• coşkun büktel'in 7yılda yazdığı, helen diyarının 7kapılı şehri olan tebai'de yapılan 7'ler savaşına yarattığı theopé adındaki karakter ile farklı bir yorum getiren, yedi sayısına ister istemez dikkat çeken, türk dilinde yazılmış en iyi antik yunan tiyatro oyunu. (bkz: tragedya)
  • tragedya olmasından kelli sıkıcı olacağı düşünüp * başladıktan sonra daha önce oyun okumamış olan beni bile acayip sürüklemiş oyun. gayet mütevazı bir tiyatro seyircisiyim, eleştirmen hiç değilim. bu nedenle türk dilinde yazılmış en iyi oyun mudur değil midir bilemeyeceğim ama yazarın orijinal metnini sahnede görmek isterdim, orası kesin.

    oyun insanın özgür iradesine, demokrasiye ve ilişkilere dair sağlam dersler içeriyor ama benim aklımda en çok kalan iki kısım var :

    (okuyacaklar/izleyecekler olur belki diye)

    --- spoiler ---
    ilki thepoe'nin kocası menoikeus'dan neden nefret ettiğini anlattığı kısımdır ki sevgi-nefret ilişkisine dair süper bir tespittir bence. ikincisi ise oyunun sonlarında çömezin kahin teiresias'a geleceği bilmek ve geleceği yönlendirmek arasındaki farkı anlattığı sahnelerdir. kehanet aslında kehanet değildir, insanlara gelecekten haber verdiğini söyleyerek geleceklerini şekillendirmektir.
    --- spoiler ---

    çok güzel bir oyun bence bu, fırsat bulunursa okunmalı.

    bu arada söylemeden geçemeyeğim; thebai nin de ne bitmez çilesi varmış kardeşim. millet telef olmuş tanrıların, kahinlerin elinde..!
  • 1993 yılındaki 5400 adetlik ilk baskısının 2000 yılında (7 sene sonra) tükenmesinin ardından yıllardır ikinci baskı için bekleyenlerin karşısına çitlembik yayınları tarafından 2007 (yine 7 evet) yılının nisan ayında çıkartılmış oyun.

    türk dilinde yazılmış en iyi oyun olabilir, türk oyunlarının tamamını okumadan böyle bir iddiada bulunamam, ancak okuduğum en iyi türkçe oyun olduğu kesin ve nettir. muhakkak edinip okuyun, coşkun büktel'in harika cümleleriyle kendinizden geçin.

    antik yunan oyunlarının çeviri boğuculuğundaki ağır aksak diline alışmış ve bundan ziyadesiyle rahatsız olmuş biri olarak bana, tamamiyle anlaşılır akıcı bir dille koca bir tragedyayı bir solukta okuttuğu için büktel'in kalem tutan elerinden tüm aforoz edenlere inat öpüyorum.
  • yılını tam hatırlamamakla beraber sanırım 90'ların başıydı çok genç ve tiyatroya az gittiğim bir dönemdi, istanbul şehir tiyatroları tarafından oynandığı bir dönemdi. berna laçin henüz 20'li yaşlarında ve başrol'de oynuyordu. muhteşemdi. tiyatro sevgim bundan sonra başladı diyebilirim.
  • metin güzel olmasına güzeldir ancak dt tarafından sahnelenmiyor oluşu merak konusudur.
  • yazarı (bkz: coşkun büktel) dün ölmüş.

    sahnelerin başı sağolsun!
hesabın var mı? giriş yap