• geçenlerde, bu ablanın başrolünde oynadığı doksanlar sonu iki binler başı civarında çekilmiş bir filmi izlerken bir çeşit aydınlanma yaşadım..

    kendisinin yüzüne biraz dikkatli bakınca fark ettim ki; günümüzde hepsi birbirinin kopyası olan yerli ve yabancı yapay çehreli şöhretli kadın tipinin başlangıcı ancelina galiba.. ve yine galiba, yeni çağın saçma sapan güzellik algısının kaynağını bulmuş olabilirim.. ya da belki herkes zaten biliyordur da ben mağaramdan yeni çıkıyorumdur, mümkündür:

    an itibarıyla bütün selebritilerde aynı çıkık elmacık kemikleri, aynı sivrilerek gelen çene ve geriye doğru takip eden keskin çene hattı*, aynı "biri yerde biri gökte" şişirilmiş dudaklar, aynı burun geometrisi, aynı alın ve aynı oval yüz formu..

    inanılması zor bir şekilde, kendisinden önce çok da popüler olmayan keskin/sert geçişli yüz hatlarını kendi çehresinde standardize edip plastik cerrahlarla medikal estetik uzmanlarına prototip olmuş resmen..

    bugün söz edilen noktalardaki standart operasyonları yaptırıp o prototiple belirlenmiş şekle dönüşmeyenlere sanırım pek de iyi gözle bakılmıyor yerel ve küresel magazin dünyasında.. ve bu göz önündeki kadınların hepsi** bu sahtelikler dünyasında kabul görmek için, fabrikada üretilmiş gibi ancelina'nın yüzü baz alınarak belirlenen standartları kendi yüzlerine uygulayıp hilkat garibelerine dönüyorlar..
  • bilgisi olmadan fikri olanlar tarafından başlığına
    ''çok istiyorsa afgan ve suriyeli mültecileri kendi ülkesine aldırsın.biz istemiyoruz.''
    ''cia çalışanıdır. yani öyle gizli saklı ajan değil bildiğin cia memurudur.''

    yazılan aktivist, yönetmen, oyuncu.

    kadın zaten kendi ülkesi ve bm gibi kuruluşlara seslenmiş, karşı çıkan da bizim ülkedeki cahiller... biz kontrolsüz göç istemiyoruz, abd ve ab ülkeleri neredeyse hiç almıyor.
    bu cehaletle gömdüğünüz kadın daha önce 'bu konuda taşın altına elini sokan tek ülke türkiye'dir' demişti zaten.
    cia ajanı diyor ya cahil.
    lan bu kadını 'bosna'da sırplar müslümanları katletti' temalı film yaptı diye tüm hristiyan alemi el birliği ile linç ettiler.
  • geçen gece rüyamda bred pitleyiz. beraber bir yerde içiyoruz. ama sanırım ki rüya icabı dahi olsa bred pitle da tanışmayı pek ummuyormuşum, denk gelmiş. bred de, sağolsun, kalender çıktı. sen kimsin, necisin demedi, senle ne işim olur demedi, oturdu karşıma, iki denk insan gibi içiyoruz. muhabbeti çok şey değil bredin, standart amerikalı, ama tabi görmüş geçirmiş birisi besbelli, anılarını manılarını anlatıyor, işte şuna çaktım, bunu yedim. bu kısmı standart selebritili rüya kısmı. ama bu kadar değil.

    rüya sırasında sürekli şunu düşündüğümü hatırlıyorum: ''bred buradaysa anjelina da buralardadır.''. ama tabi soramıyorum bir yolunu bulup ''yenge nerede?'' desem ''sana ne lan yengeden düdük?'' dese, ki demeli, bir şey diyemem. ama meraktan içim içimi de yemiyor değil hani, bred'in olduğu yerde anjelina da olur. bekledim böyle bir-iki saat kadar. baktım ortada anjelina yok, zaten muhabbeti de hiç açılmadı, izin istedim kalktım rüyadan. uyanınca bir rahatladım anlatamam, ne gerilmişim herifin yanında anjelina geliyor mu, gelmiyor mu diye diye.

    şimdi rüya bu, ben gördüm. ama ben gördüm diye de ful fantezi değil. bu bred bunu büyük ihtimal gerçek hayatta sıklıkla yaşıyor olmalı. yanında dolanan, bir şekil tanıştığı erkeklerin hepsi 'bred burdaysa anjelina da şimdi gelir' diye sırtlan gibi, çakal gibi bekliyordur. gelince de bakmadan olmaz, bakacaksın illa. ama herif bi de kalenderse, kadir savun gibi babacansa, hürmetinden aynı ortamda 'senin eşine yükseliyorum' dercesine bakamazsın. işte burada toplumsal kodlarla, kişisel arzular çatıştı. bir çözüm gerek.

