• bir yerinde yalnız yaşayamazdım cümlesi geçen film.
    -it's gonna take a miracle to make me love someone new- diyen bir şarkı ile bitiyor.
  • gerçek aşkın, sevginin ve bağlılığın yaşanması için ille de bir dişi ve bir erkeğe gerek olmadiğini etkileyici bir şekilde anlatan film.
  • bir michael cunningham romanıdır.. kahraman anlatıcı üslubuyla, dört farklı karakterin ağzından anlatılmıştır...

    jonathan; olay örgüsünün esas olarak etrafında döndüğü, michael cunningham'ın torpilli kahramanıdır.. asi ve kırılgandır; 60'ların ruhuyla şişirdiği bir balon, yüzünün ortasında patlamış; içsel çelişkilerinin etkisiyle, vazgeçişlerine 'çocuksu' yaftası yapıştırmış, ancak kitabın tüm desenlerini oluşturan o uçarı ruh, bu yaftayı hiç üzerine alınmamış, jonathan'ın yakasını asla bırakmamıştır..

    clare; sınır tanımaz bir genç kadındır. bobby ve jonathan'ın eşcinsel ilişkisine önceleri bir konuk oyuncu gibi, iki çocuğun oyunlarını bozan, yine de vazgeçilmez bir 'abla' gibi katılmış; zaman geçtikçe yaşadıkları sıradışı aşkın merkezine, uyumdan ziyade 'uyuma zorlama' yetisiyle kurulmuştur. ilişkinin hem erkek hem de kadın tarafıdır aslında clare; jonathan ve bobby ise parçalanmış tarafları..

    bobby; kendisi dahil romanın dört karakterinin ağzından da bambaşka yorumlanan, bu yönüyle de romanın en ilginç ve tahlili zor karakterine sahip genç ve ketum bir erkektir. yalnızca keskin sınırlarla çevrelediği küçük hayatını oluşturanlara karşı değil, kendisine karşı da sır vermezdir.. alice hariç diğerleri kendisini pek de zeki bulmaz; ancak o bir köşede sessizce oturan, zorunlu olmadıkça hiç bir şeye karışmayan, dediğinin yapılmasını ya da hayatın insanlara dediğini yaptırmasını tedirgin gülüşüyle izleyen 'bilgecik'dir..

    alice; jonathan'ın annesidir.. jonathan'ın yaşam tarzını tam da gençliğinde kendisinin olana benzediği için olumlamaz, hatta zaman zaman şiddetle karşı çıkar.. annelik güdüsüyle oğlunu kendisinden ve kendisi gibi olan her şeyden uzak tutmaya çalışır.. oğluyla oturup karşılıklı esrar içmekle, oğlunun hayatının yönünün, kendi ağzından başka herkesin ağzından çıkabilecek kırıcı, rahatsız edici eleştirilerle sapmasını sağlamak arasındaki aslında o çok 'ince' olan çizgide dans eder.. romanın; olmuş, olan ve olacak her şeyin farkında olan 'büyük göz'üdür. sorunsa şudur ki, 'genç alice'in 'göz'ü de onun üzerinden asla ayrılmamaktadır..

    roman; yoruma göre 'sıra dışı' ya da 'sorunlu' olarak adlandırılabilecek ailelerden gelen üç gencin, yine yoruma göre 'sıra dışı' ya da 'sorunlu' olarak adlandırılabilecek üçlü aşk hikayesini anlatıyor.. her birinin diğer ikisini aynı tutkuyla sevdiği, hepsinin çocuğu olan rebecca'nın anne ve babalarının kararsız hisleriyle dahil edildiği, dünyaya ve onun tüm basmakalıp değerlerine izole bir evde sonlanacak bir aşkın hikayesini..
  • michael cunningham'in ayni isimli kitabindan birebir aktarilmasina ragmen, filminde kitaptaki etkiyi yaratmayan film uyarlamasi. bu kadar saf insanlar var midir, varsalar da uzun yillara ragmen saf kalmayi basarabilirler mi gibi sorularinin insanin aklina getiren gercekci olmaktan cok insanin gerceklesmesini diliyecegi guclulukte bir ask ve dostluk hikayesi.
  • kahramanlarımız van morrison'ı çok sevdiği için okurken van morrison dinleyin. hatta mümkünse plaktan. plağın ivleri erimiş olsun çok dinlemekten.
    ayrıca bob dylan'da aralarda dinlemek için olabilir.
  • “üzerine titrenmiş, iyi yetiştirilmiş insanlar, kötü olmanın sağladığı özgürlüğü hayal bile edemezler.”

    clare ne kadar güzel söylemiş.

    hayatımda okuduğum en çarpıcı kitaplardan.
  • colin farrellin
    “meraba dünyalı biz dostuz”
    ruhayilitesiyle ortalıkta gezindiği film.
  • bugun michael cunningham'a imzalattigim kitap. kolay okunan ama son derece samimi olan ve insanin içini burkan bir kitap. okurken nedense henry miller'i dusundurmustu bana.
  • okudukça bırakılamayan, sonuna yaklaştıkça keşke bitmese dedirten ve belki de çok uzun zamandır bitişiyle ağlatan tek kitap. hep birşeyler vermek isteyen bobby nin, aşka ve bobby ye aşık jonathan ın, kalabalık ailesi ve ani ama aslında çoktan belli kararlarıyla clare in, bir de hepsinin annesi alice in öyküsü bu. okunmalı, filmi de kaçırılmamalı.
hesabın var mı? giriş yap