• genelde üniversite ögrencileridir.sırf ögrencilere yardımı dokunsun diye sordukları sorulara cevap verilmeli.sonuçta zorla bir şey satmaya çalışmıyorlar sadece bir kaç soru soruyorlar..
  • çoğu parasını ajanstan doğru düzgün alamayan öğrencidir.
  • anket yapan, anket konseptiyle ilgili, ici icine sigmayan, pejmurde..
  • bana nedense adam muameles yapmayan çevrelerinde el çırpıp daire çizdiğim halde bi tane bile soru yöneltmeyen insanlar.
    kamunun oyu ben de diilim sanırım.
  • saatlerce güneş altında veya soğukta kalıp onlarca insan tarafından terslenmesine rağmen halen nefes alabilen insan tipidir. özellikle siyasi anket yapanları bütün umudunu yitirir. insanların aslında televizyonun söylediklerinden başka hiçbir şey bilmediğini acı içinde kabullenir. anket süresi boyunca geceleri uyuyamaz, üstüne bir de eser miktarda da olsa sosyal bilinci varsa "ben ne yapmalıyım" diye diye kendini yer. anket bitiminde hayatı değişmiştir. sokaktaki insanlara baktığında düşünce okumaya başlar, "bu sağcı", "bu solcu", "bu kesin dyp'ye oy atmıştır" gibi cümleleri kafasından geçirir.
  • ssg'ye karma önerisi. sıçmış insanlar için, -1500lere falan tekabül etse şahane olur...
  • her gördüğümde belleksiz olmalarını umduğum kişiler.

    işten eve dönüşlerimde “her zaman”a yakın sıklıkta metroyu kullanıyorum.
    levent çarşı’da eve gidiyor olmanın neşe ve enerjisiyle ritimli yürüyor, henüz metro turnikelerinde tren sesi duyarsam kaçırmamak için telaşlanıyor, şişli durağında çok kişinin inmesinden mütevvelit kendimi bir koltuğa atıyor 1 durak sonra da inen ben oluyorum.

    tüm bu rutine 1 haftadır bir başka rutin daha eklendi. yürüyen merdivenle yeryüzüne çıktıktan hemen sonra karşıma çıkan ve her defasında selam edip benden 5 dakikamı rica eden anketör genç.

    hepimiz çok defa karşılaşmış ve karşılaşıyoruzdur şehre ait samimiyet (ya da sizlik) kurallarını ellerindeki dosyanın ardından kıran bu çocuklara.

    - merhaba
    - (iç ses) ha ne kim ? merhaba mı?

    dolmuşta ara sıra yolcular arasında dönen emprovize muhabbetler nasıl hoşuma gidiyorsa bu -özünde samimice olmayabilse de- insanları irkilten merhabaları seviyorum. ama nasıl sokakta broşür dağıtan çocuktan birkaç metre sonra çöpe atacağım broşürü almayı reddediyorsam, anketör görünce de ya tepkisiz kalıyor ya da acelem olduğunu ifade ediyorum.

    bilgiye bu kadar kolay ulaşılabilirken, insanlar kendi rızalarıyla tüm hayatlarını, isimlerini ve hatta cisimlerini internet’te paylaşmaktan çekinmeyebiliyorken daha fazla çıplak hissetmemek uğruna, küçük orta ya da büyük ölçekli kar amaçlı bir şirketin reklam, pazarlama stratejisinin bir parçası olamamak adına, kategorize edilmemek adına, zaten yeterince sorguluyorken sokak ortasında bir kez daha kendimizi, davranışlarımızı ve seçimlerimizi sorgulamak zorunda kalmamak adına.

    ama beri yandan öğrenciyken, ya da herhangi bir nedenle is hayatinin o noktasındayken anketorluk vb. gibi geçici ve benim gibilerin gözlerini kaçırıp adımlarını sıklaştırdıkları, çoğunlukla 5 dakikalarını ayırmak bile istemedikleri bir işte çalışan insanlara büyükçe bir saygı besliyorum. sosyal cesaretlerini, ego savaşımlarını taktir ediyorum.

    metro çıkışındaki anketör sakince geçenleri gözlemlerken beni her gördüğünde hareketleniyor ve merhaba diyor, 5 dakikamı istiyor. bense her seferinde merak ediyorum: anket yaptığı alan, elindeki dosyada özetlenen hedef kitle nedir ki 20’lerinin ortasında, şortlu çantalı güneş gözlüklü genç cuk oturuyor o tanıma.

