bağlama
-
bir kisiyi ikna etme, kafaya alma.
-
kayak ayakkabisini kayagin ustunde sabit tutan
ve belirli bir baskiya maruz kaldiginda sakatlanmanizi onlemek amaci ile kayakla baglantiyi serbest birakan duzenegin turkcesi -
genel olarak 5'e ayrılır:
- bağlama (kara düzen) (uzun saplı)
- cura (en küçüğü)
- divan sazı (o kadar yerleşmiş bir kullanım ki, "divan bağlaması" demeyeceğim)
- çöğür (kısa saplı bağlama)
- bas bağlama. -
-
(bkz: elektro bağlama)
-
bir yapının çeşitli öğelerini kendi aralarında kenetleme işi veya duvarları veya bir çatının çeşitli parçalarını birbirine bağlayarak, açılmalarını önlemek ve tek parça gibi çalışmalarını sağlamak için kullanılan kiriş, putrel(bkz: putrel) gibi öge.
-
dünya üzerinde neredeyse üstüne daha iyisinin olmadığı enstrüman.
-
7-8 yaslarimdan beri caldigim enstruman.bir keresinde perdelerini sokup keman yayiyla calmayi da denemistim.ama esik kavisini hesaba katmadigimdan pek randiman alamamistim.
harbiden calan birinin eline gectiginde resmen dile gelen halk muzigi enstrumani..
(bkz: arif sag)
(bkz: cetin akdeniz)
(bkz: ismet topcu) -
(bkz: binding)
-
arif sağ, musa eroğlu gibi ustaların elinde can bulan konuşan şakıyan enstrüman
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap