• yasemin'in tenceresine konuk olup, konu ettiğim londra menşeili kompakt, fermente, cadaloz, çıbanbaşı; lorlu anjelik börek içi:

    - rüveyna hanım, kaybolan anjel lör'e söyleyecekleriniz var mı?

    - fırk, hürk, anjel lör, tesco'ya giden ve geri dönmeyen, sevgili badim, kendini fransız zanneden türk kızlarıyla, tüm papua yeni gineli neo gothlar seni çok özledi. en kısa zamanda manyas peyniri, sızma zeytinyağı ve şarköy sağlayacağız sana. lütfen artık geri dön. kendini tesco'nun ambarlarında harap etme, "cash and carrry"lere ortak olma, kobilere sahip çık. temizlikçi kadın salaklık yapmaz olduğundan beri, depresif beyanatlarımı da yazamıyorum, inanmazsınız yasemin hanım, şarl'a sordum: "şi vent to teskos" dedi bana... bunu okuyorsan, duyuyorsan, brixton'da zenciler kovalasın seni. üzüntümden ne dediğimi biliyor muyum yasemin hanım? bilmiyorum, susuyorum, suskunlaşan belki de içimdeki kedi, fırtına ve ayçöreği. yalnızlığın eflatun rengi... bir guinness içimi, evet, anjel, evet lör, ibnetör, terminetör.
  • fırıldak bir döner tezgahıydın sen:
    çocukluğumda önünden geçerken ağzımı sulandıran.
    şimdi yağmura düşük
    bir savaş ezgisi gibisin manşın koynunda gezintiye çıkmış sarışın lüfer.

    kerhaneler sarı varoş çiçek,
    içindeki kız modeli
    üstüme noksan bir ölçüde
    ve olgunlaşma enstitüsünde
    sınıfta kaldım.

    senle bir meyhaneye gidelim.
    dönerinden yiyeyim mümkün olursa
    bir gün bu dünya da

    kebabistan ütopyası...
  • kebabistan ütopyami gerçeklestirecegim yegane kisiliklerden bir tanesidir kendisi. olur da yaban ellerinde avrupa birligi gida tebligine uymayan dört kilo manyas peyniri ile de yakalanirsam suç ortagim olacaktir. psikopatiyim, baskasina yedirmem lör-ü anjel'i ve ben yavruyu sarköy ile, haydari ile beslerim, üstüne de döpiyes dikerim.
  • cok eskiden bir kis gunu sabahinda upuzun bir ucak yolculugu sirasinda konusuldu konusuldu bu gozlerinin ici gulen insanla, sonra bir frevdyen icme ritueli sonrasinda herkes kendi kosesine cekiliverdi. koselerimize cekildigimiz kis uykularimizdan uyanmamizi kutlamak adina, ki bilirsiniz efendim kanalin bu tarafinda haziran ayinda anca uyanilir kis uykusundan, kendisiyle en yakin zamanda pufur pufur thames esintilerinin oldugu bir yerde kremali mantar corbasi icmek, uzerine kitkat yemek istiyorum, aldwych'in sevimsiz binalarinin arasindan kurtulup...
  • yepisyeni ve muhteşem yeni şarkılarını youtube kanalından paylaşmış dünyalar harikası fransız atmospheric doom metal grubu.

    kimmiş ulen bunlar diyenler için yeni şarkı linki ;

    angellore - dreams

    14 şubatta çıkacak yeni albümü daha bir sabırsızlıkla bekliyorum bu parçadan sonra.

    edit : yeni albümün ismi (bkz: rien ne devait mourir)
  • bana şarap ve et getiren kadın modeli olması istediğimdir*.
  • bir pırıltıdır yaşamak cümlesini doğru anlamış dost ruh.
  • yeni ekonomik ambalajli halinden pek hosnut kaldigim kings cross lu gugu. unofficial konser badisi, ikinci el plak esnekliginde klarnet ufleyicisi, indikid degil popstar. o bir salestino tatlises.
  • ikimizde cehennemin ayrı diplerinde yaşarken nasıl tanıştığımızı çözemediğim, ama tanıştığıma epey mutlu olduğum yepisyeni sözlük yazarı.
    genele göre epey değişik ve güzel bir müzik zevki bulunan, birçok konuda epey uzlaştığımız, yeni konuştuğumuz fakat çabuk kaynaştığımız kişi.
    sözlük hayatında başarılar diliyorum kendisine.
  • my lost lenoredan önce yer alan parça...
    ayrıca tam sözleri:

    when summer's gone play my angel(s) winterwinds
    they might lead you far away
    beyond the pale horizon a graven silence over dreams
    to my heart yet not remain
    oh, please, believe me
    [vibeke] it's in the ice (it's in her eyes)
    it is inside [background/vibeke]
    it's in my heart
    the same pollution(??) from which i was left betrayed
    oh, please, believe me
    [vibeke] it's it's in her eyes
    it is inside
    [background/vibeke] it's in my heart
    the same delight who blames i want left to read
    angellore...
    revered at dusk
    for thee i rose
    now descend... all alone
    rise for me... soothe my heart
    so wide a sea may i overcome...
    [spoken] it's in the night
    there's an angel
    so lost and tearful eyes in flame
    (the lost and tearful are the same
    (the lost and tearful are the slave
    it's in the night there's an angel
    so lost and tearful eyes in flame
    (the lost and tearful are the same
    (the lost and tearful are the slave
    lo! where's pale horizon
    oh, where is dyin...ness he reach
    oblivion so wide to it....
    oh, please, believe me
    [vibeke] it's it's in her eyes
    it is inside [background/vibeke]
    it's in my heart the same desire i feel burning in me
    oh, please, believe me
    [vibeke] it's it's in her eyes
    it is inside [background/vibeke]
    it's in my heart
    the same desire upon the end(?)/hand(?)/play(?) within /(begin)(?)
    [vibeke] deep is the sea where the secrecies are buried in
    for a dream i once desired
    i preveal(?), my soughfull heart(?) regrets thee
    cannot cross so wide a sea
    angellore...
    revered at dusk
    for thee i rose now descend... all alone
    rise for me... soothe my heart
    so wide a sea may i overcome...
hesabın var mı? giriş yap