• uzun zamandır okuyucu ve/ya çaylak olarak yazar olma fırsatını bekleyen, bu arada da sürekli olarak eski nesillerin yazdıklarını okuyan, ben olsam şöyle yazardım diye kafasında entryler kuran, çoğunluğunun da çok genç olduğuna inandığım altıncı nesil yazarların yazar olma hakkını elde eder etmez büyük bir hızla entry girme motivasyonunu anlamıyor değilim. altıncı neslin gelmesiyle sözlüğe can, kan, motivasyon hareket gelmiş olduğu görüşü de kabul edilebilir.

    ama aynı zamanda sözlüğün jargonunun ve stilinin duman olduğu bir gerçektir. altıncı nesil yazarların bazılarının sözlükte görmüş oldukları küfürlü başlıklardan yanlış bir genelleme yapmış olabileceklerini ve sözlüğün formatını yanlış (ya da eksik) anlayarak gereksiz yere ve aşırı küfürlü başlık ve entry açma eğiliminde oldukları da bir gerçektir. bu sorunun, daha önceki nesillerin kibar uyarıları ve ssg ve moderatorlerin fazla mesaisiyle çözülmesi, çözümü kabul etmeyenlerin de elenmesi mümkün görünse de asıl sorun altıncı nesle gösterilen tepkiye söz konusu neslin gösterdiği aşırı reaksiyon bence.
    altıncı neslin daha önceki dönemlerde de yeni gelen nesillere tepkiler gösterilmiş olduğunu farketmesi, bunun doğal bir süreç olduğunu kabul etmesi, sadece bu çekişme üzerine 300 küsür başlık açmak yerine diğer konularda girdikleri ve açtıkları entrylerin sözlüğün doğasına uygun olması için çaba göstermeleri daha uygun olacaktır kanaatindeyim.

    sözlüğün sadece eğlence amaçlı kullanılmadığı, bir chat odası olmadığı, bir çok kullanıcı için sadece ve sadece bilgiye ulaşma yolu olduğu, amacı sosyalleşmek ya da arkadaş bulmak olan diğer bazı oluşumlardan farklı olduğu, en önemlisi de tepki gösterdikleri eski sözlükçülerin yıllardır sözlüğe çok emek verdikleri gibi bir kaç noktayı gözönünde bulunduran her altıncı nesil kullanıcının kısa zamanda daha az tepki ve daha çok sevgi göreceğini düşünmesi ve ona göre davranması gerekir. sonuçta sözlük bir anlamda özel bir oluşumdur, evine misafirliğe gittiğimiz insanların evlerindeki kurallara nasıl uyuyorsak sözlüğün de kurallarına uymak ve uymadığımız zaman gösterilen tepkiyi saygıyla karşılamak adettendir. azıcık özen gösterirsek hayat bayram olur.
  • sene 2074, borges 95 yasindadir)
    -dede sozluk anlatsana, bu kadar buyuk nasil oldu..
    -tarihciler, 25. neslin devasaligindan bahsederler ama bil ki bugunun temelleri cok daha oncesine dayanan alimlarla atildi..
    -nasil dede ?
    -altinci nesildir herseyin basi.
    -amcam dahi hatirlamiyor o nesli.. anlamiyorum.
    (araya giren robot)

    -(borges, 74.nesil avrupa-almanya bayern bolgesi toplantisina gec kaliyorsunuz, saat 17.45 bildirildi )

    altinci nesle kadar alimlar tek tük yapiliyordu. bazen 500 bazen bin.. misal 74.neslin avrupa kisminin almanya bolgesinin munih sehrinin neuperlach kisminin guneyinden gelen insan kitlesine esitti butun nesil. web sitesinin disinda bir baglantisi yoktu.
    -huh..
    -gelisme o donem kosullari altinda 'dengesiz ve hizli' olarak adlandirilsa dahi bugunun kistaslarinda oldukca yavas ve duragan bir ivmeye sahipti. altinci nesil, kendisinden onceki bes neslin toplam yazarlarinin 6 kati buyuklugundeydi. ve hepsi topu topu 20 bin yazar, yani bugun eksi sozluk 75.neslin istanbul kadikoy kisminin yuzde biri kadar..
    -nasil boyle bu duruma geldi.
    -onemli olan ortaya konulan emektir sevgili torun. bazen bir kisinin soylemleri 4 kitaya yayilir, bazen bin kisinin ciktilari, kargasadan ibarettir. bizden onceki nesil soylenilmeyenleri soyledi, insanlarin gozune sokulan tanimlardan, medyanin gucunden bagimsiz yazdilar yazdilar.. insanlar eglendi, güldü, ek$idi.. ve eksi sozluk olusturuldu.
    -dede, su an toplam yazar 750 milyonun uzerinde. bu kadar insanin yaptigi isleri o donem o insanlar nasil basariyordu.
    -o dönem, her sehrin yazarlar birligi yoktu, avrupanin baskentlerinde eksi sozluk gokdelenleri yoktu, eksi sozluk hotelleri, havaalanlari, ucaklari, partisi yoktu o dönem hala sinirlar belirgindi, bir web sitesinin disinda ortak paylasim alanlari yoktu. eski türkce ile adlandirilan 'zirve organizasyonlari' disinda birlikteli k yoktu. ki o da farkli fakrli mekanlarda yapilirdi, simdiki gibi eksi sozluk barlari, diskolari, otellerinde degil. sozlugu o zaman 8 kisi yonetirdi. simdi, 200 bin tane farkli alanda moderatorler var.
    -altnci neslin onemi nedir
    -tüm bunlari olabilir kilan, tum bu yapilanlarin hayal olarak kurdurtan altinci nesildir, alimlar sonrasi ulasilan rakam bugunlere atilmis bir adimdi. o dönem ssg'de olusmaya basladi butun bu yapilanmalarin hayali.
    -25. nesil 2 milyon yazar. 25 hotel, 17 merkez bina v.s. ile geldi altinci nesilden daha buyuk katki yapmamis midir ? yani sozluk tarihcesinde alti cizilmesi gereken 25. nesil degil midir ?

