• 1) 1 m³ ahşap, betona göre 6 kat, çeliğe göre 354 kat, alüminyuma göre 1467 kat daha az enerji ile üretilebilir.

    2) 150 m² bir evin yapımında atmosfere salınan, sera etkisine yol açıp dünyanın ısınmasına sebep olan karbon miktarı , ahşaba göre, beton evde 1700 kat, çelik karkas evde 3500 kat fazladır.

    3) 1 m³ ahşap,1 m³ betona göre 5 kat, çeliğe göre 13 kat hafiftir.

    4) ahşap duvar, tuğla duvara göre 10 kat daha hafiftir. böylece temele gelen yükler, döşemeler de ahşap olduğunda onda bire düşer. temel daima ekonomiktir.

    5) ahşabın betona göre ısı izolasyon katsayısı 16 kat daha fazladır. böylece kendi enerjisini üreten bina olma yolundaki erişilemez avantaja sahiptir. dünyayı ve türkiye’yi en geç 2020’de bekleyen ve artık resmen açıklanmaya başlayan enerji krizinden bizi kurtaracak yegane malzemedir.

    6) insanla birlikte nefes alan yapısından ötürü, öncelikle nefes yolları ve romatizmal rahatsızlıklarda olumlu etkisi, özellikle yaşlılar üzerinde görülen henüz tıbben ölçülemeyen moral etkisi vardır.

    7) radon gazı ölçümlerinde beton binalara göre 100 kata kadar daha az değerler görülmüştür.

    8) deprem karşısında mukayese edilemez elastikiyet, mukavemet ve yaşam üçgeni oluşturma garantisi vardır.

    9) yapının dibinden, bina büyüklüğünde fay hattı geçmediği sürece sıfır deprem riski içerir.

    10) beklenenin aksine, yanma sınırına ulaşan çelik çatı 10 dakikada çökebilirken (uzay çatılarda bu risk daha da artarken), ahşap dış tabakasının kömürleşip iç katmanı koruması sonucu minumum 1 saat canımızı kurtarmaya fırsat bilir ve yangın sonrası kolaylıkla tamir, yeniden kullanım olanağı sağlar.

    11) yangında ve depremde can güvenliği nedeniyle,büyük toplantı ve spor salonlarında zorunlu çatı malzemesi olarak ahşap kullanılmaktadır.

    12) kimyasal maddelerden ve radyoaktif dalgalardan etkilenmez. kimyasal malzeme depolarında ve arıtma tesisi çatılarında kullanılabilir.

    13) kayar kalıp sistemlerinde oluşan betonarme perdelerin aksine, ahşap duvar, bedenin kimyasal ve fiziksel yapısını etkileyen manyetik kirlilik yaratmaz.

    14) insan gücü ile şanyiyede imalat yapılabilir. kule vinçler ve ağır iş makineleri gerektirmez.

    15) ahşabı yapı sektöründe kullanan amerika, kanada, finlandiya, rusya, ukrayna gibi ülkelerde, bu büyük tüketime rağmen, bilinçli ekim, zamanında kesim, mevcut zenginliğin özenle denetlenmesi ile genel orman alanı her yıl %2 ila %5 arasında büyümektedir.

    16) ahşap, dünyadaki yegane ‘’dönüşümlü’’ yani kendini yenileyebilen ve sıfıra yakın yani en az atık veren yapı malzemesidir.

    şimdi;
    ahşap yanmaz mı? yanar!
    çürümez mi? çürür!
    ormanlar yok olmaz mı? olur!

    biz bunları bilmediğimiz sürece bu dünya her şeye gebe bırakılır!*
  • ister blok ister kaplama olarak kullanılsın, dekoratif uygulamalarda önemli bir derdi güneş ışınlarından sararması bu malzemenin.

    spektrumun uv a ve b bandındaki ışınların enerjileri yapısındaki lignin maddesini parçalayıp renk solmasına ve sararmaya sebep oluyor. bu konudaki hassasiyet ağacın türüne, yetiştiği bölgeye ve hatta ağacın kesim yönüne göre dahi farklılaşabiliyor (meşe bu konuda görece daha kaprissizken ceviz nazlı misal). bunu engelleyebilmek için ahşabı bir alkali çözeltide yıkayarak açmak ve bu bağları önden kırmak bir yöntem ancak bu da malzemeyi gevrekleştiriyor ve ileride ısı etkisinde çatlama sorunu yaratabiliyor. ahşabı istenen renge ve dokuya getirmek için uygulanan boyaların koruyucu etkisi olsa da yine de ahşap uv korumasında en büyük iş her zaman üzerine uygulanan verniğe düşüyor. dolayısıyla:

    1- o toz değil, silip durmayın. ahşap mobilyanın bir süre sonra daha cillop güneş alan yatay yüzeyleri dikey yüzeylerinden, dışa bakan yüzeyleri içe bakan yüzeylerinden solgun görünecek.

    2- açık renkli mobilyada bu renk kaybı sararma şeklinde ve hem daha hızlı hem daha şiddetli olacak. yarısı cayır cayır sabah güneşinde kalan beyaz orta sehpa bir süre sonra beyazlatıcı diş macunu reklamlarındaki zilgeytle fırçalanmayan yarı gibi görünebilir.

