• çıkma tarihi tekrar ertelenirse kendimi dondurtmayı düşünüyorum.
  • gerçekten conan okuyarak büyümüş insanların meyletmeyeceği oyun olsa gerek. zira 15 yaşında kimmerya dağlarını terkedip dünyayı keşfe çıkan conan'dan iyi kötü öğrendiğimiz bir şey varsa, hayatın bilgisayar ekranı karşısında saatlerce oturarak ziyan edilemeyecek kadar değerli olduğudur.
  • tanım: bir mmorpg'dir kendisi.

    wow'a o kadar alışmışız ki buna başlarken hiç zorlanmadım diyeyim. yine de özellikle combat kısmındaki fark beni biraz yordu. mesela, kılıcınızı üç şekilde sallayabiliyorsunuz ve her sallama şekline ayrı tuş konmuş. kılıç savurma tuşuna (ya da o tuşlardan birine) basmazsanız adamınız mal mal durup sopa yiyor.

    combo sistemi diye bir olayı var. özel vuruşları yaptıktan sonra her özel vuruşunuza özgülenmiş bir de kılıç savurma yönü çıkıyor ekrana. özel vuruşu yaptıktan sonra kılıcınızı da gösterilen yöne savurursanız combo vurup daha fazla hasar veriyorsunuz. bence hafiften dengesiz olmuş çünkü kendi seviyenizdeki birini üç dört combo vuruşla öldürebilirken düz vuruşlar yaparsanız sabaha kadar uğraşıyorsunuz. (bu anlattıklarım guardian sınıfı için. casterlar ne yapıyor henüz bilmiyorum - caster dedim aklıma geldi. bu oyunda bir classın minion kaldırma özelliği var. [sanırım necro] 20 yıldır oyun oynarım, hayatımda bu kadar özensiz ve aptalca çizilmiş bir minion daha görmedim. böyle küçük kafalı kanatlı yeşil bir felguard düşünün. heybetli bişey olsun istenmiş ama yıllar önceki teknolojiye dayanan wow'un minion tasarımının yanına bile yaklaşamaz. designer'i kimse derhal kovalamak ve bir daha da oyun sektöründe temizlikçi olarak bile çalıştırmamak lazım)

    yükleme ekranları bir facia. şehire giriyorsunuz yükleme ekranı, şehirdeki tavern'in kapısına tıklıyorsunuz yükleme ekranı, şehrin 100 mt (evet bu oyunda herşey metre) yakınındaki mağaraya gidiyorsunuz (şehirden çıkmadan) mağaraya kapı yapmışlar, yükleme ekranı. yani eni konu bir mağaraya girip üç beş tane hayvan öldüreceğiz. hiç mi feyz almadınız wow'dan anlamadım ki.

    questlerde yenilik yaptık filan diyorlardı ben bir farkını göremedim. yine git şuraya şunları öldür gel, git bana taş topla getir vs vs. geçen akşam aldığım bir questte; 20 tane yılan, 20 tane de akrep öldürüp zehirlerini getirmemi isteyince anladım ki gerçekten questlerin wow'dan bir farkı yok. zaten "quest sistemimiz çok farklı" lafının sallama olduğu da belliydi. yani ne kadar farklı olabilir ki? bu bir mmorpg. ya kuş böcek öldüreceksin, ya birine yardım edeceksin ya topla getir yapacaksın. zaten binlerce insanın aynı şeyi sırayla yaptığı bir haritada çeşitlilik ya da yapılanın ve yapılmayanın tüm evrene etkisi ne kadar mümkün olabilir. ben o mağarada tüm textureleri dolaşıp 20 tane yılanı öldürdükten 5 dakika sonra o yılanların hoppacık diye respawn olması zaten gerçekçiliği bitiren en önemli unsur değil mi?

