*

  • işsiz güçsüz bünyenin okulu da yoksa eğer, bi de üstüne buluşup zaman geçireceği insan da yoksa, üstüne üstlük cebinde parası da yoksa sabahleyin yatakta içinde bulunduğu ruh hali.
  • dunun bugunden, bugunun yarindan farksız oldugu durumlarda düşünülen...
  • depresyon belirtilerinin en geçerli olanı.
  • kişinin karnı tok sırtı pek ise yapacağı daha doğrusu yapmayacağı eylemdir. o sıcak yatağı bırakıp da uzamak pek gereksiz gelir kişiye.
  • yorucu bir dönemin ardından, hic bir sorumlulugun olmayan bir tatil gününde insanı mutlu eden nedensizlik. bol bol özlenen ruh hali.
  • "insanca bir yaşam için uyanıyorum. eğer doğuşumun nedenini ve evrene gelişimdeki amacımı yerine getireceksem yine de somurtkan olabilir miyim?
    yoksa yatmak ve örtüler altında kendimi sıcak tutmak için mi meydana getirildim?"

    ---marcus aurelius---

    edit: marcus aurelius istanbul üniversitesinde okumamıştır, beni ve diğer iü öğrencilerini eleştirme hakkına sahip değildir. istanbul üniversitesi öğrencisi olmak, yataktan çıkmamak için yeterli bir sebeptir. bu okulun insanı hayata küstürdüğünü nereden bilecek, sallıyor işte öyle bol keseden sikkafalı ama tabi ona da hak veriyorum istanbul üniversitesinde okumamış ne de olsa..he ne diyorduk evet sikkafalı!
    (bkz: ilkokul kompozisyonları)
  • her günün bir öncekinin tekrarı olduğunu hissederek uyanma sonucunda, yataktan çıkmakla çıkmamak arasında bir fark olmadığını idrak etme durumu ve miskinliğin dayanılmaz hafifliğinin etkisiyle mayışmanın vuku bulması.
    (bkz: hayatın anlamı)
  • (bkz: angelina jolie)
  • (bkz: lucid dreaming)
  • "bir nedenimiz var mı ki çıkıyoruz?" sorusuyla dallanıp budaklandırılabilecek yargı. lakin, doğadaki tek düşünebilen canlı olan insan-ki düşünebildiği yargısı konuşabilme yetisine sahip olduğu gerçeğinden çıkar. konuşmakla iletişim kurabilmek farklı şeylerdir, doğadaki bilumum canlı muhtemelen kendi aralarında(hatta sesle) iletişim kuruyorlardır;ama bu onların konuşamadıkları ve haliyle düşünemedikleri gerçeğini değiştirmez-bu orijinal özelliği sayesinde tanımlamayı ve soru sormayı öğrenmiştir. sorduğu yalnızca "ne" sorusu değil, aynı zamanda "neden?" sorusudur da."neden" sorusu, bir şeyin ne olduğunu değil, ardındaki anlamın/motivasyonun ne olduğunu bulmak içindir. insandaki , bu her şeyin ardındaki anlamın ne olduğunu bulma merakı, insanın kendini anlamlandırma çabasından ileri gelir;çünkü insan düşünen bir varlık olarak,ölüm gerçekliğine güdüleri ya da otomat dürtüleriyle değil bizatihi düşünerek ulaşır ve bu gerçekliğin bilgisini aklında daima muhafaza eder. doğadaki diğer canlılar da bilirler ölüm gerçekliğini;ama onlarınki dürtüseldir ve yaşama amaçları yalnızca ve yalnızca yaşamlarını idame ettirmektir. halbuki insan, belki de gelişiminin en büyük hatası olarak, bu ölüm gerçekliğinden kaçmanın yolu olarak hayatta başka anlamların peşinden gitmeyi seçmiştir. insan dışındaki hiçbir canlı "ben neden varım ki?" diye sormazken insan sorar ve bu soruya kendi kişisel yanıtlarının olmasını ister. "başarı" için, "zengin olmak için", "başkalarına yardımcı olmak için", "hayatımı yaşamak için" ya da buna benzer herhangi başka bir yanıt, kişinin hayatını anlamlandırması demektir ve kişiye tatmin getirir. oysa bilinmesi gereken bu yanıtların hepsi yanılsamadır;insan doğanın bir parçası olarak sadece hayatta devam etmeye odaklanmalıdır. zaten buna odaklandıktan sonra, yataktan çıkmak için neden bulmaya gerek kalmaz.
hesabın var mı? giriş yap