• asitaneler çoğunlukla tarikat kurucularının türbelerinin bulunduğu mekanlar olarak, pîr makamı, huzur u pîr, pîr evi gibi sıfatlara haizdir.
  • hiçbir zaman vasat hizmet sunmayan, her gittiğimde çok memnun kalktığım ender yerlerden.

    istanbul'da temel sorun şudur, yemekleri iyi, servisi ehven bir yer bulabilirsiniz, ama her gidişinizde bir tatsız sürpriz olasılığı havada asılıdır. genellikle bir mekanın yemekleri iyiyse popüler olur, mekan sahiplerinin/işletmecisinin "nasılsa millet kapıda kuyruk yeaaa" hissiyle bir yerleri tavana kalkar, siz de defalarca gidip beğendiğiniz yerin zaman içinde bozulmasına şahit olursunuz. zaten popülerleşen yerler genellikle 3. yılı zor görür, 5. yılı hiç görmez, kapanır giderler.

    asitane ise açılalı 20 yılı geçmiş, hâlâ da açık, neden? çünkü menüyü ara ara yeniliyor, yazlık/kışlık ayrımı yapıyorlar. çünkü mekan hep ferah, garsonlar hep anlayışlı, hızlı ve efendi. çünkü yemekler daima lezzetli. (bir tek tatlıları bana uymuyor, ama o da benim zevkimden dolayı, onların kusuru olduğunu sanmam.)

    hepsini geçtim, asitane'den sonra ne kadar çok böyle "osmanlı mutfağı"cılar türedi bliyor musunuz? açın bakın hatta, menüleri neredeyse asitane'yle bire bir aynı. halbuki asitane el yazmalarından o yemekleri bulup çıkarana kadar haberi(miz) yoktu. umarım bu hususta da taklitler aslını yaşatır misali olur.

    son olarak, ben fatih'i çok severim, hele ki kariye'nin oraları... (ah bir de bitmek bilmeyen şu restorasyonu bir sonlansa!) "eski istanbul" mavraları atmayı herkes çok seviyor da, işte o istanbul -haliyle- maslak'ta bulunmuyor efendiler, arada bir kalkınız, buralara da gidiniz. yemekse yemek, kahveyse kahve, asitane'nin o canım ağaçları altında oturun yaz vakti, bir soluklanın. ben yemem ama, tamam nusr-et'te gene yiyin etinizi, gene o tuhaf (hatta çoğunlukla kaba saba) tiplere para kazandırın, para da sizin zevk de, elbet siz onu nasıl değerlendireceğinizi daha iyi bilirsiniz. ama yemekten sonra diş kirası vermek gibi incelikleri yaşatan yerleri de unutmayın. hele yabancı misafirleriniz varsa, "raki-sis kebap sok guzel-ben yine gelejek turkiya" üçgeninden bir çıkın allaseniz. osmanlı mutfağı kebaptan, şişten, köfteden ibaret değil, sırf zevkiniz için diyorum, bence şu ballı gemici böreğini de bir tadın ("ballı börek" lafı niye varmış yiyince anlıyor insan!), önyargılarınızı kırıp kavun dolmasını da bir yiyin. vallahi duacısı olursunuz!
  • eğer biraz yemek pişirme kabiliyetiniz varsa bu lokantadaki osmanlı tadlarını denemek için tonlara para harcamanıza hiç gerek yok. bunun için tek yapmanız gereken özge samancı ve sharon croxford tarafından çıkarılmış olan "xix. yüzyıl osmanlı mutfağı" adlı kitabı edinmek ve buradan bakarak tarifleri pişirmektir. nitekim asitane menüsündeki tatların bir çoğunun tarifi burda mevcut.afiyet bal şeker olsun.
  • başkent anlamına gelir. tıpkı kazakistan'ın başkenti astana gibi, ki ikisi de aynı farsça kelimenin farklı telaffuzlarıdır.
  • kariye oteli bunyesinde isletilen restoran'in menusundei bazi yemekler, kanuni'nin sehzadeleri icin duzenlenmis bir sunnet senligi'nde sunulan yemeklerin gunumuze uyarlanmis versiyonlari imis. hangileri oldugunu menude yanlarina konan isaretlerden gormek mumkun. gerci bunlardan birkacinin tarifine rastlanan marianna yerasimos'un osmanli mutfagi ile ilgili son derece ozenle kitabinda, yemeklerin fatih'in sehzadelerinin sunnet senligine dair kaynaklardan alindigi yaziyor; hangisi dogru bilmiyorum. neyse, haticeye degil neticeye bakacak olursak, baska yerde kolay kolay tadamayacaginiz, son derece hos ve incelikli yemekler, denemeniz mumkun asitane'de. aklimda kalan birkac tanesi visneli yaprak sarmasi, mahmudiyye (bal, kurutulmus meyve, badem, tarcin vs. ile pisirilmis tavuk), kavun dolmasi (kulaga tuhaf geliyor ama nefis, cekinmeyip denemek gerek) ve mutancene (badem, arpacik sogani, sirke ve yine cesitli kuru meyvelerle pisirilmis kuzu eti).