    -son olarak beni en çok rahatsız eden ama belki de en az dikkat çeken kısım. lvl atladığınızı anlamıyorsunuz. ya kardeşim lvl atladım ben. yapacak işlerim var dağıtmamı istediğin skill puanları var. bi uyarı yap, bir grafik patlat, bi ses ver yap yani bişeyler. ama hayır. chat screen'de ufak bi yazı. hadi geçmiş olsun. lvl atladıkça öğrendiğiniz yeni büyü ve özel hareketleri size öğreten bir trainer de yok bu arada. ne öğrendiyseniz otomatik olarak kısayol barınıza ekliyor. demek ki ben wow'da lvl atlayıp bir trainer'a gitmenin heyecanını çok seviyormuşum. şimdi anladım.
  • son gelen patch'teki bir bug'in kadin karakterlerin goguslerinin kucultmesi uzerine ayaklanan age of conan cemaati yuzunden funcom ozur diledi ve en kisa zamanda silikonlari tekrar takacaklarina soz verdi. conan bu, anlamaz tabii kucuk goguslu olmanin avantajlari'ndan filan. (bkz: hanci bana kimiz kurduma da et getir)

    saka degil gercek bu arada. hatta gelmis gecmis en komik bug olabilir.
  • nihayet pazar günü elime akıp resmen (para bayılaraktan) oynamaya başladığım oyundur. oyunun gayet hızlı çalışması, bugların yeni launch edilen bir oyun için son derece az olması bende 6 aydır beta testlerinde bizi afedersiniz deneme tahtası olarak kullandıkları hissini uyandırdı. lan şerefsizler az kaldı oyunu almayacaktım launch haftasından önceki sürümün hali yüzünden. hayır tamam işimiz test etmek bugları bulmak falan da madem kaldırdıydınız hepsini niye bize hala yaslıyosunuz boktan versiyonları.

    herneyse olmuş bi oyun olmuş sonunda, korktuğum başıma gelmedi. serverlar oldukça dolu neredeyse hergün yeni server açıyorlar. ve bildiğim kadarıyla her bir server yaklaşık 25-30 bin oyuncu kaldıracak şekilde ayarlanmış durumda. karşılaştırmak gerekirse sanırım wow'da 8-10 bin gibi bişeydi. teknoloji gelişmiş canım.

    ha bide yeni başlayacaklara özellikle arkadaşlarıyla beraber başlamayı düşünenlere önemli not: yüksek server populasyonu yüzünden oyundaki her bölge aslında bir instance. yani iki kişi aynı serverda aynı noktada durup birbirinizi bulamıyorsanız bilinki farklı instancelardasınız. şimdilik tedavisi (summon to instance çalışmıyor gibi en azından ben başaramadım) grup kurup sonra gruptan birisinin başka bir bölgeye gidip dönmesi, döndüğünde grubun instanceında oluyor.

    şimdilik bu kadar sevgili hiboryalılar biraz daha oynayıp lvlı yükselteyim gene yazarım.
  • evet artık nda yükümlülüğüm kalktığına göre oyun hakkında bildiklerimi rahat rahat aktarabileceğim oyundur kendisi.

    öncelikle bilinenlerden başlayalım gene: age of conan şu anda piyasada bulunan 18+ ratingli tek mmorpg. savaşlar, oyundaki dil ve questler buna göre ayarlı. yani çıplaklık, seks, küfür, kan ve revan ile aranız hoş değilse bulaşmayın. oyunun geliştiricileri conan'ın yaratıcısı robert e. howard'a son derece sadık kalmış vaziyetteler. dünya gerçekten (kitapları bilenler için) hiborya havası solutuyor. karakterlerin bir çoğu ya direk kitaplardan fırlama yada kitaplardan birine eklense sırıtmayacak seviyede başarılı. müzikler efsanevi conan filmi* müziklerini çok andırıyor ve bu muhteşem. dünyanın ayrıntısı, grafiklerin başarısı bugüne kadar değil bir mmo neredeyse hiçbir pc oyununda görülmemiş derecede iyi. görsellerde çüzgi romanlardaki bazı ikonik yapılar da unutulmamış misal tarantia'ya ilk gittiğinizde meşhur demir kulenin çizgi romanlardakinin birebir aynısı olduğunu görmek mükemmel (bkz: demir kuledeki adam) tabii bütün bunlar oyunun bir sistem canavarı olmasını gerektiriyor ancak oynamak için süper ötesi bir bilgisayar şart değil. örnek vermek gerekirse ben betada pentium d 3ghz, nvidia 7600gt ve 2 gb ram ile orta seviye ayarlarda oldukça rahat oynuyordum. şu anda ekran kartımı bir 8800gts ile değiştirdim ve orgazmın doruklarındayım.

