• sanattır başlı başına. alan kişi de hakkını verecek ama ayarın. eciş bücüş olacak, kakalak gibi kalacak öyle. elini yüzünü yıkama gereği duyacak ve hatta. avuçları terleyecek. heyecanlanacak, hafif üşüyecek. sadece ayar verme kısmı icra edilirse, bu eylemin hakkı yenmiş olur. maksimum fayda sağlanamaz velhasıl.

    geçenlerde peder beyle muhabbet ederken, gülmesinden güç alarak neyim olsa gerek yavşaklaştığımı hissettim ansızın. ama ket vurmadım laflarıma filan. ver ettim üniversite anılarımı. ver ettim okul maceralarımı. anlattım ha anlattım. nasıl hoşuna gidiyor, nasıl gülüyor böyle. görsen 40 yıllık ahbap sanarsın bizi. kahkahaları itibariyle yıldo'ya dönbdü adam. düşün bak. ne bileyim amına koyyim hayatı sorgulatacak laflar hazırladığını. belli de etmedi halbuse hin oğlu hin.

    üniversite yıllarında bizim arkadaşlardan biri trt-1'deki ademler havvalar programına 2 kişilik yer bulmuş, "gidelim la eğlence olur anasını satayım!" deyu beni de çekti yanına. olay bu aybalam.. pedere bunu anlatıcam. en azından niyetlendim hani.

    + ...ahah o dizide oynayan arkadaş var dedim ya hani baba
    - eee?
    + bi gün beni de çağırdı işte gel gidelim eğlence olur diye
    - hangisine?
    + ademler havvalar
    - yaprak olarak mı kullanacaklarmış seni?
    + tısss

    böyle bir diyalog yaşadık. balyoz gibi indi o laf başıma. gözlerim dolmuş. annem "n'oldu sana?" dedi, "ağaç kaçtı" dedim şaşkınlıktan. "yaprak rolü mü vereceklermiş sana?". ne demek lan bu? nasıl bir babasın sen? evladına bunu yapar mı adam hiç?

    eciş bücüş oldum, ellerim terledi. üşüdüğümü hissetmeye başladım. heyecanlıydım da..

    babam olmasan ben de sana laflar hazırlardım ya neyse. dua et senin yediğin portakaldan dünyaya geldim.
  • ayar vermek sünnet, almak farzdır
  • sözlük jargonuna göre hafifçe laf etmeyle kafaya kurşun sıkma arasındaki her eylem ayar verme dahiline girer. tabi bu skalada anasına küfretme, kapıyı çarpıp çıkma, "salaksın sen olm" diye bağırma, terlik fırlatma gibi eylemler de yer alır.

    neden? çünkü mal bulmuş mağribi gibi tek bir kalıba sarılmak süper bir şeydir.

    zaten sözlük dahilindeki insanların büyük çoğunluğu her olaya benzer reaksiyonlar gösterdiği için bu çok da göze batmaz. aynı şeyleri sevip, olaylara aynı tepkiler veren insanların aynı kalıpları kullanmaları da son derece doğaldır zira.
  • bir nesneyi ayarlamak, düzenli çalışır hale getirmek; bunu sırf ortamın, mekânın, dünyanın iyiliği için yapmak... (bkz: parasi neyse veririz).
  • kimi zaman baskın çıkarak karşı tarafı pıstırma, kimi zaman da söz konusu karşı tarafın artan hararetini azaltma amacıyla ateşi kısığa alma, deme çekme eylemi.
  • mesaj atip da entry nin duzeltilmesi konusunda bir tavsiyede bulunmak yerine , itina ile dusunup ugrasip o entry i giren suser i mumkunse bir daha entry girmesin, girerse de aman boyle olmasin gudusu ile durtmek. genelde yeni ve de heyecanli suser larda (bkz: jander) ufak capli soklara neden olur ve kendilerine, ben naaptim simdi acaba ? gibi bir soru sormalarini ve entrylerini birkac defa daha okumalarini saglar. sonucta entry duzelir veya suser tarafindan silinir , ama bu da baska bir ayar verme konusu olur. eger ayar verilmeye calisan kisi biraz akilli ise umursamaz ki bu ayar verme heveslisini iyice kudurtur.

    (bkz: loop)
  • olumsuz içerikli eleştiri yapmak eylemi. bu anlamıyla bakıldığında sozlukte abartılmış olaydır aynı zamanda. çok sesli bir ortamda düşünce farklılıklarının olması kadar doğal birşey olmadığından, yapılan her olumsuz eleştiriye "ayar" denilmesi ve şahıslar arası çekişmeyle devam eden bir entry silsilesi alır götürür sözlüğü. herkes kendinden emin midir acep? yapılan olumsuz eleştiriden bir pay alınacaksa, söz konusu eleştiri bizi bir farklı doğruya iletecekse buna can kurban'dır arkadaşlar. eleştiri dediğimiz şey küfürden ibaretse zaten eleştiri değildir, ahlaksızlıktır. kaale alınmamalıdır. yok eğer yapılan eleştiri , bizi farklı bir doğruya iletmiyorsa da zaten bu eleştiri uçan sözler misalidir. dolayısıyla ayar vermek, ayar almak diye birşey yoktur. bir eleştirinin yararlı olup olmaması kadar eleştiriyi yapanın amacı da önemlidir tabii... ayar vermek amaçlı olan hiç bir uyarı ya da düşünce; eleştirinin içeriği doğru olsa bile saygın bir eleştiri olamaz. sözlü düello meraklılarının , söz konusu düelloları düello'nun şeref ve haysiyetini göz önüne alarak yapması dilenir. o kadar.
  • müşteri; nasıl oldu usta ?
    tamirci; abi bi ayar verdim, makina canavar gibi oldu..
    müşteri; iyi kaçacakmı şimdi ?
    tamirci; ne demek öttüreceksin..
  • birini köt etmek, yerin dibine çakmak, o allah'indan bulmayı beklerken, ona buldurmak... (bkz: ayar almak), (bkz: ayar olmak).
  • sözlük popülasyonunun %98'inin ne demek olduğu hakkında yakından uzaktan bir fikre sahip olmadığı, ortalıkta bu ayar di mi simdi diye dolanmalarına sebep olan fikir eylemi.
hesabın var mı? giriş yap