ala

• muhafazakar kitlenin kizlarini/kadinlarini zarif gostermeye calisirken, luks esarpli kezbanlar ortaya cikaran mecmua. eee insanlar somali'de acliktan olurken -evet cok kliselesmis bir laftir bu ancak su fotograf belki ne demek istedigimi anlatir- hindistan'da icecek temiz su bulamadigi icin hastalanan cocuklar parasizliktan tedavi edilemeyip hayata veda ederken, sen tutar da (yoksulu doyurmaya tesvik etmeyeni ve gosteris yapani kutsal kitabinda kinayan^* ve "komsusu ac iken tok yatan"lari bizzat peygamberi tarafindan dislanan bir) dine sikica bagli olma iddiasindaki insanlari burjuva kalibina sokmaya calisirsan olacagi odur tabi. evet islami burjuva bir oksimoron'dur cunku burjuva acimasiz kapitalizmin bir urunudur. islam'da isciyi somurme mantigi degil alni kurumadan onun hakkini verme ^* vardir. dikkat ederseniz isciye (kisip durdugunuz) ucretini veya maasini verin degil; hakkini verin der islam. burada sermaye dusmanligi yapiyor ya da herkesin emeginden bagimsiz olarak esit yasadigi utopik bir sistemden bahsediyor degilim. islam'in ruhundan bahsediyorum. diger bir onemli nokta da su, kisi dis dunyasina bu kadar obsesif bir sekilde ihtimam gosterirse ic dunyasini ihmal eder. allah sizin yedip ictiginiz, giyip bir kenara attiginiz ve sayesinde cevrenizdeki ozenti tiplere caka attiginiz luks seylerin fiyatina ve markasina degil, sizin kalbinizdekine bakar. ala dergisi bu acidan da apayri bir ironinin disa vurumu, apayri bir ici boslugun ifadesidir. son olarak "bu isi obsesyona dokmeyin" demek "ustunuze basiniza hic dikkat etmeyin, pejmurde gezin" demek degildir. ancak ben mesela cebindeki paranin yarisini kimsesiz cocuklara bagislamis, yarisini da afrika'ya gondermis ve bu nedenle de parasiz kaldigi icin eski pusku ve yamali elbiselerle gezen dindasimi, gucci esarp taktigi icin kendisini kralice zanneden ve sosyal adaletsizlige bir an bile kafa yormayan dindasima tercih ederim.
• (bkz: islamcılarda her şeye bir alternatif koyma güdüsü)
  mizah derglerini taklit eden cafcaf nasıl haftada birden 3 ayda bire kadar düştüyse bu da çöker yavaş yavaş.
• ''tesettür'' kavramının içini nasıl yaparız da daha çok boşaltabiliriz diye çıkan dergi. başka bir amaca falan hizmet etmesi gözümde hikâye değerini taşıyor. birileri bu dergiyi çıkaranlara ahzab suresi 59. ayeti hatırlatsın da bitsin bu saçmalık.
• islamcı dejenerasyonun zirve noktalarından biri.
  
  islamcı burjuvaziye mensup kadınların yıllardır "kompleks" altında olduğu liberal komşularına "bizim de vaar" demek içen çıkan dergi.
  
  nişantaşı sosyetesi ile arasındaki fark kafasındaki "marka" eşarptan başka olmayan (bkz: http://aliyyulala.com/hakkinda/) kendisini "muhazakar - müslüman" zanneden güruha ait "moda" dergisi.
  
  facebook'da 156 bin takipçisi olan dergi. insana, dini bu kadar yavşatmayın dedirtiyor.
  
  islamı keyfine göre yaşamayı müslümanlık zanneden tarihin bu en dejenere ve kompleksli güruhundan "muhafazakar" erotik dergiyi beklemekteyiz.
• 87-el-a'lâ
  
  allah'ın "yüce" anlamındaki adıyla başladığı için "el-a'lâ" denilen bu sûre 19 (ondokuz) âyet olup, mekke'de inen ilk sûrelerdendir. cenab-ı allah bu sûrede kâinatın esrarını, oluşunu, işleyişini özlü bir anlatımla ifade etmiştir.
  
  rahmân ve rahîm (olan) allah'ın adıyla.
  
