• nefesten kandaki alkol düzeyini belirleyen uzun üflemeniz gereken cihazlardır. fuel cell dedektörlü ve infrared dedektörlü olanları vardır. infrared olanları daha sağlıklı ölçüm yaparlar, ancak pahalı olduklarından ülkemizde henüz pek kullanılmamaktadır. fuel cell olanları ise sıkça kalibre* edilmelidirler.

    aslında promil değil, yüzde miligram cinsinden verirler sonucu. yüzde miligramla promil arasındaki çevrim oranı da 100 kattır. (yada 1/100, ben aptal mıyım)

    yani, şöyle ki: 50 promil değil 0.5 promildir yasal sınır.

    bir de tüyo verelim, malum ehliyet elden gidiyor artık. diyelim sınırda çıktınız. hemen itiraz edip, adli tıpta muayene edilmek istiyorum filan gibi bir söylem benimseyin. bunu aklınız başınızda izlenimi verecek şekilde söyleyemiyorsanız zaten alkollüsünüzdür, dert etmeyin, ancak aklı başında izlenimi verecek şekilde dile getirilmiş bu çeşit talep genelde adli tıpa gitmekle nihayetlendirilmez, salıverilmenize yol açar.
  • bizim büroya aldık bundan birkaç mevzuda test ihtiyacı duyduğumuzdan. mesai dışında alkollü bişiler içeceksek yanımızda taşıyoruz. önce üflüyoruz değere bakıyoruz akabinde buna göre arabaya biniyor ya da binmiyoruz. gayet randımanlı bir alet.
  • edirne'nin uzunköprü ilçesinde yeniköy adında, aynı zamanda benimde baba tarafından memleketim olan ve nefis ev şaraplarıyla tüm türkiye'ye nam salmış bir köy vardır. bu köyün sahipleride haliyle en az şarap yapmak kadar içmek konusundada başarılı oldukları için tüm edirne'de bu köyden bir adam hakkında bir "alkometre" hadisesi rivayet edilir;

    söz konusu yeniköy'lü kişi aşırı alkollüyken polis çevirmesine yakalanır ve alkolmetrede aşırı alkollü gözükünce polisle aralarında aşağı yukarı şuna benzer bir diyalog geçer;
    - beyefendi alkolmetreye göre aşırı derecede alkollüsünüz?
    - yanlışınız var memur bey, bence bu alet kesinlikle yanlış ölçüyor.
    - nasıl olur yahu, hiç öyle şey olur mu?
    - bakın arkada 8 yaşındaki oğlum var. inanmazsanız alkolmetreye oda bi üflesin, bakalım oda alkollü çıkacak mı?

    tabi ki bu şarapsever vatandaşın oğluda alkolmetreye göre alkollü gözükmektedir çünkü kendisi yola çıkmadan evvel oğlunada içki içirmiştir. bu sayede şaşkınlıktan ne yapacağını şaşıran polis memuruda ne yapacağını bilemeyip söz konusu sürücüye yola devam etmesi için izin verir.
  • enteresan bir olaya tanık olunan alet.

    piknik yapmaya gittiğimiz bir gün, toplamda 3 adet bira tükettim. bir tanesini pikniğe gider gitmez, kurulurken daha gümlettim. sonrasını yavaş yavaş getirdiklerimizi yiyip içerken tükettim. sonra araç kullanacağımı da düşünerek, arkadaşların istedikleri kadar alkol tüketmesinin önünü açtım. ne olur ne olmaz diye, bolca da zaman geçirip, su içtim. son birayı yaklaşık 6 gibi falan tüketmişimdir herhalde. saat oldu 7.40, koyulduk yola. elbette su gibi duru hissediyorum kendimi. ağzım da kokmasın diye, her zaman torpidoda bulunan ve iş yerinde yemek sonraları sıktığım şu marka ağız spreyini sıktım.

    yolda görevli arkadaşlar durdurdu, dedim ne olabilir ki. arkadaş bir üfledim, kaç çıkmıştır sizce? hadi emmi bir tahmin et. hadi yaaaa...