    3- üzerindeki vernik kalın (0.2-0.3 mm) bir katman değil de dokunduğunuzda ahşabın dokusunu, su yollarını hissedebildiğiniz mat ve gözenekli yapıda ise bu daha hızlı olacak.

    akşam akşam aklıma geldi bu ahşap sararması muhabbeti. ağaçken ona hayat veren, güzellik veren güneşin ölüp tahta olunca verdiğini geri alması gibi sanki biraz. acımasız bi döngüsellik var. neyse odundan romantiklik çıkarmadan gideyim.
  • ısı izolasyonu becerisini taktir ederim, ses geçirgenliği ise tam bir kabiliyet ve hayranım. karadenizin bir köyünde deden kalma 150 küsur yıllık o ahşap evin içinde o küçük pencereden yağmuru izlerken bulmuştum onu. o nedir bilmiyorum aslında. bir ses, şarkı gibi... ama çok daha fazlası. ve yağmur başlar yağmaya, şiddetlenir. evin duvarlarına vurur, akar oluklarından. yağan rahmetin tek tanesi bile tenime değmeden hissederim ıslaklığı. o ahşap evde yaşarım yağmuru ve ruhum ıslanır.
  • insan hayatı kapsamında çelikten bile daha dayanıklı olabilen şey. müzik aletleri veya mobilyalar gibi hem belli bir mukavemete sahip olması gereken, hem de insanların taşıyıp yerlerini değiştirebilecekleri ağırlıkta olması gereken şeylerin ahşap olanı makbul. örnek olarak; ahşaptan yapılmış bir kemanla aynı ağırlıkta olacak şekilde, çelikten yapılmış bir keman, o kadar az hacimde bir malzemeyle yapılması gerekecek ki belki de o çelik konstrüksiyon, tellerin gerginliğini taşıyamayacak incelikte elemanlardan meydana gelmek zorunda olacak. ahşap bir koltukla aynı hacimde olacak şekilde çelikten yapılmış bir koltuğun yerini değiştirmek için vinç filan gerekecek. ağırlığına göre ahşap, hacmine göre çelik daha dayanıklı. bir malzemenin kullanım amacına göre mukavemetinin değişmesi neka ilginç.
  • insanın doğumunda beşik, ölümünde tabuttur.
  • ağaçtan yapılmış olan..

    hatta haşepin çoğuluymuş kendisi...
  • bir ahşap hastası olarak bu aralar ahşap zevkimi değiştirmeye çalışıyorum. çünkü gözüm hep en yumuşak, en dayanıksız, en kolay çizilen ahşap olan çamda.

    çam bir kere desenleriyle filan en rustik görünen ahşap. çam mobilyalarda twin peaks havası esiyor, dale cooper’ın douglas firs coşkusu geliyor aklıma. sonra ahşap reyonlarındaki mis gibi kokunun kaynağı da büyük oranda çam. bir süre sonra yok olsa da psikolojik olarak devam ediyor, o koku evin içine sinmiş gibi geliyor. işin aslı tırnağımla çizebileceğim kadar yumuşak olması bile biraz hoşuma gidiyor, resmen etkileşim.

    gel gör ki, çam işte. en oyuncak ahşap.

    artık meşeyi sevmeye çalışıyorum. çamdaki altın yansımalar meşede yok, budanmış dal izi deseni de daha az. ama onun dışında, diğer ahşaplara kıyasla meşe çamı bayağı andırıyor aslında. üstüne bir de sağlamlığıyla zamana meydan okuyor. çamın aksine sık sık daha zarif tasarımlarda, daha parlak cilalarla kullanıldığı için gözümdeki imajı o kadar sıcak değil. oysa meşeyi de çam gibi kullanmak gayet mümkün. ben meşeyi sevmeye karar verdim.
  • ahşabın ev dekorasyonundaki unutulan önemi üzerine:

    * çoğu mobilyada, sunta veya mdf üzerine zar inceliğinde bir ahşap kaplama yapılır. bazı durumlarda o kaplama bile ahşap görünümlü sentetik bir malzemedir. biz de çakma amerikan sitcom oyuncuları gibi evlerimizde ve ofislerimizde bu mobilyaların keyfini çıkartırız...

    * laminat parke ve lamine parke arasındaki farkı bilmeyiz. biraz bilenlerimiz, lamineyi bir şey zanneder. halbuki balıksırtı veya modern döşeme fark etmez, gerçek masif parkeden şaşmamak gerekir. kelime anlamı ile olmasa bile, masif "yaşıyor". çoğumuzun her an ayak bastığımız zemin bile yalan dolan...

    * ahşap pencere çerçeveleri nefes alır. ahşap, kaynağı yenilenebilir nadir malzemelerdendir. ayrıca konar-göçer zamanlardan beri toplu hafızamızda yer almaktadır. ancak biz ahşap görünümlü pvc pencere sistemlerini tercih ederiz. neden? nedeni salak olmamız...

    (bkz: sahte hayatlar)
  • emprenye edildiğinde yanmaya karşı oldukça dayanıklı olan yapı elemanıdır.
  • çok hoştur; bakılası. doğal, kaba, işlenmemiş haliyle, kocaman, kaba saba, yarı hayvan bir yaratığın* zavallı, beceriksiz iyi niyetli çaresizliğindeki* kütüklerin, boynu bükük* yakılmayı beklerken, yontulup*, usta ve zevkli ellerin kullandığı aletlerle işlenerek**, rafine, şık ve soylu biçimlerde ahşap malzemeye* dönüşme* serüveni, oldukça duygusaldır; izlenilesi. (belki de ben fazla duyarlıyım...) çünkü, işlenmemiş* ham güzellik eksiktir* ve acıma duygusu yaratabilir*.
hesabın var mı? giriş yap