• jacques louis david in önemli eserlerinden biridir. sokrates suçlanır ve zehir içerek ölüm cezasına çarptırılır. öğrencilerinin önünde zehri içen ve doğru bildiklerinden asla şaşmayan sokrat resmedilmiştir bu tabloda...
    şöyle ki:
    http://www.abcgallery.com/d/david/david25.html
  • "in david’s painting, the death of socrates, socrates, bathed in sunlight, calmly accepts a cup
    of poisoned hemlock from a grief-stricken attendant and, facing his disciple plato who sits
    at his feet, points to the sky as if to say, “the truth is up there!” " (gerizekalilar icin felsefe kitabindan)

    gunumuzde ise o "the truth is up there" tavri elinin seklinden "fuck you!" gibide yorumlanabilir, dikkat etmekte fayda var.
  • gunumuzde metropolitan muzesi'nde sergilenen 1787 tarihli jacques louis david eseri. resme teknik olarak soylenecek bir $ey yok, yine esas oznenin suratinda toplanan i$ik, soguk renklerle yapilan, me$hur filozof sokrates'in o destansi olumunun hemen oncesini resmeden bir cali$ma.

    resme gecmeden once esin kaynagi olan oznemiz sokrates hakkinda birkac enteresan hususa deginmek gerekir. pek cok felsefe hocasina gore sokrates'i haddinden fazla me$hur yapan unsurlardan biri, buyuk filozof platon'un eserlerinde onu anlatmasi, bir digeri ise olumundeki destansi ogelerdir. haddinden fazla me$hur yapma kavrami alelade secilmedi cunku sokrates, felsefe alaninda pek yetkin olanlar tarafindan belirtildigi uzere hic bir yazili eseri olmayan biri olaraktan kendisinden daha az taninan bircok filozoftan daha degerli urunler sunamami$tir du$un alaninda. hatta kimilerine gore platon'un yarattigi bir hayali varlik oldugu ihtimali es gecilmemelidir. nihayetinde sokrates deyince akla en ba$larda, ebe olan annesinden farkli olarak kar$i taraftan bebek degil bilgi dogurma, sokrates alayi ile birlikte o destansi olumu de gelmektedir.

    sokrates'in ama gercek ama hayali oykusunun konumuzla ilgili esasli noktalarina bir giri$ yapacak olursak, oncelikle $oyle bir varsayimi ortaya koyalim; bilinen tarihte, sadece du$undugu ve etrafindaki insanlari da du$unmeye sevk eyleydigi icin idama mahkum edilen ilk insandir, sokrates. du$unmek eylemine getirilen yaptirimlar, du$unmenin sinirlari mevzuunda incelenmesi gereken bir olayin oznesi. felsefenin babasinin davasi, siyasi bir davaydi zira atina-sparta sava$inda sparta’nin ustunlugu sonucunda atina’da demokrasi rafa kaldirilmi$, sparta’nin kanatlari altindaki bir bir yonetim olan otuzlar ba$a gecmi$ti. otuzlar demokrasi du$mani olup, kentte husule gelen zarar ve yikimlarin demokrasiden mutevellit oldugunu savunuyorlardi. sokrates cogu defa platon’un aktardigi gibi demokrasiye ele$tiri getiriyordu. otuzlarin devrilmesi ve ba$a yeniden demokratlarin gecmesi ile sokrates’in bu tutumu dikkat cekici oluyordu. bu siyasi yonun yaninda resmimizle ili$kili diger bir hususu bakmak gerekirse, sokrates, kentin tanrilarina inanmamakla suclaniyordu. sokrates esas itiariyle eski yunan’ın haz du$kunu tanrilarina inanmiyor ve onlarin yerine teoride daha ideal bir tanri kaim etmeye cali$iyordu. nihayetinde ba$larda sadece meletos, anytos ve lykon tarafindan suclanan sokrates meselesi bir kamu davasina donu$mu$, 500 yargiclik bir davada otuz oy farkla cezai mueyyideye hukmedilmi$ti. bu baglamda oykumuz en basit $ekliyle sokrates'in salt du$unceleri dolayisiyla yargilanmasi ve ceza olarak baldiran zehiri icerek olmeye mahkum edili$inden ibaret.

    resmimizi de anlatimizin icine katarak devam edelim; platon eseri savunmada, sokrates insan ruhunun ölümsüzlüğünün ispatini yapar. halkin cogunlugu esasina gore icra edilen bir demokraside, halkin cehalet ortusu ile ortulu olmasi halinde, demokrasinin nasil bir nevi baldiran zehirine donu$ecegini bilfiil anlatmasindaki destansi unsur jacques louis david'i pek bir etkilemi$ olmali ki zaten resmettigi eski yunan'a muteallik konular arasinda ilk siralara bu tarihi meseleyi almi$tir. boylece bu tarihi ani resmeden david'in eseri bir etki silsilesi yaratir. sokrates, david'i, david ise sir joshua reynolds'i etkiler. sir, o kadar etkilenir ki resmin sergilendigi salonu 10 defa ziyaret etmekle kalmaz, eseri, michalengelo'nun sistine chapel'deki eseri ve raffaello santi'nin stanze'si ile kar$ila$tirarak, bu eserlerden beri gosterilen en muthi$ sanatsal gayret $eklinde du$uncelerini ifade eder.