    restoranin yazlik ve kislik menuleri ayri bir de, mevsimlik malzemeleri kullanmak gibi guzel bir uygulamalari var.
  • bulmacalarda sikca karsilasilan istanbul'un eski adi sorusunun cevabi
  • fatih'teki kariye muzesinin yaninda ozellikle osmanli mutfagi icin ve sakin bahcesi icin gidilesi restaurant.
  • istanbul'un açık ara en güzel ismi.

    evet dersaadet'ten bile güzel.**

    mekan olanı için de ayrıca bir ara bir şeyler karalarım.
  • geçen hafta restoran haftasında yaptıkları etkinlik için gittik. çok beğendik. restoran haftası için hazırladıkları tadım menülerinin ikisi de süperdi. ne yazık ki sondan bir önceki gün gittik. yoksa sözlüğe yazardım mutlaka gidin, kaçırmayın diye.

    asitane'nin menüsündeki bir çok şeyi gayet hesaplı bir fiyata tatmış olduk. menüler aşırı derecede doyurucuydu. çorba, soğuk başlangıçlar, ara sıcaklar ve tatlıları yedik ama ana yemeklerin birisinin ancak yarısını yiyebildik. öyle az yemek yiyen insanlar olmamamıza rağmen aşırı derece doyduk ve kalan 1,5 porsiyonu eve getirip iki günde yedim, onu da ekleyeyim. hemen hepsinin tadı çok güzeldi. sadece tatlılardan birisinin tadını beğenmedik.

    fiyatlara gelince öyle korkulduğu kadar pahalı değil. zaten artık eli yüzü düzgün bir yemek yediğinizde istanbul'da ödeyeceğiniz para belli. ana yemeklerin 40-50 lira civarında, salataların 20-30 lira civarında olduğunu yazayım. ara sıcaklar biraz pahalı gelebilir ama hepsi özel tarifler ve yapılmaları zaman ve özel malzeme istiyor. olacak o kadar diyelim. porsiyonlar gerçekten de doyurucuydu. personel de çok ilgiliydi. hafta için çok da kalabalık değildi.

    osmanlı döneminden kalma eski tariflerden yapılmış yemeklerin bazıları damak zevkinize uymayabilir ama bence denemek çok güzel. misal o resimlerde bol bol görünen kavun dolmasını yedik. (menüdeki fiyatı 56 lira. ama kavun bayağı büyüktü, öyle adam kandırmak için minik bir porsiyon yapmamışlar.) epey lezzetliydi ama alışıldık bir tat değil tabii. içindeki kıymalı iç bölümü içli köfte içine benziyor. kavunla beraber güzel bir tat veriyor. gerçi yemekle beraber meyve yemeyen benim gibi alışık olmayan bünyelerde şişkinlik yapabiliyor ama en azında bir kez olsun denemeye değer diye düşünüyorum.

    her yeri saran kebap lahmacun ve dünya mutfağından her ülkeden ünlü 1-2 yemeğin olduğu standart restoranlardan sıkıldıysanız tam size göre. hem de yanında kariye müzesi var. müze gezisi sonrası gidilip güzel bir gün geçirilebilir diye düşünüyorum.
  • kazık bir mekan olduğu söylenir. (iki kişi şarapla beraber 250 ytl gibin)
hesabın var mı? giriş yap