doğru ve düzgün kapatmışsındır. sana bıraktıkları ve senden aldıklarıyla hala senindir. susarsın ve yaşarsın yine onunla. ama kendi kendine işte. hayat da tüm suskunluğuna rağmen olanca şiddetiyle akar tabi.

    sanırım bunu yaşayan artık onu öylece kabul etmiştir. kim bilir, adeta yüreğindeki suskunluğa alışmış, karşılaşacak olmaktan, gözgöze geldiğinde özlemini hissettirecek olmaktan korkar olmuştur belki de...
hesabın var mı? giriş yap