• intihar etmeyen eski futbolcu. intihar etti demek, o kişi öldü demektir. ama fanatik gazetesinde bu basit ayrımı bilen adam kalmadığı için yanlış haber yapılmıştır. haberin doğrusu için:

    http://t24.com.tr/…-tezcan-intihara-kalkisti/224879

    bakın arkadaşım: boğulan ölür. lavaboya işemeyiz. şarj ederiz. umarsız demek umursamaz değil, çaresiz demektir. bayan bir seslenme, hitap sözüdür; o bayan dediğinizin aslı kadındır, hiç erkeğe bay dedin mi? naifin anlamı kibar mibar gibi bişi değildir. irtica edilmez, iltica edilir. laik, laaik diye okunmaz. öyle herkese faşist denmez. onun bile bi ağırlığı var. vehamet değil, vahamettir.

    sadece bir tane dil konuşuyorsunuz, doğru konuşun bari.
  • hakkındaki en güzel yorumu bugün mehmet demirkol yaptı.

    hastalığı mı var şu anda onulmayacak? hayır. eli kolu mu tutmuyor? hayır. çok büyük bir borcun altına mı girdi çıkamayacağı? hayır. o zaman bu madalyayı galatasaraylı bir işadamına satıp madalyayı ona hediye etmesini istiyor herhalde.

    olay bu kadar basit. evet en büyük hatalı galatasaray bu konuda ama bu kadarı da sevimsiz olmaya başladı. 3 günde bir madalya ile poz vermeler vs. ağlamaklı tavırla yazıklar olsun tripleri. yakında esra ceyhan'a çıkmasını bekliyorum açıkçası. çünkü en güzel sömürü orada yapılıyor. belki madalyanın değeri artar iki ağlamakla.

    sedat balkanlı ile karısına baksın bir dönüp. biraz sakin.
  • meşhur madalya'ya icra memurları el koymuştur. umarım adliye personelinden kurulu bir ekip madalyayı mordor'dan aşağı atar, alper de biz de rahat ederiz...
  • yıldırım bosnaspor defansında oynuyor.
  • sampiyonlar liginden uefaya gecilen inanilmaz sezonda en kritik maclardan birinde ustelik bolognanin son dakikalarda vargucuyle kaleye yuklenmeye calistigi siralarda oyuna girmis ve cok parlak bir oyuncu olacakken o noktada, gencecik yasinda elinde olmadan parlak gelecegi aniden sonmus futbolcudur.

    bilenler bilir, avrupa kupalarinda ozellikle sampiyonlar liginde galatasaray mac kazaniyorsa ya da tur geciyorsa son dakikalarda "sen ola cimbom sen ola" diye bagirir butun stad. bu tezahurat, artik mucizelere bile yer verilemeyeceginin, turun galatasaray tarafindan gecildiginin ispatidir. kapalidan bunu soyleyip ziplarken, 90+4 olmus, hakem maci bitirmek uzere elini dudugune goturdugunde sustum ilk kez. tum yedek kulubesi, top toplayicilar, terlikler yoktu o zaman ama hatirlayamadigim maskotlar sahaya dogru depar atarken yerde yatmaktaydi. aklima bologna maci geldiginde, maclari film seridi bicimiyle yad eden biri olarak, once mac oncesi fuck you signori diye girtlaklari parcalayisimiz, sonrasinda alper tezcan gelir. takimi turu gecmisken, tum stad sevinc cigliklari atarken yerde kirilmis ayagiyla yatan..
  • dün gece katıldığı deşifre programında; sakatlandığı bologna maçının çeyrek final olduğunu, sonraki turda ise hertha berlin ile karşılaşılacağı gibi bulunduğu takımın durumundan epey bihaber beyanlarda bulunan yitik futbolcu.
  • 9 aralık 1999 galatasaray bologna maçı'nda oyuna sonradan girmiş ve ayağı kırılmıştır. ameliyat olduktan sonra futboldan kopmasın diye sezon sonuna kadar fatih terim tarafından takıma dahil tutulmuş, son maçta dahi kulübede bulunmuştur. sonrasına ilişkin bilgilerimiz ise yeni sezon öncesi dönemde zevk-u sefa'ya dalıp, çıkmakta zorlanmış olduğudur. alpaslan dikmen böyle yazmaktadır.
    lucescu döneminde kiralık olarak verildi, o günlerden bu yana esamesi okunmamakta. yazık...
  • hatalarının kurbanı olmuş eski futbolcu.

    her şey tartışılır elbette, mesela galatasaray'ın vefa duygusundan yoksun olup olmadığı filan. -ki bence de vardır böyle bir şey, tek tek saymaya gerek yok isimleri-

    ama olayın asla bunlarla ilgisi olduğuna inanmıyorum. alper tezcan'ın kendi hataları ve belki de şanssızlığı yüzünden ödediği bedeli, uefa kupası madalyasını satarak karşılamak-en azından bir kısmını- istemesi durumu bu tamamen.

    tam bir sene önce idi, buzlu zeminde futbol oynatan basiretsiz kimselerin kurbanı oldu uğur uçar.
    o kadar zor günler geçirdi ki "futbol hayatı bitti" diye çarşaf çarşaf haberler çıktı.
    o'ndan ufacık bir olumlu haber gelsin diye bekledi aylarca tribünler.
    gelmiyordu bir türlü beklenen umutlar.

    ama o didindi,
    küsmedi acımasızlıklara,
    sabırla bekledi.
    2 tane çok büyük ameliyat geçirdi ve daha 3 ay öncesine kadar tedavisinde hiçbir aşama dahi kaydedilememişti.

