türkiye ihtilalci işçi köylü partisi ^*

• 70'lerdeki dogu perincek hamlesi..^*
• bilimsel sosyalizmden milliyetçiliğe doğu perinçek serüveninin partileşmiş ilk bünyesi.
  
  tiikp nasıl ki, 1977'de adından ihtilalciliği çıkarttı, adım adım gerileyip bugünkü ip'ye dönüştü. tiikp'nin o ardılı ki, 2006'da tüzük değişikliğiyle marx, lenin ve mao'yu da referanslarından çıkarttı. bir zamanlar işçi sınıfı, köy ve kent emekçileri ile sosyalist aydınların iktidarını savunan bu gelenek, bugün milli sanayici ve tüccarların iktidarını; sosyalizm yerine de kemalist iktidarı hedefler. gitti marx, lenin, mao geldi namık kemal, mustafa kemal... bu gelenek sınıfı da dama atmış, bunun yerine milli cepheyi ikame etmiştir. bayraklarındaki sarı çoban yıldızının rengi de beyaz olmuş ve işlem tamamlanmıştır. bu geleneğin takipçileri zaten o beyaza dönen çoban yıldızlı bayrağı da taşımaz, o bayrağın benzemeye çalıştığı ulusal bayrağı ellerinde taşırlar.
• tikp oldu sonradan.
• (bkz: yüz çiçek açsın bin fikir yarışsın/@andyduffraine)
• kasım 1968'de aydınlık dergisinin çıkmasıyla başlayan aydınlıkçı hareketin ilk partisi olan türkiye ihtilalci işçi köylü partisi 21 mayıs 1969 çarşamba günü kurulmuştur.
  
  ayrıntılı bilgi : http://www.aydinlikgazete.com/…r-seydir-h70422.html
• 70'li yıllardaki sıkıyönetimde görülen davalarında cezaevindeki mahkumların kendilerine şafakçılar ismini verdiği parti. bu adla anılmalarının sebebi 12 mart döneminde çıkardıkları bir gazeteden dolayıdır.
• kurucu kadrosundaki savrulmayı mehmet süha alparslan güzel özetlemiş:
  
  ***
  
  türkiye’de 12 mart soruşturmalarına konu olan türkiye ihtilalci işçi köylü partisi, bir diğer deyişle proleter devrimci aydınlık davalarından yargılananlara ve kadrolarına bu malum “halil berktay vakası” nedeni ile bir göz atma ihtiyacı duydum.
  hay göz atmaz olsaydım.
  
  ne nadide vatan evlatları yetiştirmiş bu çevre, inanılmaz.
  
  listeyi andıç, mandıç diye değerlendirmeyin lütfen ama karşılaştığım sonuçlar çok interesting.
  
  başa meşhur halil berktay’ı koydum, hacı bekir lokumu gibi tonton amca, 1990 yılına kadar “maocuymuş”, sonra “üç dünya teorisi” çerçevesinde amerika’yı keşfetmiş, ama ne keşfetme, ne keşfetme, malumunuz…
  
  oral çalışlar, bu değerli yurttaşımız da tiikp başkanlar kurulu üyesi olarak başladığı yolculuğa ‘dön baba dönelim’ şarkısı eşliğinde devam ettikten sonra son durak olarak radikal’in şemsiyesi altında istirahatta.
  
  cengiz çandar filistin kampları, tiikp üyeliği, bir keskin viraj turgut özal’ın danışmanlığı, aldığı son ödül enteller arası yapılan son yarışmada ortadoğu ve balkanların baş enteli unvanı ve beş dalda birincilik.
  
  nuri çolakoğlu bu değerli vatan evladının hangi unvanından bahsedeyim, robert kolej bebesi, tiikp ankara sorumlusu, kamboçya kasabı pol-pot’un değerli dostu,”” campus maocusu” bilderberg türkiye sorumlusu, türk-amerikan iş konseyi yürütme kurulu üyesi…. yeter değil mi, yetmez ama……
  
  şahin alpay tiikp teorisyenlerinden, pda yayın kurulu üyesi, şimdi mi son seçimlerde has parti'ye destek verdi, zaman gazetesi köşe yazarı, mehtap tv moderatörlerinden.
  
  gülay göktürk tiikp kuruculuğundan “”yetmez ama evet” lobisinin basın sözcülüğüne terfi, ılıcakların tercüman’ı ve sabah gazetesinin köşe yazarı vs.. vs…
  
  ethem sancak tiikp üyesi ve zamanın etkili adamlarından; şimdi hedef holding başkanı, medical park hastanelerinin sahibi, yıllık cirosu 5 milyar dolar, erdoğanlarla ilişkisi gündemi hep meşgul etti. mao’nun “düşmanımın düşmanı dostumdur” ilkesini hayatı boyunca rehber edindiği söylenir.
  
  hadi uluengin tiikp üyesi, proleter devrimci aydınlık brüksel temsilcisi, brüksel yurttaşıdır, hürriyet gazetesinde uzun yıllar engin ardıç misyonunu üstlendi, şimdi oradan da tırpanladılar.
  