    robot girer araya

    (günlük rapor; almanya bayern bolgesine bagli yazarlarin girdigi toplam 17 milyon 432 bin entry arasindan 1 milyon 23 bin hatali tespit edildi ve silindi 17: 50 )

    -degildir, bugun bu robotlarin programcilari altinci nesildir. o nesilden once manuel olarak her entry kontrol edilirdi. altinci nesil entrylerinden ziyade nicelik olarak olusturdugu guc sayesinde buyume gerceklesmistir. buyuk adim atilmistir. reklamlardan bugun milyar euro senelik kazanci varsa sozlugun, en onemli sebebidir altinci nesil.
    -anliyorum simdi.
    -bir seyin hayalini kurabiliyorsan, o seyi gerceklestirmek icin harekete gecebilirsin ancak. altinci nesil bugunun hayalini bizlere verdi.
    -bi sey sorcam dede
    -sor sor ama gec kaliyorum toplantiya cabuk
    -clairvoyant heykeli var ama adina tek bir bilgi yok tarih kitaplarinda sozlukte.
    -onun adina girilen entryler talihsizlik sonucu silinmistir. altinci nesilden de once sozlugun varolus sebebi oldugunu anlamana vesile olacak yazilar silindi. clairvoyant sozluk tarihindeki ilk moderator.
    -ama ismi yok, mikado armonipolisi filan..
    -tarih her zaman gercege bagli kalmaz, tarihi yazan/yapan insandir.

    robot girer:

    (45.nesil torununuz brecht geldi, sizi bekliyor)

    -gitmem gerek artik
    -benim de 25 entry girmem gerek yarin ki odevim.
    -derslerine iyi calis. sozlugun gelecegi sizin ellerinizde.
    -o zaman okullarda eksi sozluk dersi yokmus.. nasil ogrendiler o kadar cok seyi.. anlamiyo.. altinci nesil.. vay be...
    -isin asli, ogrenmediler ya neyse.. gitmem gere..

    robot girer:

    (amerika california eyaleti 38.nesil yazar mark donovan amerika baskani secildi )
  • geçimini altın alıp satarak sağlayan nesil.

    yaklaşık iki yıldan sonra başlık taşınması dolayısıyla gelen edit:
    .... nesle üye yazar.

    (bkz: skip attınız esprimi)
  • birtakım istatistikleri kullanarak ; nesillerin sözlüğün ebesiyle ilişkilerine göre dağılımını hesaplayabiliriz . (x/12678) formülünden yol alarak ;

    1.nesil => % 2
    2.nesil => % 2
    3.nesil => % 8
    4.nesil => % 16
    5.nesil => % 0,7
    6.nesil => % 62
    7.nesil => % 5
    8.nesil => % 0,0001

    tablosunu elde ediyoruz . "sözlükteki her yazar sözllüğün ebesini bir kere sikse" varsayımıyla hareket ettiğimizde , diğer nesiller sözlüğün ebesini sikiyor da olsalar , altıncı nesilin sözlüğün ebesini çatır çutur siktiğini istatistiksel olarak da kanıtlamış oluruz .

