• dogru yazilisi winter's tale..shakespearein 1611 yili itibariyle yazmis oldugu eser.
  • turkiye'de "bir kis masali" adiyla oynamis bir oyundur.
  • (bkz: shakespeare) oyunları içinde bir hayli farklı ve standart dışı bir oyundur. ilk kez bir shakespeare oyununda son sahnelerde izleyici bilmediği bir sürprizle karşılaşır. diğer eserlerinde, oyunun içindeki tüm karakterler tam bir kaos yaşarken, biz (okuyucu/izleyici) -ilk sahnelerde bu komplo ve karışıklıkları bir karakterin sesli bir şekilde kendi kendine planlamış olması nedeniyle- asıl durumu bilir ve düzenin geri gelmesini bekleriz iyi ya da kötü. izleyiciyi bilgisiz bırakmak neden son oyunlarından biri olan the winter's tale'de tercih edilmiştir çok açık değil.

    shakespeare the winter's tale'de çağdaşı robert greene tarafından, yunan trajedyalarını temel alarak yazılmış (bkz: pandosto) metnini kullanmış, düz yazı olan bu hikayeyi kendi tarzında yorumlamıştır.

    oyunun ilk üç perdesi ağır bir trajedi şeklinde ilerlerken son iki perde de birden klasik shakespeare romantik komedilerine dönüş yapar. bu açıdan oldukça karmaşık yapılandırılmış bir oyun. bunu yapabilmek için shakespeare ilk defa "zaman"ı konuşturmuş ve yılları geçirmiştir oyunun ortasında.

    "exeunt pursued by a bear" sahnelemesininse eminim o yıllarda izleyicide mükemmel bir etkisi olmuştu. dahice.
  • bu oyundaki en ilginç sahnelerden biri, antigonus karakterinin bir ayı tarafından öldürülmesidir.

    shakespeare bu karaktere çok farklı ölüm şekilleri yaratabilirdi, o dönemin - hatta şu dönemin - tiyatrolarında, hele ki trajedilerinde kullanılmayan bir ölüm şeklini neden tercih etmişti acaba shakespeare?

    bir diğer soru, acaba sahnede gerçek ayı mı kullanılmıştı? yok artık o kadar da olmamıştır demeyiniz, çünkü bunun gerçekleşme olasılığı oldukça yüksekti.

    shakespeare dönemi tiyatroları sadece oyun sergilemek amaçlı kullanılmıyordu. buradaki bir diğer önemli aktivite bear-baiting'ler, yani ayı dövüşleri idi. zincire bağlanmış bir ayının üzerine köpeklerin salınması ile yanılmıyorsam bahis de içeren kanlı "eğlenceler" idi bunlar.

    shakespeare belki de bu nedenden ötürü gerçek bir ayı kullanmış bile olabilir oyununda. neticede shakespeare oyunlarına gelenler sadece aristokratlar değil bu halk kesimiydi de. belki de onlara hitap edecek ilginç bir malzeme yaratmış olabilir bu hayvanceğiz.

    belki de nedeni şu idi, tabi benim şahsi fikrim bu. antigonus zalim bir karakterdi, savunmasız bir bebeği ölüme terk ediyor idi oyunda. belki de shakespeare, bu ayı dövüşlerine bir gönderme yapmış, antigonus'u o dönemin insanlarının vahşetinin bir temsili olarak yansıtmış olabilir. böylelikle de, bu kanlı ve zalim eğlenceyi icra edenleri ayı tarafından - hiç olmazsa oyununda - cezalandırmıştı.
  • ünlü ingiliz oyun yazarı william shakespeare tarafından yazılmış bir tiyatro eseridir. türkiye'de kış masalı adıyla bilinir. 1611'de ilk defa shakespeare'in saray (court) tiyatrosu'nda temsil edilmiştir.

    oyundan çevrilmiş bir bölüm:
    "içinde örümcek eritilmiş bir kadehi kafaya dikip gidersin de, zehirlenmezsin yine de, çünkü zihnine bulaşmamıştır; ama o iğrenç şey gözlerinin önüne konursa, onu nasıl içtiğini öğrenirsen, kıvrana kıvrana patlarcasına çıkarırsın yuttuğunu. ben hem içtim, hemde örümceği gördüm."
  • gerçekten çok kötü bir film. kurgu murgu hak getire. çok da uzundu. hiç gidip de vaktinize de paranıza da yazık etmeyin.
  • stv dizileri gibi konusuyla, piç edilmiş cast'ı ve bütçesiyle 2014'ün en kofti ve rezil filmidir.

    russell crowe kendini harcamış; will smith de bok yemeye gelmiş.
  • bugün tarifimizde : bir miktar felsefi derinliği olan konuşmayı alıyoruz, bir miktar değişik zaman sosu ve gökyüzündeki yıldızlarla harmanlıyoruz. buna ünlü ve tanınmış oyuncuların daha önceki film karakterlerinin taklidi tarzı oyunculuklarını ilave ediyoruz ( russel crown un baba filmindeki babayı taklidi) bunu biraz karıştıralım herkes merakla ortaya çıkacak şeyi beklesin . içine şeytan-melek, iyi kötü, at-köpek biraz sihir, biraz incik boncuk ışıltısı , birazcık hastalar ve çocuklar üzerinden duygu sömürüsü, ajitasyon ekledik ahanda bu oldu. zerre bir şey anlamadım. harcadığım zamana yazık oldu. bu filmi yapan pazarlayana .........

    anladığım tek tük şeyler.
    bizim türk kadınları hasta olmayı bile bilmiyor azizim! elin amerikalı kadını bir tüberkuloz olmuş ne öksürük, ne zaifiyet, sadece birazcık sıcak basması ile hastalığı taşıyabiliyor. bir de çekinmiyor baş oyuncu onunla dudaktan da öpüşüyor. bir de bizimkilere bak sarınır bürünür öksürü, kan kusar.
hesabın var mı? giriş yap