• iki gün önce gördüğüm balıktır .
    2-3 metre derinlikte denizin dibine yatmış, kıytırık zıpkınımla av yapmaya çalışıyordum. bi anda kol kadar kefal sürüsü geçti yanımdan, etrafta ne kadar ıvır zıvır balık varsa büyük bir hızıyla kaçıştı. o an "vuuun" lama sesine benzer bi ses duydum. noluyor diye denizin açığına kafamı çevirmemle yanımdan jet hızıyla 3 tane akya geçti. ( tabi sonradan öğreniyorum akya olduklarını, ben onlara "oha" demiştim isimlerini öğrenen kadar)

    o kadar yakın geçtiler ki sudaki dalgalanmalarını hissettim. 3 tane akya çevik hareketlerle önlerine kattıkları her biri kol kadar olan kefal sürüsünü avlamaya çalışıyorlardı hem de 3-4 metre ötemde. akyaların vücut şekillerine renklerine çevikliklerine hayran olmamak mümkün değildi. şaşkın ve biraz da panik bir halde izledim.
    hayatımda suda bu kadar hızlı hareket edebilen başka bişey daha görmemiştim. etrafımdaki o karambol bi iki manevradan sonra duruldu, köpükler dağıldı, kayboldular sanırım kefalleri kaçırmışlardı belki de benim yüzümden.

    tam o esnada biri önümden aheste aheste geçti. o kadar yakından geçti ki geçerken gözünün bana doğru döndüğünü gördüm. hayvanoğlu hayvan bana bakıyordu. "sen nerden çıktın ulan ayı" der gibi hem de. 75 lik kıytırık zıpkınımı ona doğrultum ve tetiği çektim. balığın hızı yanında şişin hızı ağır çekim kaldı. şiş daha tüfekten çıkmadan akya arka mahalleye gitmişti bile. tekrar kayboldular.

    ben zıpkını tekrar gerip aynı yerde dönmeye başladım. tamam gelmezler artık derken ( yaklaşık 10 dk sonra ) bu sefer iki tanesi, biri sağımda biri solumda 1,5-2 m mesefamde bi anda belirdiler. çokta meraklı ibneler. zarganalar gibi su yüzeyine yakın yüzüyorlardı. sanki ben yolcu uçağıyım, onlarda iki jet. eskortluk yaptılar bana. sağımdakinin gözleri yine bendeydi. birine benzetti belki de. solumdaki ise çok daha iri ve beni umursamaz bi şekilde yüzüyordu. soldaki iri olana doğrulttum zıpkınımı. tetiği çektim; sonuç aynı 2 de sıfır. zıpkın su tabancası gibi kaldı. benim gibi bi amatör için çok fazlaydılar.

    sonuç olarak unutamayacağım bir anı olarak kaldılar bende. çok hızlılar, çok meraklılar, çok güzeller, çok klas balıklar arkadaş. hayran kaldım, saygı duydum hayvanlara. 2 gün geçti hala aklımdalar ve hala aynı soru var kafamda; "acaba mangalı güzel olur muydu" umarım bi daha karşılaşırım onlarla. vuramasamda olsun. birlikte yüzeriz olmadı ne bileyim bir yerlerde bi iki bişey içeriz.

    yine gördüm editi: 2 tanesi 30-40 metre ötemde hayalet gibi geçip gitti.. sadece öylece izledim.. ne güzel şeylersiniz ya..

    elbet bir gün buluşacağız bu böyle yarım kalmayacak..
  • suyun altında kıçınızın dibine gelir, vur beni, ye beni dermiş gibi mal mal suratınıza bakar, vursan ayrı dert vurmasan ayrı derttir. vurursanız suyun altında ölmesini bekleyip sonra su üstüne çekmek en mantıklı fikirdir. eti pek lezzetli değilidir. şişinin lezzeti sosunda, baharatındadır. biraz çok pişerse kuru tavuk göğsünden farkı kalmaz. harbi zıpkıncının bu balıkla işi olmaz. avlamak son derece zevksizdir ve dramatiktir. koca bir yaban domuzunun kıçınızın dibine kadar gelip, size saldırmadan vur beni diyen gözlerle size baktığını düşünün, suyun altındaki hissiyat aynıdır. eşiyle dostuyla gezer, yavan etini yiyeceğim diye eşinden dostundan ayırmaya değmez. avcıları çoğunlukla büyük balıkla poz vermek isteyen özenti çömezlerdir. kedi köpek bile yemez bu balığın etini, o derece lezzetsizdir.
  • malesef bilincsiz avcilik sonucu ulkemiz denizlerindeki nesli tukenmistir :( gorulenler goc yoluyla gelen tek tuk baliklardir. yumurtalarini akdeniz ege kiyialarina birakanlar toplu olarak avlanip yokedilmistir. 10 yil icinde balon baligi'nin bu kadar cok artmasinin en buyuk sebeplerinden biri akyanin neslinin tukenmesidir ne yazik ki :(
  • meraklı bir hayvandır. su altında, yanınızdan geçip gittikten sonra, ne olduğunuzu anlamak için, bu kez daha yakından olmak üzere bir kez daha geçer, sonra bir daha... burnunuzun dibine kadar gelip, suratınıza bakacak kadar rahat bir balıktır. akyanın ebadı büyüdükçe, bu bakışma ürkütücü bir hal alabilir.
    parmak şıklatma süresinde, bir anda gözden kaybolabilirler. sihirli gibi...
  • orfoz, dalgiclarin arayarak bulmaktan hoslandiklari bir balik iken, akya, apansizin ortaya cikip insani buyuleyen bir baliktir. nerede oldugunu bilemezsiniz, nerede yasadigini bilemezsiniz. tekneden bile gorulebilir bu hayvanlar, cok guzellerdir.

    akya, genellikle ciftler halinde dolasir. bu ciftler, bir disi, bir erkekten olusan ciftlerdir genellikle. rivayet edilir ki, bir cift oldugunde, oteki akya bir sekilde bunalima girermis, hatta bir sekilde intihar edermis. tabii bunun asli nedir bilinmez.
  • küçük akyaların oluşturduğu sürü etrafınızda çember olup dönmek suretiyle sizi kendinizden geçirebilir, büyük olanları ise olanca cüsseleri ile birdenbire yanınızda bitip suyun altında oha nidasının bilumum kabarcıklar ile ağzınızdan fırlamasına sebebiyet verir
  • carangidae familyasından lichia amia bilim adlı balık. füze şeklinde, çok güçlü, yırtıcı ve çeviktir. ortalama boyu 1 metre civarı olup 30 kilograma hatta daha fazla ağırlığa ulaşabilir. yöresel olarak kuzu balığı, çıplak, leka gibi adlar ile de anılır. sırtı lacivert, yanlara doğru açılan ve gövdesinde beyaza ulaşan bir renge sahiptir. ağzında, dilinde, damağında sıra sıra kadifemsi ve çok küçük dişler bulunur. ege ve akdeniz' de bulunur ve bazen marmara' da görülür.

    sık sık akrabası olan sarı kuyruk ve iskender balığı ile karıştırılır, ancak ana fark; akya' nın sırtında 8 adet yalancı yüzgeç bulunması ve yanal çizgisinin ana sırt yüzgecinin başladığı hizada aşağı doğru bariz kıvrımlanarak sonra yukarı dönmüş şekilde devam etmesidir.

    başlıca gıdaları; istavrit, gümüş, zargana, kolyoz ve palamut gibi pelajik balıklardır. avcılığı ise; kaşık takımı veya canlı yemli uzun olta takımı ile olur. çok iri bir balık olduğu için misinanın elinizi parçalaması olasılığı olduğundan sanayi eldiveni ile tutulması farzdır. olta takımının içine içi hava dolu küçük şamandıralar eklenirse balık yol isteyip oltayı sürüklerken oluşan ek basınçtan dolayı daha kolay yorulur. ancak her şeye rağmen 20 kiloluk akyayı tekneye almak genelde yarım saatten fazla sürer. balık asıldığı andan itibaren yol istediğinde oltada boşluk vermeden azar azar yol verilmesi, ve balık yorulduğunda tekneyi sürenin balığın üstüne doğru gitmesi suretiyle oltada oluşacak boşluğun hemen toplanması av süresini kısaltır ve başarısını etkiler.

    akyanın eti çok lezzetli olmayıp şiş halinde mangalda veya galeta ununa bulanmış fileto halinde tavada pişirileblir. ancak kafasından yapılan çorbanın tadına doyum olmaz.

    ona çok benzeyen ve daima karıştırılan akrabası için lütfen; (bkz: sarı kuyruk)

    bu akya
    http://www.nautica.it/pescaweb/leccia/lichia2.jpg

    bu da akya, vay babalar
    http://www.videospin.it/lecciona1.jpg

    bu da sarı kuyruk
    http://www.floridalighttacklecharters.com/…file.jpg
  • son derece lezzetsiz, yavan bir balıktır.
    yemeyin efendim, belki avlamazlar da bu güzel canlının soyu tükenmez.

    edit: araştırmadan da bir-iki defa yeme gafletinde bulunmuştum.
    haliyle ünlü balıkçılarda satılıyorsa yasal limitler içindedir diye düşünüyorsunuz.
    ama bu balık insan boyuna ve kilosuna ulaşabilen çok güzel bir canlıdır.
    ancak 30-40 cm boyunda olanları satılırken defalarca gördüm maalesef.
    yani aklım almıyor, düşünün bebekleri avlamak gibi bir durum.
    şu insanoğlu hakikaten çok merhametsiz ve bencil.
  • kendisini görmeden sesini duyuran, avcıyı çevirip etrafında 4-5 tanesi dönmeye başlayan, tırt zıpkınımdan açık ara daha hızlı olan balık. havalı bir uçaksavar ve makaralı sistemle yeniden karşılaşacağımız günü bekliyorum.
  • özellikle kaş'ta pek ünlü olan balık türüdür.eti tabir-i caizse löp löptür.
hesabın var mı? giriş yap