  ömer madra bu değerli vatandaşımız da önceleri tiikp saflarında vatanı kurtarma çabaları içinde iken, küreselleşme olgusu ile birlikte bütün keskin yanlarını yontarak, küreselleşmeye karar vermiş, açık radyo kanalının sahibi, bilgi üniversitesi öğretim üyesi ve hepsinden önemlisi para sihirbazı george soros’un finansörlüğünü, can paker’in başkanlığını yaptığı açık toplum vakfının üyesi.
  
  osman ulagay bebek eşrafından; tiikp taraftarı ve pda yayın kurulu üyesi; görüşlerinde ki erozyon akıllara durgunluk verecek boyutta, son incilerinden bir tanesi “dünyadaki hiyerarşi değişiyor. milyarlarca insan açlık sınırından yepyeni olanaklara kavuşuyor. müthiş bir
  sıçrama ve yeni ufuklara açılma ihtimali var.”
  
  doçent doktor ercan enç, prof dr. ümit necef, fatmagül berktay, ferai tınç, bu yurttaşlar da tiikp davasına bir dönem inanmışlar, savunmuşlar, yargılanmışlar ve sonra derhal serbest piyasa ekonomisinin cazibesine kapılıp hür dünyanın kucağında kendilerini buluvermişler.
  
  tiikp’nin lideri ise bildiğiniz gibi doğu perinçek, aldığı virajları yazmakla bitiremeyiz ama kendisi silivri mahpusu ve özgür olamadığı için onun hakkında yazı yazmak bize yakışmaz.
  
  ***
• savunmanın ilk 90 sayfasında sanıklar mahkemeyi red sebeplerini , kendilerine yapılan işkenceleri,işkencecileri, taleplerini , taleplerinin geri çevrildiğini ve çelişkileri anlatmaktadırlar.
  ayrıca devamlı olarak işçinin ve halkın tiikp ile beraber mücadele verdiği vurgulanmakta ve partinin gümbür gümbür geldiği söylenmektedir. işte perinçek'in yıllardır gerek işçi partisinin gerekse de vatan partisinin iktidara yürüdüğünü söylemesinin kökeni burada yatmaktadır.
  bol bol sol jargonun olduğu ilk kısımda egemen güçlerin iktidarlarının artık sonuna geldiği ,dünya üzerindeki tüm devrimcilerin olduğu gibi ''türkiye halklarının ve türkiye devrimcilerinin'' de isyan halinde olduğu anlatılmaktadır.
  (bkz: türkiye halkları)
  (bkz: türkiye devrimcileri)
  
  esas savunmanın başladığı 2. kısmının başında ise osmanlı devletinin feodal baskı düzeninden ,fatih,yavuz,kanuni gibi padişahların diktatörlüklerinden dem vurup bu feodal sistemin köklerini orta asya'daki türklerin sosyal ve siyasal oluşumlarına dayandırır. adamlar 1970 yılından hunlar'a bakıp -hadi osmanlıyı geçtim- feodalizm eleştirisi falan yapıyorlar. sanki orta asya'da sosyalizm rüzgarları esiyordu da hunlar kapitalist takılıyordu.
  
  devam edelim...
  selçuklu ve osmanlı feodal sisteminin halkı nasıl sömürdüğü detaylandırılıyor ve bu sömürü düzenine karşı halk isyanlarından bahsediliyor. celali isyanları üzerinde durulup derinlere iniliyor.
  osmanlı'nın son dönemlerinde 1908 devriminden ve cemiyetten bahsediliyor süreç anlatıldıktan sonra cemiyet komprador feodal düzen bekçisi ilan edilip ülkeyi savaşa sokmakla sarıkamış'ta 90 bin askeri dondurmakla ve azınlıkları katletmekle itham ediliyor.
  savaş sonrasında ise türk kurtuluş mücadelesine geçiliyor.ama ne geçiş!mustafa kemal'in samsun'a çıkıp milli mücadele ateşini yakması atlanıp milli mücadeleyi köylüler ve işçiler başlatıp kongreleri düzenleyip milleti uyanışa sevketmişler gibi bir hava estiriliyor. ilk önce kemalizmin emperyalizm ile mücadelesi anlatılıp milli mücadele sonunda kemalist iktidar burjuva ile ortaklık kurup komprador olmakla itham ediliyor. tabi arada stalin ve lenin övgüleri gırla. stalin reyiz şöyle dedi.lenin reyiz böyle dedi. sovyetler bize şöyle yardım etti vsvsvs. lozan'a ise tavizler verilen ülkenin yarı sömürge haline getirildiği bir anlaşma olarak bakılıyor.
  
  edit: devam ediyoruz.
  kemalist dönemden sonra yine ismet paşa dönemi aynı şekilde eleştirilip 60 ihtilalinin getirdiği özgürlük vs övüldükten sonra devrimi yapanların toprak ağalarına ,burjuvaya teslim olduğu söyleniyor. ap iktidarına geniş yer veriliyor eleştiri ve amerikancılık morrison süleyman üzerinden ilerlerliyor 9 mart'a yer verilmezken (benim darbem iyidir.) 12 mart darbesi ve budanan 61 anayasası anlatılıyor.60-70 arasındaki grevlere,mitinglere ve köylünün toprak işgallerine genişçe yer veriliyor.
  
  edit: devam...
  12 mart'tan sonra halk mücadelesinin gerileyişine hızlı bir giriş yapıyoruz. yine grevler... grev kırmalar...işçi dövmeler... zorbalık vs. melen ve nihat erim hükümetleri eleştiriliyor.
• (bkz: türk devletinin napalm kullanması)