• tam adı "tan kızıllığı, ahlaksal önyargılar üzerine düşünceler" dir.

    "cezalandırılan kimse artık eylemi yapan kimse değildir. o hep günah keçisidir."
  • friedrich wilhelm nietzsche'nin dilimize de çevrilmiş bir kitabıdır.
  • nietzsche abimizin "en ahlaklı kimdir?" sorusunu "öncelikle en çok yasalara uyan kişi" diyerek yanıtlamış olduğu eseridir.
  • insanlık doğru yolu bulmamıştır kendi başına. yönetilişi hiç de tanrısal değildir. tersine, o yadsıyan, o bozucu içgüdüler onu baştan çıkarmış, hem de en kutsal değerleri arasında hüküm sürmüştür. gibi her noktası virgülüne kadar altı çizilecek müstesna eserdir. geleneğin bize yapmamız gerekenleri emretmediğini, bizim onlara uymamız halinde ahlaklı olacağımızı kendi kendimize beynimize kazıdığımızı, yine bu geleneklerin yarı tanrı olarak görüldüğünü ve insanların biat etme içgüdülerinin kendilerini bunlara uymaya ittiğini anlatır. ayrıca yine bu ahlak anlayışının atalarımızdan bize mirastan daha ziyade bir yükümlülük olarak kaldığını, en ahlaklı insanın toplumda geleneklere en bağlı insan olarak bilindiğini, her dönemin ahlak anlayışının farklı olduğuna değinir. ha bir de özgür insanın ahlak kurallarına göre değil, kendi kurallarına göre yaşayan bireyler olduğundan bahseder. okunasıdır, anlamak gerek, iyi kitaptır.
  • nietzsche'nin richard wagner ile yolunu ayırmaya başladıktan sonra yazdığı kitaptır. bu yüzden nietzsche kitap boyunca "sanatçı"ya, daha açık söylemek gerekirse bir sanatçı tipi olarak ele aldığı wagner'e saldırır. diğer kitaplarından farklı olarak burada ortaya çıkan "sanatın bilim lehine eleştirisini" allan megill türkçe'ye aşırılığın peygamberleri şeklinde çevrilen kitapta wagner'den kopuş ile yani biyografik bir mesele olarak açıklar.
  • tam 4 defa başlayıp bırakıp sonunda tekrardan başlayıp ilerleme kaydettiğim kitaptır. uzun bir süredir dikkatimi toparlayıp odaklanamıyordum. okumakta çok geç kaldığım bir kitaptı neyse ki bitirmiş sayılırım.

    nietzsche'nin toplumsal ahlak yargılarına eleştirel bir bakış açısıyla değindiği okunması gereken eseridir. yoğunlukla schopenhauer'den alıntılar yaparak örnekler vererek onun düşüncelerine önem verdiğini belli ediyor. daha önce ahlak kavramını sorgulayamayan insanlara sert gelebilir. ilgilenenler için tavsiye ederim.

    çeviri konusunda son yıllarda say yayınlarının nasıl bir gelişim kaydettiklerini bilmiyorum, ama güzel çeviri yapmadıkları kanısındayım. bu sebepten dolayı heba etmeyin kitabı.
  • tan ağarır, şafak atar veya söker. tan kızıllığı da var.

    friedrich nietzsche'nin özgün adı "morgenröte* - gedanken über die moralischen vorurteile" olan kitabı ekşi'ye göre başlık karakter sayısı eşik aşıyor olduğundan bu başlıkta da incelenecek, morgenröte'de de. keza "tan kızıllığı - ahlaksal önyargılar üzerine düşünceler" de birim fazlasına sahip.

    (bkz: tan/@ibisile)
  • kapadokya'dan seyri güzel diyorlar, gidip bakacağım.
  • “biz, başkalarının bize uygun gördüğü sözde özelliklerimizi sürekli düzene sokan vitrinler gibiyiz.”

    her aşık olan kimse müzik dinleyince şunları düşünür: “benden bahsediyor, benim yerime konuşuyor, her şeyi biliyor!”

    (bkz: tan kızıllığı)
  • şöyle diyor nietzsche kitapta;

    "zararlı. — bir genç, en kesin şekilde kendisiyle aynı düşünenlere farklı düşünenlerden fazla saygı göstermesini öğretmek suretiyle bozulur."
hesabın var mı? giriş yap