• 5-6 yaşlarımdan beri takip ettiğim, en sevdiğim spor dalı. o günlerden beri en büyük hayalim, içimde kalan en büyük yumru olmuştur, hala da derim ki, isviçre, rusya gibi bir ülkede doğmuş olsaydım şu an altın madalya koleksiyonum vardı.

    ne yazık ki türkiye'de uzunca süre çok izlenmiş ama bundan öteye gidememiştir, yalnızca çığ gibi büyüyen, damarlarımıza enjekte edilen popüler kültür, tüketim kültürü her nasılsa 1-2 buz pisti kazandırmıştır istanbula buzda dans denen soytarılık sonrası. (bu programın da amacının rezillik olduğu tabii ki belliydi ama yine de içten içe minnettarım buz pateni adına bir şeyler yapıldığı için.)

    fakat ne mümkündür gerçekten sevenin gidip öğrenmesi, çünkü artık modadır buz pateni. her kolej, öğrencisini zorla götürmeli, her aile zorla çocuğunu yollamalıdır. nasıl zamanında bütün proje çocuklar piyano ve gitar çaldıysa, ata bindiyse şimdi de buz pateni yapmalıdırlar. eğer dediğim gibi moda, popüler kültür ürünü değil de ciddi bir spor yerine konsa, zaten federasyon iyi sporcular yetiştirmek için bireysel çabaya destek çıkardı biraz. istanbulda açılan ufacık buz pistlerinde sosyetik kuyruklar var artık. saatlerce beklemek gerek, belki aylarca tüketilmesini bekledikten sonra sıra gerçek meraklılara gelecek. ama sanırım o gün geldiğinde de 2-3 buz pisti de kendi kendine yok olacak yeterli rant sağlanamıyor diye.

    avrupada sokaklarda belediye binalarının önünde kışın buz pistleri kuruluyor, insanlar hobilerini icra ediyor, burda ise modanın gerekleri yerine getiriliyor. aksi olsa eminim bizden de gayet iyi sporcular çıkardı, benden geçeli çok oldu ama umarım bundan sonra çıkar.

    bu da böyle bir uktemdir.
  • dilimize sporun fransızca adı olan "patinage artistique"ten geçmiş olan tamlama. fransızlar sporun sanatsal yönünü öne çıkarıp bu adı tercih etmişken, ingilizce konuşan insanlar ise işin teknik yönüne ağırlık verip spora "figure skating" demişlerdir. burada "figure" ile kast edilen, 1990'lara kadar -gittikçe toplam puandaki etkisi azalmakla birlikte- tüm yarışmalarda sporcuların buz pistinde gerçekleştirmek zorunda oldukları zorunlu figürlerdir. yarışmacılar, buz üzerinde kelimenin tam anlamıyla sekiz çizmekte, hakemler de sporcunun patenini kullanması, şeklin düzgünlüğü, sporcunun dengesi gibi unsurlara bakarak bunları puanlamaktaymış. youtube'dan izlediğim kadarıyla hakemlerin bu esnada girdikleri tripler pek eğlenceliymiş ama yine de insanlara acıdım; saatlerce bakılacak şey değil.

    sakin sakin sekizler çizen sporculardan bir serbest programda altı tane dörtlü atlayış yapan nathan chen'e gelmişiz. insan gerçekten hayret ediyor.
  • bu sene trt spor 2'de avrupa artistik patinaj şampiyonasını izleyebiliyoruz, uzun zaman sonra ilk kez trt'de bir artistik patinaj etkinliğine şahit oluyorum, şaşkınlıkla mutluluk bir arada.
  • yıllar yılı trt 3 de o tanıdık bilindik yorumcu eşliğinde, genellikle geceleri, ışığı kapatıp saatlerce izlediğim spor dalı. izlemesi müthiş keyif veriyor insana. sonbahar filminde de vardı böyle bir sahne, yusuf trt 3 de izliyordu büyük bir keyifle, hiç silinmiyor aklımdan bu sahne. uzun zamandır denk gelmiyorum ama trt bir zamanlar sadece futbol göstermiyordu ya da sporcuların ne giydiğine pek karışmıyordu bir zamanlar, buz pateni reyting uğruna ucuz bir yarışmada harcanmamıştı henüz o zamanlar, güzel zamanlardı. buzun üstünde dansın, sporun, müziğin kompozisyonunu izlemek ayrı bir keyifti, oturup puanların açıklanmasını beklemek ayrı bir keyif.
  • eurosport'tan başlayıp, trt spor'a kadar tekrardan ekranlara dönmesini beklediğim, değişen siyasi iklimle kavuşmamıza az kaldığına emin olduğum spor dalıdır.
  • haksiz puanlamalarla cilki cikmis sozde spordur. amerikali sporcularin aldigi torpil yuzunden izlenir takip edilir yani kalmadi. ondan once zaten noodle teyze kadin yarismalarini bitirmisti izlenmez hale getirdi, en son dopingle mum dikildi. ban sonrasi kadinlar sporu biraz duzelir oldu, rekabet geri geldi. son 5 yildir falan da amerikan federasyonun erkeklerde ayni seyi yaptigini goruyoruz. bu piyasaya surdukleri yeni eleman buzda ancak benim kaydigim kadar olaya hakimken 300leri goruyor. adam spin sirasinda ayagini tutamiyor, zorlaniyor ama skorlar masallah stephaine lambiel gibi. atladiginda konuyor olayi bu. zaten diger elementleri yapmiyor butun enerjisi atlamaya gidiyor be. seyirci hakemlere nolur adil olun diye yalvariyor. tam bir shitshow. fransa gp'sini izledim geldim cok sinirliyim. bu spor da iste aynen siyaset gibi boomer yonetciler yuzunden bitenler arasindadir. sanki toplu akil tutulmasi yasiyoruz? adam kayamiyor abi. bu adam nasil ilk ucte olur?
  • bir izleyici olarak bütün sıçrayışlar size aynı geliyorsa buyurun:

    (bkz: #121242037)
    (bkz: #121241686)
    (bkz: #121240981)
    (bkz: #121240753)
    (bkz: #121240442)
    (bkz: #121240080)
  • izlemeyi en çok sevdiğim spor türü. içinde müzik var, denge var hatta bana göre aşk var. 2018 şampiyonları favorim olarak bendeki yerini çoktan aldı. yine aklıma geldi yine izledim. mükemmelsiniz.

    mükemmel uyum

    görsel
  • bir zamanlar annemin en güzel eğlencesiydi. onun sayesinde yevgeni pluşenkolar, stephane lambieller, irina slutskayalarla büyüdük. üçlü lutzlar üçlü looplar, müzikle dansın uyumu, sporun en sanatsal hali olabilir. bunları kör kütük fenerbahçeli biri olarak diyorum düşünün artık ne kadar özel bir spor olduğunu.
    her neyse benim yazmak isteme nedenim bambaşka. ulan aq yobazları sanki çok ahlaklı bir toplummusuz gibi kiyafeti bahane ederek yayin haklarini alma girisiminde bulunmadiniz. dünyanın tum pis olaylarında zirveyiz ama sorun buz pateni di mi ? nereye gidiyor lan bu trt payları, vergileri. sanatsal değeri arka sokaklar ve cennet mahallesi arasında olan dizilere mi ?
    galiba eurosport veriyormuş ama oldukça sıkışık bir yayın hakları var eurosportun. dünya ve avrupa şampiyonaları kesintisiz yayınlanıyor mu bilen varsa yazarsa memun olurum.
hesabın var mı? giriş yap