    tabi dünyanın en yüzeysel adamıyım o ayrı konu .
  • bu kadar hor görülmesinin, bu kadar çile çekmesinin nerede sonuçlanacağı aşikâr bir nesildir aslında. yedinci nesil gelecek, altıncı nesil onlara saldıracak ardından altıncı nesil bir anı olarak kalacak. bu kadar zaman geçmesine rağmen -ki bir seneden fazla oldu- hâlâ ama hâlâ eski yazarlarda bir antipati olduğu bâriz. öyle veya böyle bu nesil 20000'den fazla insanla beraber geldi. çok fazla, evet çok fazla. ama şu an baktığımızda sayı olarak 9000'i bulmuş bir kitle. en azından az ya da çok formatı bildiğini ispatlayan/ispatlayabilen kişiler kaldı. bunu inkâr etmek, düpedüz gerçeği görmemek, gerçeği görmeyi istememektir. niye ? çünkü böylesi daha zevkli, daha farklı, bok at izi kalsın hesabı içinde altıncı nesil içeren başlık açmak bir istek, bir güdü haline geldi.
    aslında bir kere baştan başlıyon her şey. moderatörler bile maalesef bu konuda olmaları gerektikleri gibi hassas olmadılar/olamadılar. bu kitlenin 17000'i miğferdibi çaylak alımları sonucu katılmıştır. en başta isim kırmızı kart görmüş zaten. miğferdibi bir kısım orkun ` :ork ` miğferdibi kalesine yaptığı saldırıdır. buradan yola çıkarsak ; ne yani ? miğferdibi olarak, düşman mıyız da böyle bir isimle nitelendiriliyoruz ? diyebiliriz. ha, şimdi işgüzâr birkaç arkadaş çıkıp "o simge sadece komiklik yapmışlar" diyecek, biliyorum. lakin daha hoş bir simge olamaz mıydı ? ne bileyim, "ne olursan ol yine de gel" misâl. moderatörlerin bu yakışıksız yaklaşımıyla birkaç örnek daha vardır : guru'nun #6852845 numaralı entry'sine baktığımızda en altta görüyoruz ki "geldikleri gibi giderler" yazıyor. bu lafın burada kullanılması ne kadar uygundur ? şahsen ben üstüme alınmıştım, belki de üstüme vazife olmadan ; ama bu da düşmanlara sarfedilmiş bir vecizedir.
    insanların anlayamadığı nokta : bu altıncı nesil kitlesinin öyle tamamiyle ergen gençlerden oluşmadığıdır. aralarında kaliteli yazarların da olduğudur. ama popülizm böyle yaklaşmıyor olaya. "altıncı nesil ile ilgili bir başlık açayım şükela alırım eheh" zihniyetindekiler böyle yaklaşmıyor olaya. "tepelerine bineyim ne kadar çok sesim çıkarsa o kadar çabuk azalır" zihniyetindekiler de ayrı bir mevzu.
    insanların anlayamadığı bir diğer nokta ise : bu altıncı nesil yazarların kaliteli olanlarının -olması gerektiği gibi- az yazdıkları, yazacakları başlıkları seçtiği ; ama tabi az yazdıkları için fazla göz önünde olmadıklarıdır.
    ne kimsenin avukatlığına soyunduk, ne de "aman ben süper yazarımdır" dedik. anlayana tabi...
  • daha onceki nesil yazarlari kendilerine ornek alan yazarlardir.

    sozlukte ota boka baslik acmayi, tematikciligi, sol framede gunun populer basliklari altina entry girmeyi de biz mi icat ettik amina koyim?
  • ekşi sözlüğü türk halkının internet kullanan segmentinin profili sayanlar için eksik kalmış parçaların yerine oturmasıdır.
  • sapıyla samanıyla sözlük yazarları. uçmadılarsa, sözlük konsept limitleri içinde vicdanlı bi şekilde yazıyorlarsa kimse laf etmemeli onlara. ikidir güzel entryleri ile karşılaşıyorum. "süper bu/nlar. çok güzel yazmışsın/yazıyorsun" dediğimde "layık olmaya / iyi yazmaya çalışıyorum" diyorlar. birbirlerinden habersiz bir şekilde ve içten bir alçakgönüllülükle. demesinler öyle. böyle kelamlar etmesinler, yazsınlar burada nasıl yazılması gerekiyorsa. ırkçılığa lüzum yok.
  • bir yazarin gereksiz ve anlamsiz bir entry'si/basligi, kendisinden daha onemli/gerekli/anlamli olan baska bir basligin sol frame'de kalma süresini azaltir.

    bir yazarin tek bir garbage entry'si, sözlük okur kitlesinin baslik hakkinda bilgi alirken devamina bakma gerekliligini milimetrik duzeyde dahi olsa azaltir, diger guzel entryleri ve sozlugün okunma oranini milimikro v.s. duzeyde dahi olsa azaltir.

    bir yazarin tek bir anlamsiz/provakatif basligi, birden fazla yazarin tepkisini akabinde hatri sayilir bir zamanini calmaktadir.

    bir yazarin tek bir entrysi, 17 bin yazarin gotune girebilir.

    bunun tersi de mümkündür;

    bir yazarin tek bir guzel entrysi, onlarca guzel yazinin ebesidir, sebebidir.

    bir yazarin tek bir entrysi, yuklu miktar para ile yapilan reklama bedeldir.

    bir yazarin tek bir entrysi, bir kesimin arayip da bulamadigi bilgiye/zamana es degerdir.

    bu bir yazar x altinci nesil = sonuc.

    bunun disinda, isindirilarak, yavas yavas takima alistirma yontemi ile guzel yazilarin ve yazarlarin genele hakim olundugu bir ortamda gelistirilerek kazanilacak onlarca potansiyel güzel yazarin kaotik ortamda ucurulmasini da ekleyelim de bitsin.
  • yedinci nesil yazar alımı başlayana kadar çaylarımızı söyleyecek olan tertip
hesabın var mı? giriş yap