    oyun serverları ve areaları başta rahatsız edici gelen bir instancing ve devamlı yükleme gerektiren bir harita sistemine sahip. bunun bir kaç sebebi var ve hepsi çok haklı. birincisi ve en önemlisi oyundaki detay seviyesi seemless bir haritayı günümüz teknolojisi bilgisayarlarda neredeyse imkansız kılıyor. ikincisi harita howard'ın hiborya haritası ve bu dünyayı seemless olarak bu detay seviyesinde yaratabilmek yeryüzünde hiçbir developer şirketin harcı değil. dolayısıyla arada 5 tane daha ülke varken aquiloniadan stigyaya seemless geçmek mantıksız. bir diğer sebep oyundaki quest sisteminin bir çok questte npclerin questi yapanla izole olarak görüşmelerini ve bu questlerin sonuçlarının o kişi için kalıcı olmasını sağlıyor. misal konuşulabilen bir npcyi öldürürseniz eğer her o alana gittiğinizde o npc sizin için artık ölü oluyor (bu özellik özellikle hikaye questleri için geçerli). yani küçük instancelar questlerde gerçekçiliği arttırıyor. öldürdüğünüz bir adamı zibilyon farklı kişinin arka arkaya kestiğini göremiyorsunuz bu olay rol yapma ve hareketlerinizin sonuçlarına katlanma durumlarını da beraberinde getiriyor. misal daha tortage da iki tane bayağı uzun quest chain birbirine bağlı. biri diğer questi bitirmekte şart olan bir npcnin ölümüne sebep oluyor ve diğer questi bitirmenize engelliyor. aynı npc önceki quest yapılıdıysa daha sonra bir hikaye questinde karşınıza bir lich olarak çıkıyor (ölmezse ölümlü bir büyücü olarak çıkacak). bir diğer ve en önemli sebeplerden biri ise bugüne kadar hiç bir mmo developerinin kalkışmaya cesaret edemediği bir özelliğin olması. collision detection bu özellik her an hareketli npc yada pclerin kalabalık bir artamda bulunması sırasında inanılmaz bir işlemci yükü bindiriyor ve yapılabilmesinin tek yolu sanırım sınırlı harita alanları ve instancelar. oyundaki en büyük şikayet konularından birisi için sanırım bu kadar savunma yeter.

