basit
-
(tanımın kendisinden uzun bir ön not:
son zamanlarda pek gücüm ve iştahım da olmamasına rağmen benim için çok önemli olan bu kıymetli "şey" hakkında çook uzun bir yazı yazdım.. paragraf paragraf kendisiyle ilgili bir sürü tespit yapmışım gayrı ihtiyari.. kelime anlamının içindeki negatif ve pozitif anlamlar üzerine uzun uzun konuşmuş, bu anlamların zihin dünyamızı ve esas itibarıyla tüm insanlığı nasıl şekillendirdiğine dair tumturaklı laflar etmiştim.. sonra yazı bittiğinde baştan okudum, sonra bir daha, bir daha, bir daha.. her seferinde sile sile aşağıdaki iki cümleden fazlasıyla kendisini tarif etmenin kendisine yapılmış bir hakaret olacağını hissettim.. buna cesaret edemedim..)
---
kompleks olanın hışmına uğramasın diye ölümüne savunulması gereken..
karmaşığın ahtapot kolları onu bir kez sardı mı geri dönüş çok zor ve aşılmaz denen o sınır bir kez aşılıp kompleksin zehri içine sızarsa basit'in orada yaşam şansı bulması da ne yazık ki imkânsıza yakınsıyor.. -
kolaydan farklı olarak sade. ulaşılmaya çalışılan nokta.
-
basit basit basit
an basit zaman basit
yillar gecsin bak
cok zor
basit basit basit
konusmak basit dusunmek basit
yapmaya kalk ve gor
cok zor
basit basit basit
sen basit ben basit
ikimiz olalim bak gor
cok zor
bir tek sen varsin hic zor olmayan
yasanmadikca hic sorulmayan
basit basit basit
kalmak basit almak basit
ver desinler bak gor
cok zor
bir tek sen sen varsin
hic basit olmayan
yasanmadikca hic sorulmayan
1 tek sen anlarsın, dogrularda sorun var, sen aglarken onlar gülüyorlar
basit basit basit
dogmak basit olmek basit
yasamaya kalk ve gor cok zor -
bazen kendisinden hoşlanmasakta
aslında alışık değiliz kolaylıklara
sadece zorluklar olarak görürüz hayatı
işte bu nedenle becerebildiklerimiz için
tevazu gösterir,basit deriz.. -
- alıntı -
basit... meseleler etrafından tecrit edilince yahut umumileştirilince daima basit oluyor. avukatın ıstırabını, genç kadının kim bilir kaç sene sürecek azabını çıkarınca her şey basitleşiyor. doktorlar öyle değil mi? basit bir apandisit, basit bir kardiyak, basit... adam hastanede. birden kendi kendine güldü: "kendini asmıştı. basit bir delilik meselesi. paranoya... tipik, tipik." doktor böyle söylemişti. "bir de baktım, pencerede... sallanıyor." ve birleşen başparmağıyla şahadet parmağı elini havada bir çeşit sallanan çan yapmıştı. ne duruyor burada, diye sordum. müddeiumumi bekliyorlarmış, resim alacaklarmış... efendim, yani resim alınacak... "kaldırın şunu şuradan... burada bin dört yüz hasta var." bu sefer iş değişti. basit bir aklıselim meselesi oldu. fakat elini o kadar lezzetle sallıyordu ki havada, bu ölüme hepimiz gülüyorduk. nerdeyse katılasıya gülecektik. niçin bu tangoyu dinlerken hep meksika'yı düşünüyorum? şüphesiz bu da çok basit... basit bir çağrı meselesi. fakat hakikaten o kadar basit mi? meksika... hasırın ve kilimin dünyanın öbür ucundaki vatanı. hasırın, kilimin, sefaletin... nasıl kelimeler düşündükçe, basitin kadrosunu kırınca çoğalıyor. sefaletin ve istismarın.
- alıntı: aydaki kadın, s. 156-157. - -
bayağı ve sade ile küçümsenerek hakkı yenen kelimelerden biri
herşeyden arınmayı gerektirir en başta, o yüzden zordur aslında basit olmak.. -
quickbasic editorüne benzer bir editoru olan, yazılışı basice benzeyen türkçe bir programlama dili. akibeti meçhuldür.
-
beni tanımlayan yegane kelime..
basit bir adamım.
basit bir hayatım var.
basit bir öğrenciydim.
basit bir para kazanıyorum.
basit bir geleceğim var.
basit bir eğlence anlayışım var.
basit konuşuyorum.
basit espriler yapıyorum.
basit görünüyorum.
basit hayallerim var.
basit ihtiyaçlarım var.
umutlarım bile basit..
mutlu olmak istiyorum. -
kargaşasız
-
birçoklarını hayatta böyle olmamak uğruna çeşitli uğraşlara sevkeden durum.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap