• yeşilçamın baba adamları olup bence filmlerin (gizli) izlenme sebebidir. çok kral adamlardır bir bilal inci nin tüm filmographisi mutlak kez izlenmelidir çünkü o holywood un leevan cleef i gibi bir şeydir
  • tecavüzcü çoşkun derim başka birşey demem.
  • türk filmlerindeki bizans imparatoru tiplemeleri de unutulmamalıdır. mesela ben bir tanesini hiç unutamıyorum:

    film malkoçoğlu. bizans imparatorunu oynayan aktör ise daha önce hiçbir filmde rastlamadığım, muhtemelen ecnebi bir arkadaş. velhasıl, bu adam hain bir pusu sonucu malkoçoğlu ve cemaatini yakalamış, kadının birini de hedef tahtasına bağlatmıştır. şarabını yudumlarken, sarayın avlusu şu repliklerle yankılanır:

    - hayatta en sevdiğim şey... kan!
    ikincisi ise... ölmek üzere olan bir kadının suratındaki ifade! nıhhoohahoaarrrggh!

    midnight express halt etmiş...
  • puro icer, viski icer. dahiyane planini kokos sevgilisiyle paylasirken "nihahaha" diye guler.
  • nihahhaha diye güler.
  • bir grup kötü adam ise yakışıklıdır ve puştun önde gidenidir. saftirik ve güzel kadınları önce tavlar sonra onlara tecavüz edip yüzüstü bırakırlar. filmin sonunda tecavüze uğrayan hatun ya da bu hatunun ablası, annesi vb tarafından öldürülürler.
    (bkz: engin koç)
    (bkz: faruk peker)
    edit : şahsen engin koç'u, dünyanın en itici erkekleri listesini yapsalar bana da danışsalar muhakkak ilk on içine sokarım. ama o dönemde sinemada yakışıklı erkek kıtlığı olduğundan mıdır, maddi yetersizlikler sebebiyle midir bilemiyorum kendisine bu tür rollerde bol bol oynama imkanı verilmiştir.
  • çoğu tipten kaybeder. içlerinde temiz aile çocuğu görünümde olanlar da vardır mesela (bkz: eray özbal)
  • eski türk filmleriyle yeni türk filmleri arasındaki en büyük fark kötü adam/kadın tiplemesinde yatar. yeni türk filmleri derken kastettiğim şey sadece filmler değil aslında. dizileri de bu katergoriye eklersek daha uygun olur. çünkü eskiden senede -şimdiyle kıyaslanamayacak derecede- yüzlerce, binlerce film yapılırdı. yani şimdinin dizisi eskinin yeşilçamıydı.

    eski türk filmlerinde iyi adam ve kötü adam kesin çizgilerle ayrılmıştı. kötü adam herşeyiyle kötü adam, iyi adam herşeyiyle iyi adamdı. içlerinde zerre kötülük bulunmayan ediz hun, filiz akın hep iyi tarafta; düşmanları erol taş, nuri alço kötü tarafta. kötü adamın yaptığı kötülüklerin bir nedeni yoktu. zalim olmak için, kötülük yapmak için vardı o karakterler. tam da bu noktada gerçekle ilişkisi kopuyordu eski türk filmlerinin. çünkü bir insan saf iyi ya da saf kötü olamaz. insan iyinin ve kötünün harmanlandığı canlıdır. ama nolursa olsun her davranışının temelinde bir sebep vardır. erol taş'ın neden sürekli başrol oyuncumuza düşman olduğu, neden onunla sürekli kavga ettiği gösterilmiyordu. çünkü eski türk filmlerine göre erol taş kötüydü ve iyi adam'a düşman olması için kötü olması yeterli bir sebepti.

    günümüzde ise kötü karakterlerin davranışlarındaki zıtlığı görebiliyoruz. tamamen iyi ya da tamemen kötü diye birşey yok. mesela son zamanlarda en başarılı kötü karakter yaprak dökümü'ndeki ferhunde karakteri. karakterin davranışlarındaki, düşüncelerindeki zıtlık o kadar güzel yansıtılmıştı ki. her davranışının altında bir sebep vardı. insanları tanıyordu çünkü fakirlik içinde büyümüştü. hırslıydı çünkü zengin olmak istiyordu. önyargılıydı çünkü annesi babasını öldürmüştü. intikam istiyordu çünkü kazık yemişti. iyiydi çünkü seviyordu. pişmandı çünkü sevdiğinden ayrılmıştı. her duyguyu barındırıyordu içinde. gerçek insanı yansıtıyordu çünkü. zaten insanlar onda kendinden birşeyler buldukları için bu kadar sevilmişti bu karakter.

    eski türk filmleri insanlara olmaları gerekeni söylüyordu, günümüz filmleri olanı söylüyor. eski türk filmleri bir nevi tavsiye niteliğindeydi. ''önünüzde iki seçenek var. ya iyi ya kötü olmak. sonuçları da bunlar bunlar. kötüler hiçbir zaman kazanmıyor. ya ölüyorlar ya hapse düşüyorlar ya da ders alıp 'iyi' oluyorlar.'' deniyordu. şimdi ise mevcut durumu anlatıyor. ''öyle ya da böyle hepiniz egolarınıza yenik düşüyorsunuz. kiminiz nadiren, kiminiz sık sık. hiçbirinizin birinizden farkı yok'' deniyor.
hesabın var mı? giriş yap