    haklarında çok bahsedilmiş olmakla beraber oyunun combat sistemine de bir değinelim. diğer oyunlardan en büyük fark kendini combo sistemi ve collision detection olarak göstermekte. combolar melee ve ranged projektil saldırıları için kullanılıyor ve ekstra hasar yanında combosuna göre değişik özelliklerde etkiler yaratıyor. her classın belli comboları var ve leveli geldikçe otomatik olarak eklenmekte. bazıları ise feat treeden seçilerek alınabiliyor. kullanımları ise basit olmakla beraber sürekli konsantrasyon gerektirmekte. kullanmak için önce komboyu mouse yada kısa yol tuşu ile aktive etmek ve daha sonra tamalamak için gereken yonlerde saldırıları manuel olarak yapmak gerekiyor. komboların levelı arttıkça gerekli kombinasyon genelde uzuyor (tek tuş tek yönden, 4 tuş 5 yöne kadar çeşitlenebiliyor). burada betanın başlarında oldukça farklı bir yöntem kullanıldığını ve daha sonra bunun çok pratik olmadığı ve kafa karıştırdığı gerekçesiyle kaldırıldığını belirtmeden geçemeyeceğim. bu iptal edilen sistemde özetle konsol aksiyon oyunlarındaki gibi çalışmakta ve comboların aktivasyonu da tamamen tuş kombinasyonlarına bağlı bulunmaktaydı (sanırım oyunun xbox içinde piyasaya sunulması düşünüldüğü için aynı serverlarda oynanmasını sağlamak için). diğer ve kanımca en önemli özellik olan collision detection ise basitçe her npc yada pcnin savaş sırasında birbirlerini vücutsal olarak bloklamalarını sağlamakta. yani artık işini bilen bir tank sadece threat ile değil akıllı yerlerde durarakta tanklık yapabilir ki bu gerçek savaş stratejilerinin uygulanabilmesini olanaklı kılmakta (özellikle kalabalık gruplu pvede yada pvpde). pvpde savaşçılar önde bir battleline oluşturup bu şekilde durabildikleri sürece daha zayıf ve ranged kapasiteleri olan diğer oyuncuları koruyabilmekte. bu da bir kaos ortamı yerine koordine ve gerçeğe dayalı savaş stratejileri uygulanmasını gerektiriyor. burada da malesef bana göre gerzekçe bir sebeple kaldırılmış olan çok nefis bir özellik vardı. commander prestige classı olan pcler (prestige classlar toptan iptal edildi ama ileride bir expansion ile eklenecekler muhtemelen) gruparının komutasını alabilmekte ve bir savaş planı uygulayabilmekteydi. bu planlar durma göre çeşitli bunuslar sağlıyordu. misal bir yaya pc grubu at yada diğer binekler üzerinde kendilerine saldıran başka gruba karşı mounted defence planına geçip ekstra defans bonusuna sahip olabiliyordu. ha bu arada evet mounted combat var ve collision detection sayesinde zor ama çok etkili ve zevkli. misal tam hız bir pcye dalıp vuruşu tuturabilirseniz normalin çok çok üzerinde hasar verebiliyorsunuz. ve rakibin içinden geçip gitmek gibi bir mallık yok! aynı şekilde bineklerin kendileri de aynı zamanda birer silah. çeşidine (swift horse, warhorse, mammoth, rhino gibi) göre yetenekleri dayanınıklıkları ve verdikleri hasarlar da değişiyor. extra bir not olaraktan mounted fatalityler ayrı bir tat ayrı bir zevk. at üstünden kelle almanın tatmini tarif edilemez :)))) ayrıca collision detectionun bir yanısıması da her melee saldırının karakterinizin silahını sallama açısına göre ark içinde kalan herkese vurabilmesi. yani savaşırken yaptığınız combodan bağımsız olarak sadece tek bir kişiye kitlenip ona vurmuyorsunuz. kaç kişiye hasar verdiğiniz sadece sallama arkı içinde bulunan kişi sayısı ve silahın büyüklüğünü bakıyor. two handed silah kullanan biri iyi yer tutarsa daha küçük silahla savaşan biri ona vuramadan hasmına hasar verebiliyor yada direk önünde durandan başka arka sıradaki düşmana da hasar verebiliyor. bu bağlamda oyunda area of effect*tabir edilen combolar fiziksel temas mesafesi dışında kalanlara da (konik yada çember) etki eden hareketler olarak ele alınıyor.

    combat ile ilgili maalesef bir kötü taraf başta planlanan ve betanın ilk aşamalarında test edilen büyü sisteminin de iptal edilmiş olması. başta planlanan sistemde büyüler değişik inkantasyonlar ve yan büyüler sayesinde etkiler ve gücü yapanın kontrolünde olacak şekilde örülüyordu (spell weaving). hatta diğer büyücülerle beraber ortak cast edilip yapıması uzun süren ancak bitirildiğinde gücü inanılmaz yüksek büyüler yaratılabilmekteydi. bunun yanında her büyücünün bir irade gücü sınırı olmaktaydı ve weavinge kendini fazla kaptırıp kapasitesinin üzerinde büyü yapmaya çalışan büyücülerin büyülerinin ellerinde patlama ihtimali vardı. bu patlama büyücünün gücünü azaltmaktan (debuff), anında ölümüne hatta çok abarttıysa direk cehenneme gitmesine yol açıyordu. bu sistem çok yavaş ve karmaşık olduğu ve büyülerin bu şekilde yapıldığı zaman sağladığı gücün dengelenmesi için getirilmiş bahsettiğim elde patlama olayının group ve raidlerde can sıkıcı olması sebebiyle terk edildi (raidin ortasında en güvendiğiniz büyücünüz cehennemlik olunca onun oradan dönmesini beklemek haliyle biraz problem olmakta idi). savaşın gidişatına ve yeteneklerinize göre ihtiyaca uygun bir büyüyü anında oluşturup kast etmek mükemmel bir hissiyat ve stratejik avantajdı. umarım daha rafine bir şekilde yakında tekrar geri gelir. düzeltme: guild üyesi arkadaşlarımdan öğrendiğime göre spell weaving tekrar eklenmiş ve level 40tan sonra kullanılabiliyormuş, caster karakterim olmadığı için derecesini bilemiyorum ama söylediklerine göre dikkat edilmezse gene büyücünün ölümüne sebep vermekte.

    bir diğer güzellik bazı questlerde seçtiğiniz diyalogların quest opsiyonlarını ve ödüllerini değiştirmesi yani bir nevi roleplaye olanak vermesi ancak bunlar şu anda sayı olarak çok fazla değil (en azından betada öyleydi). ayrıca denemeden sonuçlarını bilmeniz mümkün olmadığı için hiç yaşamadan yada başkalarından farklı yaşayarak geçebilirsiniz. bu yüzden power leveling yapacam diye diyalog opsiyonlarını okumadan basıp geçmeyin. misal ben bunun farkına betada ilk defa character wipe yiyip baştan tekrar lvl 80 olurken yaptığım questleri tekrar yaptığımda fark ettim.

    daha başka bir yenilik ve güzellik pvp ve pve şehirleri kurabilme opsiyonu ve buna bağlı devasa kuşatma savaşları (bunun aocde olacağı duyurulduktan sonra bir patch ile wow'a eklenmeye çalışılması ne kadar da manidar değil mi?) yaşama imkanı (yaklaşık 300 kişi). şehirler guildler için eşsiz birer prestij kaynağı ve dev savaşlar yaşatma imkanı dışında guild üyelerine (özellikle crafterlara) avantajlar sağlamakta. pve şehirlerini gerekli şartları yerine getiren her guild kurabilir. bir pve şehri kurulduğunda (en fazla 3 farklı şehir barındıran) bir instance oluşuyor (instancelar arasında serbestçe gezilip diğer şehirler ziyaret edilebilir) ve server sizin yakınınıza bir yapay zeka şehir kuruyor ve bu şehirle savaşabiliyorsunuz (biliyorsunuz hafif oldu siz istemeseniz de onlar size dalıyor). pvp de ise durum biraz farklı farklı instancelar yok ve border kingdoms isimli bir bölgede yamulmuyorsam maks 5 battle keep ve bazı daha ufak kuleler var. gücü yeten bunların tamamına hakim olabiliyor. elinizde olduğu sürece aynen bir pve keep gibi crafterlarınız ve üyeleriniz sayesinde buraya eklentiler yapıp geliştirebiliyorsunuz (crafting dükkanları, barracks, kuleler vb). ayrıca çevredeki ufak kuleleri de ele geçirerek kontrol ve savunma alanınızı genişletebilirsiniz. battlekeep çevresindeki kuleleri elinizde tutuyorsanız rakip guild saldırdığında önce buraları almak ve bölgede tutunmak zorunda (bu konu bayaa karışık ayrıntı için aoc forumlarına bakın). battlekeep sayıları sınırlı olduğu için bunlardan birine sahip olmak size garantili devasa pvp savaşları vaad etmekte :). bu şehir sisteminde funcomdan tek isteğim swgdeki gibi oyuncuların ev sahibi olabilmesi ve throphylerini evlerinde sergileyebilmeleri. bi yapsalar kendimi makineye bağlayıp orada yaşıyacağım.