    ikiyüzzzzzzyirrrrmiiiidörtttttttttttt!!!! promil. auvvvvvvvvvvv... dikkat et scout gökte dolunay var!

    yeşilçam filmlerinde şener şen tarafından defalarca kazıklanıp, kazıklanmaya doymayan ve son bir kere daha kazıklanmış ilyas salman gülüşü ve şaşkınlığı oldu yüzümde. (gözünün önüne geldi de mi?) sonucun yanlış olduğunu söylediğimde, bir kere daha üfleyemeyeceğimi ve gerekirse itiraz edebileceğimi söylediler. kan testi vermek istediğimi söyledim, o sırada asayişten ekipler ifade almaya geldiler zira 100 promil üstü vakalarda adli işlem başlatılıyor. ilk önce kan testi vermek istediğimi söyleyip, hastaneye indim. ''224 promil alkollü çıktım.'' deyince hastanede de bir güldüler. neyse alkol testi (etanol) yaptırdıktan sonra bu kez ifade vermeye gittim. nasıl gergin bir ortam, savcı arıyor, ifade alınıyor, ifade alan komutan sürekli ayağa kalkıyor bir yerlere gidiyor falan, aha dedim tutuklandık herhalde. ''millet peynir getirirken koli koli, oldu mu bu iş robert şimdi?'' dedim kendi kendime. uyaklı da söylemiştim, bir hoşuma gitti o an. neyse...

    bu arada, alkollü araç kullanmayı savunmuyorum zira alkolün üstünden hayli zaman geçti ve zaten aracı benim kullanacağım belli olduğu için ve ona göre alkol aldığım için zaten sonuca hayli şaşırmıştım. derken kan testi sonucu çıktı: 0,62 promil. ağalar, bacılar, adli işlem diyorum, sonra belki idari soruşturma, sonra mahkeme vs vs. hayatımda 0.62 promil alkollü çıkacağıma bu kadar sevinmezdim. 224 promil yanlış olsa da matematiksel olarak, yine de ürküyor insan. yolda çeviren görevliye bakılırsa, alkolmetreler her gün kalibre ediliyormuş, hata olmazmış, şöyle iyiymiş, böyle güzelmiş.

    merak edip şu ağız spreyinin içeriğine baktım, üzerinde 57,6 alkol içerir diyor. sonra daha önce basında ''alkol içmeyen adam aracın içinde kolonya sıktı, testte 0.57 promil alkollü çıktı, ehliyetine el konuldu'' haberleri geldi aklıma. sanırım buluttan nem kapacak derece hassas dedim kendi kendime.

    sonuç olarak, abartı olduğunu düşündüğünüz bir değerle karşılaşırsanız kan testini ihmal etmeyin. bir de ağzınıza harele gürele her b.ku sıkmayın. ben bu tarz fresh şeyleri sevdiğim için, içmesem de sıkardım. ama dikkat etmek lazım.

    işbu satırlar, bir farkındalık oluşturması üzerine yazıldı.

    yazar notu: alkol kötüdür. az demeyin, uz demeyin, dere tepe demeyip, piknik yapıp, içmeyin. az olsa da çıkıyor meret, ehliyetler gidiyor, bir robert ağlıyor, gözleri yaşlı.
    hababam sınıfı acıklı fon müziği kafamda dönerken, kapımda yatan aracıma bakıyorum. bugün iki kere satma fikri dolaştı, fotoğraflar çektim, sonra kıyamadım. sarıldık ağlaştık.