    bred de o karıyı aldığından beri bu durum'un domuz gibi farkında olmalı, çevrede herkesin çocuklarının annesine yükselmesi kaçınılmaz. anjelinaya talip olan otisine katlanacak. ben, bakın, yaşımı başımı aldım ama anjelina joliyle aynı masada otursak 1 saat, 10 dakika baksam, 10 satır konuşsam 10 yıl yetecek 31 malzemesi toplarım. bu böyle, bred bunu kabullensin, kendisi ile bir hukukumuz da olacaksa bunun üzerine olsun. beni germesin yani. zaten ben önden diyebileyim ''bred... biliyorsun bu karı senelerdir ortada, senin karın, helalin oldu diye de birden ilgilenmiyormuş gibi yapamam'', o da desin ki 'tamam koçum, çok normal ben de olsam yükselirdim, yüksel ama irtifayı kaybetme.'. o tamam. anjelina sağlam durursa ben de sağlam dururum. amaaaaa.. anjelina pas atsa, ki atabilir, bred valla hiç kusura bakmasın. o delikanlı kodunu gömer, yepyeni bir insan olurum. zaten kendisi de evliyken şey yapmıştı, haydan gelen huya gider. hiç valla. o dudaklı dudaklı çocuklara da gözüm gibi bakarım, türkçe de öğretirim ki 'baba babacım!' diye sarılsınlar boynuma. anjelina gönlü kimi isterse onundur, saygım sonsuz.
  • çekicidir değildir, yaşlanmıştır, bilmem ne. bunlardan anlamam ama bu kadında başka çok az celebrity'de olan o efsanevi star ışıltısı var.

    angelina jolie galaksiler arası bir evrende kainat kraliçesi rolünü oynayabilecek tek hollywood aktrisi bana göre. epik bir çehresi var. açıkçası tek bir dünya starıyla bir gün geçirme şansım olsaydı, sevdiğim ve hayranı olduğum onca oyuncu, sanatçı varken angelina jolie'yi seçerdim. kadında, tarifini bir çırpıda yapmanın zor olduğu, son derece safkan son derece görgülü ve görkemli bir karizma var.

    gülüşü, ciddiyeti, büyük mevzulara hakimiyeti, aşkları ve vizyonuyla bana hep tanrıların diyarı olimpos'un yüce kralı zeus'un efsanevi karısı hera'yı çağrıştırır.

    edit: debe'ye girdiği için birkaç ufak düzeltme ve renklendirme işlemi yapıldı.

    edit ii: hâlâ ruşen çakır, nevşin mengü izleyen sayın ılık götlü cihangir solcuları ve çok sevgili kartacalı kahraman lejyonerler; kitabını okuyup yarım gün boyunca kendi ellerimle girdiğim schopenhauer entry'min yüzüne bakmamanızı ama bu çerez entry'imi debeye lâyık görmenizi birtakım popüler ve istatistiki saiklere bağlayarak susuyorum. ama sözlük entelijansiyası olarak şu el emeği göz nuru çalışmaya da bir göz atın derim.

    schopenhauer
  • bosna'da kendisiyle beraber çalışmış bir arkadaşımın anlattığına göre çok mütevazi ve iyi bir insan.

    hiçbir zorunluluğu ve bu yaptıklarından aldığı maddi bir karşılık yokken, kocasıyla beraber zaten yeteri kadar ünlü, başarılı ve zenginken kadın çıkıp buralara kadar geliyor ve evet, gittiği yerde insarları mutlu ediyor, onlara umut ve daha fazlasını veriyor.

    ya sen ne yapıyorsun sevgili ekşi sözlük yazarı, eleştirmekten ve karalamaktan başka?
  • en son katıldığı oscar töreninde 2 milyon dolarlık (öyle bi şey olması lazım) zümrüt küpeleri ile salınmış barış elçisi. hani şu colombia'da maden işçilerinin insanlık dışı hallerde çalışarak çıkarttığı zümrütlerden.

    angelina jolie : "varsa bi mültecinizi alırım."
  • alınan memeleri yüzünden neredeyse sözlükte yas ilan edilmesine sebebiyet verecek anne. memelerinden önce anne. annesini 10 yıllık bir mücadelenin ardından 56 yaşında meme kanserinden kaybetmiş bir anne. muhtemelen çok büyük belki de nevrotik sayılabilecek düzeyde korkuları var kanser olmakla ilgili. ailesinden birini, yakın-uzak akrabalarından herhangi birini kanserden kaybetmiş çoğu insan aynı korkuyu taşır. çünkü bilindiği üzere bu hastalığın ortaya çıkışında genetik faktörlerin payı büyük. kendisi de söylemiş: “çocuklarıma bu hastalığın beni onlardan ayırmayacağına dair söz vermem gerekiyordu fakat gerçek olan benim de ‘hatalı’ gen olarak bilinen, meme ve yumurtalık kanserine neden olan brca1 genini taşıyor olmamdı” memelerinin arkasından ağlayacağınıza biraz empati kurmayı deneyin. yapabilirseniz.
  • asıl korkusunun meme kanseri olmak değil, çocuklarını annesiz bırakmak olduğunu açıklamıştır. insanlar bu cümlede eleştirecek birçok şey buluyorlar ama saygı duyulacak hiçbir şey bulamıyorlar mı,şaşırtıcı.
  • friends dizisini takip eden insanların buyuk bolumumun sevmedigini düsündügüm akrtis.

    kadın dunya iyilik elçisi , afrikadan ordan burdan cocuklar evlat edindi, bosna ile ilgili bi film yaptı ama bana hala kötu kalpli cadı gibi görünüyor.

    bi de bence asimetrik. kafası kücük dudagı büyük, poposu küçük memesi büyük.
hesabın var mı? giriş yap