    şimdi ise sayılı günleri kaldı küçük kaptan'ın.
    son röportajında "benim mutluluğum futbolmuş onu anladım,çok özledim futbolu ve taraftarımızı" derken gözlerinde umut vardı, ışıl ışıl.
    öyle özlemişiz o'nu.
    sahaya adım attığı gün muhtemelen gözleri dolacak 10binlerin sami yen'de.

    uğur uçar'a bu şekilde sahip çıkan camia alper'i mi dışlamış ?

    galatasaray'ı farklı konularda bir şekilde vefasızlıkla suçlayabiliriz -suçlamalıyız da- ,
    ama biliyoruz ki sakatlanma hali başka bir şey yahu.

    peki alper tezcan ne yapmış sakatlandığında ?
    ne için ne kadar mücadele vermiş ?
    galatasaray'ı hangi sebepten ilgisizlik, vefasızlık ile suçluyor allah aşkına ?
    verilenlerin kıymetini bilmiş mi ki şimdi hak iddia ediyor ?
    sırf primden faydalansın diye kadroya alındığı uefa finalinde, kazandığı madalyayı satarken neden en büyük suçlu olarak galatasaray'ı göstermeye çalışıyor?
    çalmış mı galatasaray'ın kapısını bu arkadaş yahu ?
    demiş mi "zor durumdayım!" diye.
    hadi o dönemi boşverin 2-3 senedir iletişime geçmeyi düşünmüş mü hiç?
    düşmemiş tabi.
    düşüse de yapamaz ki.
    sahi sizce neden ?
    böyle durumda olan biri medyaya malzeme olmadan önce , eski kulubüne anlatamaz mıydı derdini ?

    galatasaray şu günlerde bir açıklama yapmıyorsa alper ile ilgili bu alper'in şansınadır.
    açıklama gelene kadar satmalı o madalyayı,
    ki utanmasın daha fazla.
    umarım milyon liralara satar da çekilir manşetlerden.

    o kadar çirkin bir hal almaya başladı ki bu olay.
    madalya ile boy boy fotoğraflar çektirmeler,
    "sadece 23 kişide var bu" diye abudik mottolar seçmeler açık artırma sitelerinde filan.

    yazık be.

    evet maddi açıdan zor durumda olduğu doğrudur,
    bahsettiği gibi annesinin ameliyat kapılarında kaldığı filan da doğru olabilir.
    ama bunları tartışmıyoruz ki.
    e madem çıkıp" hatalarımın kurbanı oldum, maddi durumum yok. annemin sağlığı için paraya ihtiyacım var. o yüzden madalyamı satmaya karar verdim" ,
    "galatasaray değil hayat bana zalim davrandı" deseydin ya arkadaş!

    hem daha kolay olur her şey eminim.
    ne sen madalyandan olurdun ne de annen sağlığından-doğru kabul ediyoruz bunu da tabi- .
    duygusal bir milletiz biz yahu,
    vefasız saydığın! galatasaray yardım etmese bir başka kurum yahut kişi elini uzatırdı sana.

    ama böyle çirkin oldu be alper,
    hakikaten bir şekilde yerin vardı sami yen'de.
    ama sen hala kaybediyorsun ya inatla,

    sadece şaşkınlık ve üzüntü ile seyrediliyorsun şimdi aynı tribünlerde.
  • galatasaray'ın unutulmuş, hakkı fazlasıyla yenmiş eski futbolcularından.babasının fanatik gazetesi'ndeki röportajı gerçekse eğer, galatasaray adını lekelemekle kalmayan; insanların hayatlarıyla, ekmekleriyle oynayan insafsızların nasıl bir klübün en başında olabildiğini gözler önüne sermeye aday.lakin önemli olan bu olsaydı keşke.gencecik yaşında galatasaray'da kaptan olma sevdasıyla canla başla çalışan alper, bugün insan içine çıkamıyor.o gün ve bu gün arasında geçen zamanda, bu genç adamın hissettiklerini, sevgili abdurrahim albayrak hissetmiş midir hiç?

    (bkz: http://fanatik.ekolay.net/…i_3_detail_32_122664.htm)

    alavgan'ın uyarısı üzerine gelen edit:
    sevgili fanatik gazetesine teşekkürü borç bilirim.spor basınına olan ufacık güvenim de yok oldu.alper teczan, kendi edip kendi bulmuş.edindiğim başka bilgilere göre de; sakatlıktan sonraki antrenman programlarını ihmal edip köy kahvesinde okeye dönmesinden dolayı babasının parası bitmiş ve ağlamaya başlamış kendileri.alavgan'a teşekkürü borç biliyorum.hakkını yediğim klüp yöneticilerinden de özür dilerim.
  • kendisi 2002 yılına kadar gs forması giymiş (sakatken gs sözleşmesini fesh etmedi), daha sonra da 6 sezon çeşitli 2. ve 3. lig kulüplerinde profesyonel olarak furbol oynamıştır.

    dolayısı ile profesyonel futboldan ekmek yemiştir. sakatlığı sebebiyle verimli olamamıştır ya da 35 yaşına kadar oynayamamıştır bunu bilemeyiz ama toplam 9 sezon profesyonel oynamıştır ki bu da futbolda para kazanmak için az bi' süre değildir.

    mesela 9 sene futbol oynayıp ev alan ya da iyi para biriktiren arkadaşlarım var hatta 4-5 sezon oynayıp para olarak olmasa bile çevre yapıp iyi islere sıçrayarak hayatını rahatca idame ettiren tanıdıklarım var. bu çocukların çoğu da 3. liglerde oynadı. futbol bitince de belediye ya da zenginlerin yanina kapak attılar.

    velhasıl ben bu arkadaşın tam olarak ne istediğini anlamadım. arada sırada gündem olup şansını deniyor olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap