baksana talihe
-
sözlerini de yazayım tam olsun*;
gel bana sor bana sevgi bu mu diye
girsene kalbime düşmüşken elime
boş veren boş gezen olsan da bana ne
ben sevemem kimseyi senin yerine
baksana talihe mal verir kimine
seni vermiş benim gibi birine
aşk dağıtır gibisin ya hani bana
gel bu gece sakın kalmasın yarına
sar beni sarmala verme başkasına
kördüğüm ol benimle sakın açma
baksana halime gülme deli diye
akıl ermez bu gönül işine
yandı yandı içim yandı
içti aşkı kanmadı
kalbimin istediğini
almak nasip olmadı -
göksel yeniden yorumlamış bu şarkıyı. enfes olmuş, enfes..
-
bugun pop muzik yapanlar bunu dinledikce aci aci aglarlar, sarki aglattigindan degil, uzerinden 30 sene gecmis sen boyle bir sarkiyi 30 sene sonra bile yapamiyorsun diye....
-
sozleri fikret senes'e ait olsa da müzigi john o'brien - docker'e ait degildir.. eer öyle oldugunu soyluyorlarsa kendileri (ben gormedim duymadim) cok ayip etmişlerdir yakisiksizdir.. yalani sevmem arkadas ben.. yilani sevebilirim ama yalan cok yanlis..(ulan kayahan'dan da alinti yaptim ya entrylerimde.. gozum acik gitmez heralde) velhasil ayip..
her neyse. aslen bir iran halk sarkisidir.. ilk kez 1960'li yillarda marjan tarafindan pilaga okunmus, adi da persçe "kavir del" olmuştur.. nasil bir aşk öyküsü bilemiyoruz tabii ki..
merak edenler için de şuradan çoşayim
http://www.fileden.com/…007/4/8/965112/kavirdel.mp3
neymis john o'brien miş ne bileyim docker miş.. salla yalani john efendi.. bravo!! "bu ne bilader?" derler adama.. -
baksana talihe mal verir kimine
seni vermiş benim gibi birine
mısralarında sanki inceden küfür edermiş gibi geliyor bana. yoksa benim kendi mallığım mı? -
göksel'in şahane yorumu ile tekrar can bulan, bir o kadar da orjinalliği korunarak çalınması sebebiyle son günlerdeki en neşeli parçalardan biri olmayı başaran gerçek bir klasik.
her haliyle geçmişten kopup geldiğini düşündüğüm göksel' den bir başkası bu parçanın hakkını verebilir miydi? çok zor... -
bu şarkının "baksana talihe mal verir kimine" kısmını önce "baksana talihe mal birikimine" olarak anlıyordum.
sonracığıma dedim ki lan bu maliye mi ki mal varlığı sorsun, sormaz. böyle bir iyiniyet yaptım, dedim burada dese dese "baksana tarihe mağverin kimine" diyodur kesin. hani tarihte bir mağver varmış da, o da yine senin gibi birini benim gibi birine vermiş hesabı. şarkı burada mağvere sesleniyor dedim, mağver bile vermiş vaktinde dedim. kafamda oturdu böyle.
yalnız mağver nedir bilmiyorum tam, ona da şimdi bunu yazıp postaladıktan sonra yine sözlükten bakıcam.
neticede ikisi de değilmiş onu da yine buradan öğrenmiş oldum. -
böyle naif bir ses yok diyesi geliyor insanın superstar icin bu sarkida...
"baksana talihe mal verip kimine" derken incelen o tatlı ses içini eritir adamın dikkat* -
sarkının farsçasını (orjinalini) marjandan dinlemek isteyenler için youtube linki:
http://www.youtube.com/watch?v=okakjmjxbtk
yukarıdaki link artık çalışmıyor, yenisi hem de türkçe altyazılısı için;
https://www.youtube.com/watch?v=whhv0efh5h8 -
göksel'in yeniden yorumlayarak beni alıp çocukluğuma götürdüğü şarkıdır.
büyük düğmeli, ince uzun dikdörtgenler prizması şeklindeki radyomuzdan yükselen en güzel ajda pekkan şarkısıydı o tarihlerde, fransızca versiyonuyla.
nispeten geçgin yaşımda beni birkaç on yıl öncesine taşıyıp, ilk çocukluk yıllarından kalma hınzırca ama saf (o tarihlerde paradoks kelimesinin anlamını bilmiyorduk, hatta böyle bir kelime de yoktu) bir gülümsemeyi yüzümde yeniden bulmamı sağlamış ama ilave olarak gözlerimde de buğu oluşturmuştur.
çocukluk hınzırlığımız ve saflığımız, bu şarkıyı şu sözlerle söyleyip, kahkahalar atmamızdı elbet:
"yaaanaama viiijaaama don kilot pijama"
yıllar sonra gelen edit: alakasız bir biçimde hayatımda sevdiğim tek kadınla istemsizce ortak şarkımız oldu. bu arada hayatımda lafı kısa bir zaman değil, tam 45 yıl.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap