• bekir yıldız'ın bir romanı. (sincan belediye başkanı olan bekir değil, yıldızı kızıl olan bekir)
  • kerbela olayını farklı bir şekilde(toplumcu gerçekçi) anlatmıştır bekir yıldız.dinsel öğelerden arınmış bir kerbela,direnmeci,hakkını arayan bir hüseyin.okunasıdır.
  • aynı cümle içinde çok sayıda ''ve'' bağlacı kullanılabileceğini göstererek daha çocuk yaşımda dimağımı sarsmış kitaptır.
  • bekir yıldız'ın okurken beni ağlamaktan harap eden romanı.
    --- spoiler ---

    "demek yezid'in ordularıyla karşılaştın sen de? baban ali, böylesi ordularla çok ama çok karşılaşmıştır oğlum. ordular seni ürkütmesin. sen, sen ol, kendinden kork. en büyük ordu, insanın içinde tepinir. işte hüseyin, ona yenilirsen, şu karşıda duran orduyu yensen bile, iki elim yakandadır, iki cihanda da... ölmek önemli değildir. acı olan inançsız ölmektir.inanç yarın ki savaşında gücün olsun."
    --- spoiler ---
  • okudum, yazarın yazım dili ve dilin içeriğindeki tanımlamalar, betimlemeler ve duygu durum tasvirleri tarihsel bir roman oluşundan dolayı kıyas olarak referans olarak her ne kadar amin maalouf olamasa da fena olmamış, sayfa sayısına bağlı olarak yerinde olmuş denilebilir.

    ben; yüreğimi bir soğuk, yağmurlu ve gri rengin hakim olduğu bir istanbul sabahında, eve yakacak bir şeyler alabilmesi adına kuyumcuya götürüp rehin bırakması için verdiğimden ne yazık ki kitabın konusunda tarihe damgasını vuran acı, keder ve yasa dair bir duygu elektriğini alamadım.

    şu bir gerçektir ki peygamberin hem kızının hem de kuzeninin kanını, etini ve canını taşıyan torunlarına zarar vermek, canını yakmak ve kötülüğü düşünmek dimağımda anlayamadığım bir husus, düşünüldüğünde peygamberin ellerinin şefkatle saçlarını okşadığı, dudaklarının sevgiyle yanaklarını öptüğü ve kollarıyla fedakarlık yapıp bile isteyerek gocunmadan dert etmeden kucağında ve sırtında taşıdığı suretimden diye kendisine çok benzettiği torunlarının canını yakarak, işkence ederek ve eziyet ederek öldürmek nasıl bir hırs nasıl bir kötülük ve nasıl bir aç gözlülüktür anlayamadım, bilemedim.

    insan; kan bağı bile olmadığı bir arkadaşının bir komşusunun kendisine benzeyen kardeşini ve çocuğunu görünce otomatik olarak kısmen de olsa bir ilgi bir yaklaşım gösterir. senin karşında peygamberim dediğin tanrı elçisinin torunu var hatta torunlarının babası olan sevgi ve saygısını ben ilim şehriyim ali ise kapısıdır dediği amcasının oğlu ve damadının çocuklarına yani kendi torunlarına her kim baktığında peygamberinin suretine kısmen de olsa şahit olacaksın, torunlarını kültleştir demiyorum ama saygı duyman, koruman gerekirken ve feyz alman gerekirken neden bu kötülük ve neden bu hırs, anlamadım.

    ki kimilerince peygamberin zamanında yaşayıp da onun yüzünü görmek için yollara düşünler ve yüzünü görmesinden men edilen insanlar varken bir iktidar bir güç hırsı için peygamberin kanından ve suretinden olan bir cana işkence etmek ve canına kıymak mantığım almıyor.

    kitabın özünde yaşananları, insanların ne kadar aşağılık ve aç gözlü olduğuna dair sıklıkla kullanılan en iyi hatip kılıçtır cümlesi ne yazık ki sadece geçmişte tarihe damga vuran bir dönemi değil günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.

    kerbela olayını hz. isa'nın çarmıha gerilmesi olayına benzetiyorum zira her ikisinde de tanrının kuzusu olarak varsaydığımızda fanilerin gözünde yalnız kalmış, terk edilmiş vb. şekilde gözlemlenebilir halbuki her ikisinde büyük bir sınavın içinde olup kalpleri ve ruhları hırstan, aç gözlülükten, bencillikten kararan insanlığı kurtarmak için feda olmuş, kurban gitmişlerdir.

    isa peygamber neden öldü?
  • tarihi gerçekleri gerçek kişileri yerleştirerek 148 sayfada anlatan bir bekir yıldız romanı. dini hamaset yapmadan meseleyi adı gibi (ve zalim ve inanmış..) insanının insan olma serüveni çerçevesinde öyküleyen güzel bir edebi dili vardır.
hesabın var mı? giriş yap