    şimdi müsaadenizle ben gidip biraz kelle alacağım. ileride buraya eklemeler yapma hakkımı saklı tutuyorum.

    son olarak heads will roll!!!
  • artik su kilic sallamayi tek tusla oynamak istemiyorum diye oyun yazmaya kalkiodum az kalsin ki conan in haberi geldi, kendisini zaten cok takdirle okuruz yillardir bir de oyun dunyasindaki bu yaraya tuz basicak olmalaari bi de uzerine mature bi oyun yapip cocuksu grafik yerine etrafta kan govdeyi goturecek demeleri bu oyunu 1 numara yapiyor benim icin,
    ayrica hem singleplayer hem mmo modlari varmis singleplayeri oynayip belirli bi seviyeye gelecek ve oyle mmo a gircekmisiz bence cok iyi bi dusunce zira ortalikta bon bon bakmaktan aptal aptal sunu getir bunu gotur gorevlerini yapmaktansa gercek bir single player oyun havasinda her sey cok daha oturakli olacaktir

    bir de buyuculer icin olan fikrimi uygulasalar super olacak ( soyle her buyu icin runler ciksa ekrana buyucu onlari cizmeye calissa darbe falan yerse mouse pointer kaysa saga sola - boylece gercek bir buyucu gibi konsantrase olmak gerekse karmasik buyulerde cok run olsa daha zor olsa , hizli buyu yapmak kullaniciya kalsa vs vs ) ( black&white adli oyunda kisayol olarak buna benzer bi yontem kullaniliyordu)
  • ttnet sağolsun gene türkiyeden bağlanılamayan oyundur. aferin ttnet senden kurtulayım diye kablo kullanıyorum gene becerip hayatımı sikiyosun!
  • e3 2005'in ağız sulandıran oyunlarından birisi. sanatsal açıdan neredeyse kusursuz grafiklerinin yanında mmorpg dünyasına birçok da yenilik getireceği söyleniyor.

    öncelikle oyunun iki aşamadan meydana geldiğini hatırlatalım. oyunun ilk bölümü bildiğimiz tek kişilik bir oyun ve conan'ın aquilonya kralı olduğu zamanda geçiyor. bütün oyuncular kimmeryalı, akilonyalı ya da stigyalı bir karakter seçerek başlıyorlar, karakterlerin uzun süreli hedeflerinden birisi de conan ile görüşebilmek. oyun başladıktan sonra oyuncular kendilerini conan'ın eski düşmanlarından birisinin komplosunun içerisinde buluyorlar. olayları çözerken karakterler yavaş yavaş güçleniyor ve yavaş yavaş da özellikleri, conan'ın dünyasındaki yerleri ortaya çıkmaya başlamış oluyor. 5. seviyeye gelindiğinde oyundaki 4 sınıftan**** birisi seçiliyor. 20. seviyede ise oyundaki 3 ya da 4 alt sınıftan birisi seçiliyor. 20. seviye aynı zamanda tek kişilik senaryonun sonu. bundan sonra oyuncular isterlerse oyuna mmorpg olarak devam edebiliyorlar. 20. seviyeye gelindiğinde oyun sistemine neredeyse tamamen aşina olunacağından multiplayer'daki newbie tabir edilen oyuncuların varlığının önüne geçilmiş oluyor.