    hadi gittim...
  • kesinlikle bilgisayarlara da koyulmalıdır. nasıl mı çalışmalıdır? aynen şöyle; bilgisayara bağlı alkolmetreyi üfleyeceksiniz, eğer 50-100 promil arasında çıkarsa bilgisayar açılacak internete ve facebook gibi paylaşım sitelerine de girebileceksiniz, eğer 100-150 promil arasında çıkarsa bilgisayar açılacak internete girebilecekseniz ama facebook gibi paylaşım sitelerini açamayacaksınız, eğer 150-200 promil arasında çıkarsa bilgisayar açılmayacak ve eğer 200 promil üzerinde çıkarsa bilgisayar direk 155'i arayacak. bu sistem bence birçok genç için çok hayırlı olacaktır.
  • etil alkolün %90 metabolize olurken %5 gibi bir kısmı da değişmeden akciğerden atılır (diğer %5 yine değişmeden böbrekten atılır ) . 2.1 lt alveoler havadaki (verdiğiniz nefesteki) alkol miktarı, kanın bir ml sindeki alkol miktarına eşittir. alkolmetre bu eşitlikten nefesinizdeki alkol konsantrasyonunu ölçerek kanınızın alkol konsantrasyonunu bulan alettir.
  • bir defa 46 bir defa da tam tamına 49 göstertmişliğim vardır kendisine.
    46 hikayesinde ikindi vakitlerinde içmeye başlayıp gece yarısına kadar bir şişe şarap bir büyük cin 5-6 bira içmiştim* gerçi içmeyi bıraktıktan yaklaşık 2 saat sonra ölçümün yapılması ve iki saatin en az 45 dakikasının yağmur altında iki paket sakız çiğnemek suretiyle polis bekleyerek geçmesi ölçümde etkili olabilir.

    49'da ise sadece ve sadece iki bira içmiştim. bütün ukalalığımla cihaza üfleyip o sapık göstergenin tıkır tıkır artmasını, durup tekrar artmasını terleyerek izlemiştim. cihazdan da sapık polisin bana yapmaya çalıştığı psikolojik işkence aletin 49'da durmasıyla sadece zevk unsuru olmuştu benim için. o yeah.
  • promil değeri artarken orantılı olarak kalp atışlarını da hızlandıran cihaz. 38 promilde durunca insanın "o yeah" yapası geliyor ama hemen ehliyet ve ruhsatı alıp topuk topuk topuk...
  • polise alkol sınırlarını aşmış bi şekilde yakalanan sürücüleri teşhir etmeyi görev bellemiş bir flash tv programı. muhabiri ve hatta kameramanı, aksiyon yaratıp rating arttırmak için en sakin, durumu en kabullenmiş sarhoşları bile zıvanadan çıkarmayı başarabilmektedirler. kameranın ışığını dakikalarca şoförün gözüne gözüne tutmak en etkili yöntemleridir.

    m: merhaba,alkollü araç kullanmanın yasak olduğunu bilmiyo musunuz?
    s: (yüzünü kapatarak) yau biliyorum tamam.. çekmeyin.
    m: niçin alkollü araç kullanıyosunuz?
    s: kullandık yaptık bi hata. cezamızı kesiyolar işte. niye üstüme geliyosun?
    m: ya bir kaza yapsaydınız? birileri hayatını kaybetse iyi mi olurdu.
    s: kimseye çarpmadım ki yahu.. alla allaaa! çekilsenize kardeşim!
    m: ne kadar içtiniz beyfendi?
    s: yeterince. bak çekme fena olacak haa!
    m: ben görevimi yapıyorum. niye sarhoşken direksiyona geçtiniz?
    s: lan git senin görevin ne burda? polis yapıyo işte görevini. sana ne?
    m: benim görevim sizin gibi sarhoş araba sürenleri halkımıza teşhir etmek!
    s: ben sarhoş değilim siz benim kim olduğumu biliyo musunuz!! çekmeyin lan!(uzaklaşır)
    m: kimsiniz beyefendi? ha? kimsiniz? hişş gelsene! niye kaçıyosun?(kamera ışığı adamın üstünde parlamaktadır)
    s: bela mısınız lan siz?(kameraya doğru atağa geçer ve patlatır şaplağı)
    m: işte gördünüz, hem alkollü direksiyona geçiyorlar, halkın can güvenliğini tehdit ediyorlar hem de görevimizi yaparken bize saldırdılar.. bunlar böyle pis işte sayın seyirciler.

    eğlenceli tabi.
hesabın var mı? giriş yap