    yine de o gencin her defasında beni yeni görmüşçesine (beni unuttuğuna eminim) merhabalamasına ise seviniyorum. belleksiz anketörlük ona olan kayıtsızlığımı da temize çıkartıyor. bu çocuk gerçekten bellemiyor, “hmm yine aynı herif, 8 gündür 1 kere bile 5 dakikasını ayırmadı, zittirsin gitsin yavşek” demiyor. aylık gelirimi, hangi marka elektrikli ev aleti tercih ettiğimi paylaşmadığım gibi, merhabaya “güle güle” diyebilme medeniyetsizliğimi de paylaşmıyorum böylelikle.

    bellenmemek için belleksizce.
  • "ekşi"nin "sözlük" kısmını * * saçma sapan başlıklarla doldurmayalım, içimizdeki o coşkun anket sevdasını * bir nebze de olsa, başka bir mecrâda doyuralım diye icât edilmiş yeni oyuncağımız. gâyet kullanışlı, gâyet eğlenceli bir oluşum.

    yapım ve yayında emeği geçenlere teşekkür ederken, kendi anketimizin de linkini vermeyi ihmal etmeyelim;

    en beğendiğiniz uzakdoğulu yönetmen? * *
  • anketörler ikiye ayrılır: şanssız anketör parasını alamaz, şanslı anketör ise parasını geç alır.
  • yolda gördüğümde boğazıma bir şey düğümlendiren, bazen ağlatan kişidir.

    - çok yürür. günde siz diyin 15, ben diyim 20 km.
    - çok insan tanır. siz diyin 10.000, ben diyim 15.000.
    - bütün sosyal statülere ait insanlarla muhabbet ederler. valiler, vali yardımcıları, belediye başkanları, akademisyenler (gerisini saymaya gerek yok sanırım), bürokratlar, koleksiyonerler, öğretmenler, memurlar, doktorlar, zanaatkarlar, her türlü meslek erbapları, öğrenciler, ev hanımları, içkiciler, sigara tiryakileri, yahudiler, hristiyanlar, mecusiler, zerdüştler, çingeneler, orospu çocukları, suçlular, torbacılar, keşler, işsizler..
    - ciğeri beş para etmezlerin artistliğini çekerler.
    - iyi iş yapanı günde yaklaşık 100 tl kazanır.
    - seçimlerde siyasilerden çok önce hangi bölgede hangi partinin yüzde kaç oy alacağını bilirler.
    - çok şehir görürler.
    - insan sarrafının bir üst modelidir. leb demesiyle hangi partiye oy vereceğini, karısını dövüp dövmediği, akşamcı olup olmadığı gibi bir çok konuda bilgi sahibi olurlar.
    - terslenmezler! sadece amatör olanları terslenirler..
    - ikna yetenekleri (haliyle) yüksektir.
    - yaptıkları iş tehlikelidir. yabancı bir yerde tek başınıza dolaştığınızı bilen birileri vardır. kelle koltuktadır.
    - yukarıda saydığım mesleklerden insanlarla muhabbet etmiş olmasından dolayı her konuda kesin konuşacak bir şeyi vardır. 10.000 değişik insan, 10.000 değişik fikir.
    - ayda 5-6 gün çalışarak asgari ücretliden daha fazla kazanabilirler.
    - soğuğa, sıcağa, yağmura, kara, doluya, köpeklere, bekçilere, apartman yöneticilerine karşı ne yapacaklarını bilirler.
    - hayatın merkezindedirler. karşısında bağıran, dert yanan, ağlayan, küfür edenlere karşı sadece notlarını alırlar.
    - korkusuzdurlar. 'bura çingen mahallesi lan, girmem buraya' diyen sadece amatör olanlarıdır. (bir keresinde izmir'in ortasında bir çingene mahallesi bile keşfetmişliğim var. meydanı olan, içinde at gezen bir mahalleydi.)
    - bonus: gün sonunda 1-2 tane güzel kızın telefonunu ve her türlü bilgisini elinde bulundurur.
    - hayata atıldıklarında herkesten 1-0 öndedirler. ikna yetenekleri yüksek, her yere girip çıkmış, özgüveni yerinde, gerektiğinde piç, gerektiğinde efendidirler.

    zordur lan. anketör görünce boynuna atlayıp 'kardeşim' diyerek ağlayasım gelir..
hesabın var mı? giriş yap