    oyunun mmorpg versiyonunda uzmanlaşmaya devam eden oyuncular 40. seviyeye geldiklerinde 4 uzmanlık dalından birisini seçebiliyorlar. bunlar ise bir şeyler yaratabilen craftsmen, savaş sanatında uzmanlaşmış askerler olan master, savaşta diğerlerine komutlar veren commander ve kuşatmalarda kullanılabilecek yeteneklere sahip general. nihayet 60. seviyeye ulaşıldığında da 2 uzmanlık dalından birisi seçilebiliyor. mesela bir priest birkaç dezavantaja sahip fakat olağanüstü eşsiz yetenekleri olan child of set olabiliyormuş.

    oyunun diğer yenilikleri de özellikle yapay zeka* ve dövüş* konusunda ortaya çıkıyor. özellikle yapa zeka'nın oldukça ayrıntılı olacağı ilk duyumlar arasında. mesela bir kurt sürüsü ile karşı karşıya kaldığınızda kurtlar genelde kurbanı ortaya almak, varsa atından uzağa çekmeye çalışmak falan gibi sürü taktikleri uygulayacaklarmış. yine aynı şekilde mantıksız dövüşlere girmeyip, genelde sayıca üstün olduklarında saldıracaklarmış. aynı şekilde kasabalarda dolaşırken görev verecek kişiler yerlerinde beklemeyecek, mesela birşeye ihtiyacı varsa yanınıza gelecek. üzerinizde düşmana ait bir zırh varsa kasabalarda hor görülecek, o kasabanın zırhı varsa onaylayan tepkiler alacakmışsınız. ayrıca npc'ler normal hayatta nasıl ihtiyaçları varsa öyle davranacakmış. acıkan yemek yemeye gidecek, yaşamının gerekliliği için gereken herşeyi oyunda yaptıkları görülebilecekmiş. oyunda gece ve gündüz kavramının da ayrıntılı bir şekilde yer alması planlanıyor. mesela gündüz çömlek satan bir kadını gece balkonunda çok daha farklı bir ürün satarken görebilecekmişiz.

    multiplayer ile ilgili ilgimi çeken bir konu da şehirler oldu. şehirler, insanlarının faaliyetlerine göre gelişecek, surlarla çevrilebilecekmiş. hatta sırf oyuncuların değil, npc şehirleri bile bu gelişim faktöründen npclerin faaliyetlerine göre nasibini alacakmış.

    oyunun savaş sistemi de ilginç yenilikler getiriyor. normalde neredeyse bütün mmorpg'ler adnd'nin turn-based, tıkla ve avatarının ne yaptığını izle kavramından yola çıkıyordu. age of conan'da ise her karakter 6 farklı bölüme ayrılmış, dövüşürken karakterimizin, rakibinin neresine vuracağını biz belirliyormuşuz. buna göre çeşitli combolar geliştirmek de mümkünmüş. dolayısıyla dövüş konusunda diğer mmorpg'lere nazaran kullanıcıya daha çok iş düşecekmiş.

    ilginç bir konsept de oyunda bar kavgalarının yer alması. oyundaki ölümcül diğer dövüşlerden farklı olarak bar kavgalarında kılıçlar değil yumruklar konuşacakmış. böylece 20. seviye bir karakterin bile 40. seviye birisini yenme şansı olacakmış (tabii bu olay sadece bar kavgalarında geçerli).

    tabii bunların hepsi kağıt üzerinde geçerli şeyler. şu an oyun hala yapım aşamasında ve bu yeniliklerinin ne kadarının ve ne kadar başarılı bir şekilde işleneceğini kimse bilmiyor. ancak yine de şu an için gerçekten müthiş düşünülmüş özellikleri olduğunu kabul etmek lazım.
hesabın var mı? giriş yap