    resmimizde bir yatakta oturan sokrates'in etrafi ogrencileri ve kolelerle doludur. yatagin hemen yanindaki gecitten bir merdiven gozukur, sokrates'in yanindan biraz once ayrilmi$ 3 ki$i merdivenleri cikmak suretiyle mekani terk eylemektedirler. elleri ile gozlerini kapayan biri elindeki baldiran zehiri dolu kaseyi sokrates'e uzatmaktadir. sokrates ise bir elini kaseyi almak icin uzatirken hemen onundeki ogrencilerinden birine parmagi ile yukariyi i$aret eder. ogrencileri sokrates'in kacmasi veya yonetiminden af dilemesi icin cok defa ricada bulunurlar ancak sokrates dogrularindan vazgecemez, her seferinde bunlari reddeder. dedik ya olurken bile kar$i taraftakileri bilfiil ele$tirebilir. ona gore ruhun olumsuzlugu esastir ve buyuk bir ihtimalle buna dikkat cekmek adina parmagi ile yukariyi i$aret eder. platon'un savunmasi'nda da belirtildigi gibi $oyle der sokrates; '' i$te kalkip gitme zamani geldi; ben olmeye, siz ya$amaya . hangisi daha iyi? kimse bilemez bunu, tanri di$inda. '' belki de ingmar bergman gibi "why must we live? "

    ve nihayetinde, bir ritim dostlugu, evet aynen bir ritim dostlugudur bu, ileri-geri, sevi-du$, eylem-sessizlik, dogum ve olum, bu ciki$a giden yoldur... o uzak sona, o cok karanlik noktaya ve bunun otesi dosdogru cennete diyerekten parmagini emin bir $ekilde dogru bildigi $eyleri son ana kadar sorgulayarak gokyuzune dogru tutar.

    bir duzen yaratmanin otesinde dostca bir duzen yaratma adina yaratilan demokratik duzen, dostluguna halel getirir, belki de bu tabloda gordugumuz anin etkisidir aristoteles'in $u sozleri soylemesindeki sebep; '' ey dostlarim, dost yoktur. '' bir dost iken hesaba katilmayan unsurlarin etkisi ile bir reaksiyonun ciktisi olan demokrasi, baldiran zehirine donu$ur ve sadece cogunluk mudur dogruyu yaratan sorulari e$liginde yapilan 500 yargiclik bir dava ile du$unmenin cezasi infaz edilmelidir, sokrates kaseyi tutar, zimni bir $ekilde ben kendimi olduruyorum aciklamasini yaparakten zehri icer. tipki bir kapinin ustunde giriniz kendimi astim yazmasi gibi. girilir, yazilan dogrudur. artik o kendini asan 'ben' degildir, ancak sokrates'e gore esas olan olumsuz ruhudur, bu nedenle olume giderken dahi pek sakindir, tipki kendini anlayan platon gibi...

    resmin asli icin;
    http://www.bc.edu/…reart/art/resourcesb/dav_soc.jpg

    kaynaklar;
    - platon, socrates’in savunmasi
    - yannis ritsos, olu ev
    - ernst cassirer, the myth of the state
    - alfred weber, felsefe tarihi
    - metropolitan museum of art
    - albert camus, defterler
  • odamın duvarında güzel bir çerçeve halinde asılı duran, bir ara resme dalıp, detaylı incelerken, resimdeki melankoliyi, acıyı, üzüntüyü, kederi, yalvarışı ve sokratesin ölümünü düşünürken göz yaşlarıma engel olamadığım jacques louis david eseri. sıklıkla resme bakıp, melankoliye kapıldığım hala olur.
  • jacques louis david'in kanımca en önemli eseridir, sokrates'in idamını resmeden tablodaki bazı ilginç detayların altını çizmek isterim.
    - öğrencisi/halefi olan eflatun (resimde en solda oturan kişi), sokrates idam edildiğinde 25 yaşlarında olmasına rağmen, burada yaşlı haliyle resmedilmiştir. bu da aslında resmedilen şeyin, eflatun'un geçmişi anımsamasından ibaret olduğuna işaret ediyor.
    - eflatun uyuyor gibi resmedilmiş, rüya görmesi bir üstteki iddia ile örtüşüyor.
    - eflatunun yanında çalışmaları var, yine idam sırasında orada olması absürd olan nesneler. çalışırken uyuya kalmış olabilir, yine üstteki iddia.
    - sembolik olarak eflatun'un kahır çektiğini üzerine düşen gölgeden anlayabiliriz.
    - idam sahnesinin gerçekçilikten uzak olması; insanlar yanında arkadaşları ve öğrencileri varken idam edilmez, hele hele içeceği zehir, idam mahkumuna bir müridi tarafından takdim ettirilmez.
    - bu tabloda david'in iki imzası var, ilki mahkumun yakın arkadaşı filozof kriton'un (eli sokrates'in dizinde olan adam) oturduğu taş blokta (tam imza) ve ikincisi eflatun'un oturduğu taş blokta (baş harfleri).
    - ölüme en yakın olduğu anda en hayat dolu görünenin sokrates olması; cildi sağlıklı ve aydınlık, fiziği 70 yaşında bir adam için gayet güçlü, resimdeki en kararlı ve dik duran figür yine kendisi, yanında enstrümanı da olması keyfinden ya da kendini geliştirmeye devam edişinden ödün vermeyişini simgeliyor.

    tablonun yüksek çözünürlüklü bir taraması şurada
  • jacques louis david'in 1787 yılında resmettiği eser. platon'un hafızasından bakarız socrates'e. socrates'in ise zehri içmeden önceki dik duruşu şahanedir. etrafındakilerin hüznü ise içinize işler.
  • resmin sol tarafındaki yaşlı adam plato’dur.
    sokratesin dizine dokunan adam en sadık öğrencisi crito’dur ve crito’nun oturduğu şeyin üstünde ressamın imzası olması tesadüf değildir.

    yine resimde 12 kişi olması(bkz: the last supper) ‘a bir göndermedir.

    arka plandaki kadın karısı xanthippe’dır.
hesabın var mı? giriş yap