• bilimsel hiçbir tarafı olmadığını tartışılamazlığından da anlayabiliriz. mesela astrologlarla skeptiklerin tartıştığını çok görürüz ama iki astrologun tartıştığını görmeyiz. çünkü iki astrologun diyalektiğe müsait bir mantıksal zemini olmadığı gibi, temel gerçeklikleri de yoktur. mesela iki astrolog arasında şöyle bir tartışma göremeyiz:

    - merkür retrosu ve satürn kamaşması sebebiyle önümüzdeki ay içinde tren kazaları artabilir
    - imkansız çünkü merkür retrosu 13 ağustos'ta bitiyor, satürn kamaşması da venüs ibrişmesiyle aynı şeydir, onu tren kazasına bağlamak mümkün değil, nostradamus et al.
    - venüs ibrişmesinin satürn kamaşmasından farkı geçen sene kontrollü bir testle kanıtlandı. resmileşti.
    - kamaşmanın temeline inersek, galileo'nun gözlemleri ile merkür patikası arasında gözlemlenen dikey açılı koordinatların tren kazalarıyla korelasyonuna dair 750 yıllık tarihi veriler.xls.
    - haklısınız bu durumda benim bilgim eksik sanırım. teşekkürler aydınlandım.
    - rica ederim.

    dikkat ederseniz astrologlar birbirleriyle tartışmaktan kaçınırlar. çünkü tartışmaya başladıkları anda aslında ikisinin birbiriyle tek ortak yönünün burçların başlangıç bitiş tarihi olduğu ve gerisinin baştan sona rastgele palavradan muhtevi kainatından beslendiklerinin ve iddialarının hiçbir somut delil ya da mantığa dayanmadığının ortaya çıkacağını bilirler. ikisi de astrolojinin meğersem çok gerçek bişeymiş olduğu ilüzyonundan beslendiğinden tartışmanın bu ilüzyonu bozacağını bilir, o yüzden bu enayi kerizleme sisteminin düzenini bozmamak adına birbirlerinden uzak durmayı tercih ederler.

    bir astrolog tartışması gerçekte anca şöyle bir şey olabilir:

    - merkür retrosu ve satürn kamaşması sebebiyle önümüzdeki ay bir tren kazası
    - yarrağıma tren kazası, uçak kazası o. satürn kamaşması dışında sirius tepişmesini de hesaba katmadın. şerefsizsin!
    - göt! geber orospu evladı. cahil herif. git astroloji öğren de gel.
    - amının götüne yarrak başı sıkarım göt parantezi, sik potansiyeli, am bilirubini!
    - (son kelimeyi doğru anlayıp anlamadığından emin olmak için bir süre duraksar) siktir göt!

    böyle sonsuza kadar gider. mantık ve delile dayanmayan şeylerde tartışmalar o yüzden ya pek olmaz, ya da olursa da bir şeye dayanmaz. kendi boşluğu içinde devinir. tartışmalar böyle sahtekarlıklara iyi gelmez.
  • dünyaya en yakın yıldızın* insanlar üzerindeki kütleçekimsel etkisinin, beş metre uzakta uçmakta olan bir sineğin etkisinden daha az olduğu düşünüldüğünde hakettiği gerçekliğe kavuşmasına, istatistiki araştırmalarda her zaman çuvallamasına, venüse dev bir meteor çarpması halinde dünya nufusunun 1/12'sini karaktersiz bırakacak olmasına rağmen milyonlarca inananı bulunan metafizik devi, gelecekten haberler portalı.
  • "...doğumum sırasında yükselen mars nasıl oluyor da geleceğimi etkileyebiliyor? mars'ın ışıklarının ulaşamayacağı kapalı bir odada doğdum. doğum doktorunun çekim kuvveti, mars'ın çekim kuvvetinden daha büyük olmayacak mıydı? mars oldukça büyük, ama doktor çok daha yakındaydı..." - carl sagan
  • insanların astrolojiye inanmaları ile ilgili bir sıkıntı yok aslında. inanın tabi, hatta internette programlar var ucuza, çekin onları, doğum yerinizi, tarihini verin, yıldız haritanızı çıkartın, hayatınızı bu yıldız haritalarına göre planlayın. hatta bir kopyasını basın, buzdolabına yapıştırın pizzacının mıknatısıyla. "pizzamdaki sucukların orion gibi dizilmesini" istiyorum diyin. yapın, dert değil. ama, mesela, sonra hastalanınca doktora gitmeyin. doktor ne bilsin hangi gezegen hangi açıyı yaptı da böbreklerinizde taş çıktı. fal bilim merkezi var kadıköy'de oraya gidersiniz. sonra depresyona girdiğinizde psikologlarla, psikyatrlarla uğraşmayın. onlar, insanların karakterinin kimyasallarla, çocukluk travmalarıyla, çevreleriyle, yaşadıklarıyla değiştiğini ve şekillendiğini iddia eden kalın kafalı yobaz insanlardırlar. depremler konusunda da proflara, akademisyenlere güvenmeyin. bu denyolar tutturmuşlar bir jeofizik, atıp tutuyorlar ondan hareketle. siz açın, yıldız haritanıza bakın. ikide bir televizyona çıkan iktisatçıları, ekonomistleri de iplemeyin. piyasaymış, regresyonmuş, zartmış zurtmuş; ne alakası var! venüs yüzünden olm hepsi!
  • işe yararlığı hakkında aşağıdaki makale bir fikir verebilir. burada çok basit bir testle astrolojinin iddiaları kolaylıkla test edilmiştir.