  1. yüce rabbinin adını,
  
  2. yaratıp düzene koyan,
  
  3. takdir edip yol gösteren,
  
  4. (topraktan) yeşil otu çıkaran,
  
  5. sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren yüce rabbinin adını tesbih (ve takdis) et.
  
  6. sana (kur an'ı) okutacağız; sen hiç unutmayacaksın.
  
  7. artık allah'ın dilediği hariç, şüphesiz allah, açığı ve gizleneni bilir.
  
  8. seni en kolaya muvaffak kılacağız.
  
  9. o halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.
  
  10. (allah'tan) korkan öğütten yararlanacak.
  
  11. kötü kimse ise öğütten kaçınacaktır.
  
  12. o ki,en büyük ateşe girecektir.
  
  13. sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
  
  14. doğrusu feraha ermiştir temizlenen,
  
  15. rabbinin adını anıp o'na kulluk eden.
  
  16. fakat siz (ey insanlar! ) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
  
  17. oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır.
  
  18. şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda, vardır.
  
  19. ibrahim ve musa'nın kitaplarında.
• açık kestane renginde olan...
• örtülü papatyaların dergisi.
• ismi, bildiğin elle çakması. tamam tip olarak andırıyor da, keşke hatun filan olsaymış.
• facebook grubunu uzun zamandır takip ettiğim dergi. reklamlarında dedikleri gibi güzel yaşam tarzı falan sunduklarını da henüz göremedim. ya da güzel yaşamdan anladıkları nedir onun bile ne olduğu belli değil. bu dergiyi okuyan bayanların derginin ismi gibi âlâ olacakları iddiaları da ayrı bir konu. zira derginin 2.sayısında âlâ kadının çantasında neler olur minvalinde bir bölüm var. derginin son sayısı, besmelenin sırları isimli kitap, macbook, iphone4 , turkcell vınn, pierre cardin cüzdan, enox güneş gözlüğü vs.
  yani pahalı teknoloji oyuncaklarının, markalı cüzdan ve gözlüklerin âlâ kadının kimliğini belirleyen faktörler olduğunu düşünecek kadar sığ bir zihniyete sahip ekibin çıkardığı derginin güzel yaşam tarzı sunmak gibi bir derdi de yok.
  derginin tutmasının hemen akabinde ala butik isminde bir de internet sitesi kuruldu. burada da ünlü tasarımcıların atölyelerinden en özel parçaları satışa sunmayı hedefliyorlar. yani dertlerinin başörtülü kesimin sesi olmak, güzel yaşam tarzı sunmak, alternatif bir dergi olmak olmadığı ayan beyan ortaya çıktı.
  dertleri ceplerini doldurmak bunu da o kadar ustaca yapıyorlar ki bir kişi de çıkıp sormuyor 'aga bu satış işi de nereden çıktı'. çünkü güzel ve şık olanın ancak kendi sundukları kombinasyonlar olduğuna başörtülü hanım kızları öyle bir inandırmışlar ki şimdi o kızlar da ne yapıp ne edip o kombinasyonları nereden satın alırızın derdine düşmüşler.
  ne diyeyim. allah sizi de bildiği gibi yapsın.
• yatırımcılarının islamiyetle alakası olmadığından, asıl amacının editörünün beyanatı gibi "cihad" falan olmayan dergidir.
  
  nitekim muadili olarak aysha dergi'si çıkmıştır ortaya.
  
  geçenlerde yeşil topuklar diye über bir tarz blogunda editörünün yazısına rastladım. leopar şal kendi çelişkisi beni ilgilendirmez de, mesleği gereği dahi anlamındaki "de-da" ekini birisi öğretse iyi olur.