    http://www.scientificexploration.org/…_1_mcgrew.pdf

    özetini aşağıda çeviriyorum, ingilizcesi olmayan arkadaşlar için:

    altı uzman astrolog birbirinden bağımsız olarak astrolojik doğum haritasını 4 erkek ve 19 kadın gönüllüye ait dosyalarla eşleştirmeyi denemiştir. dosyalarda gönüllülerin özgeçmişleri, vesikalık ve profil fotoğrafları ve strong-campbell mesleki ilgi testi ve cattell 16-p.f kişilik testi test profilleri bulunmaktadır. astrologlar doğum haritalarını kişisel bilgilerle eşleştirmede şanstan ya da astrolog olmayan kontrol grubundan daha başarılı olamamışlardır; bu sonuç astrologların eşleştirmeleri hakkında öngördükleri güven oranından bağımsızdır. astrologlar ayrıca öngörüler konusunda birbirleri ile de aynı fikirde olamamışlardır.
  • nedensellikle mistisizm kolkola geyikler alemine doğru yola çıkıyor, adına da astroloji deniyor.en son buna benzer bir kolkola yürümeyi, toktamış ateş-abdurrahman dilipak arasında görmüştüm...
  • daha çok insanların kendini ifade etme ve bir gruba ait olma istekleriyle açıklanan bir olay, çok eğlenceli.
    küçüklüğünüzden beri burcunuz hakkında söylenen şeyler hoşunuza gittiyse ve kendi karakterinize yakın bulduysanız, astrolojiye inanıyorsunuz. böylece bu karşıdakine kendinizi sadece bir kelimeyle ifade etme imkanı tanıyor.
    mesela değerli sözlük yazarlarından sirius; küçük yaştan beri kendisinin sümsük bir yengeç burcu, dışarı pek çıkmayan, içine kapanık, aşırı duygusal biri olduğunu duymaktan bıkmış, sosyal bir kimlikten hoşlandığı için astrolojiyi reddetmiştir. (bilime olan inancından da olabilir tabi)
    gazetelerin fal köşelerinde, kıçına kadar yırtmaçlı etek, cadı şapkası ve süpürge üzerine oturtulmuş kadınların yaptığı yorumlar da astrolojinin bilimsel bir gerçeğe dayandığını ispatlamaya çalışan kişilerin önündeki en büyük engellerden biri gibi duruyor, beyaz önlüklü, sabahtan akşama kadar diş fırçalarının açılarıyla oynayan bilim adamlarının karşısına bu kıyafetle çıkılır mı?
    (bkz: nicki ile alakasız entry girmek)
  • ciddiye alınmaması gerektiğini öne süren görüşlerden ikisi şunlardır:

    1. ay, dünyaya diğer gezegenlerden çok daha yakın olduğundan, diğer gezegenlerin etkilerinin ayın etkisinden fazla olacağını varsaymak saçmadır.

    2. "ışık iyi, karanlık kötü" ilkesinden hareketle, ay bir gezegene yaklaştığında aydınlık olmasının (dolunay) olumlu, hilal olmasının olumsuz olduğunu söylerler. oysa ay açısından bakıldığında zaten her daim yarısı aydınlıktır. söz konusu gezegen açısından bakılıyorsa, bize bakan tarafının karanlık olması o gezegene daha fazla ışık düştüğünü gösterir. dolayısıyla olumlu ve olumsuz durumları düpedüz yanlış belirlemişlerdir.

    şimdi başka eleştiri mi yok da bunları yazdın demeyin. ilki milattan önce (bkz: cicero) ikincisi üçüncü yüzyılda (bkz: plotinus) yapılmış. ve bence günümüzde sık başvurulan "ama öngörüleri doğru çıkmıyor" eleştirisinden çok daha güçlüler. zira newton kuramının öngörüleri de bugün yanlışlanabilir ama yine de o bir bilimsel kuramdı ve örneğin on dokuzuncu yüzyılda onun doğru olduğunu sanmak irrasyonel değildi. benzer biçimde ileride kuantum kuramının yanlış olduğu ortaya çıkarsa bu benim salak olduğumun bir kanıtı olmayacak. ama bu eleştiriler, bir hata olduğunu değil bu fikrin saçma hatta iç tutarlılıktan yoksun olduğunu göstermeyi amaçlıyor. üstelik bu sorunlar iki bin yıl önce fark edilmiş. dolayısıyla buna değil bugün bin yıl önce inananların bile irrasyonel davrandığını söylemeye olanak sağlıyorlar.
  • merkür hep mi geri gider arkadaş...
  • ''astroloji, astronominin, çabuk ve kolay yoldan para kazanmak için kötü yola düşmüş şeklidir'' üstün dökmen.
hesabın var mı? giriş yap