hesabın var mı? giriş yap

  • sanki metrobüs ölmüş de insanlar cenazesine gelmişler gibidir.
    nasıl bilirdik? kötü bilirdik.

  • kısmetse 4 ay sonra yaşayacağım süper olay.

    ama ben daha şimdiden havaya girdim tabi. zaten baba olacak olmanın verdiği o acayip heyecan yetmezmiş gibi, bir de kız geliyo iyi mi? detaylı ultrasonda 3 boyutlu haliyle de müşerref olduk, iyice bir ısındık kendisine.

    vallahi geçmez bu 4 ay... allahım sen aklıma mukayyet ol...

    edit: güzel temennileri için tüm sözlük dostlarına sonsuz teşekkürler.

  • genellikle 2 seans yapılan, hiç işe yaramayan ve üstüne de bazen dünya para alınan uygulamadır.

    en güncel ve ideal tekniği anlatıyorum;
    1- öncelikle diş eti sağlığı iyi olmalı.
    2- ofis tipi beyazlatmayı ev tipi beyazlatma takip etmeli.
    3- her biri 15-20 dakika olan en az 4 seans ofis tipi beyazlatma yapılmalı. 2 seans arasında 48 saat geçmeli.
    4- ofis tipi beyazlatmayı takiben hemen ev tipi ile devam edilmeli.

    bunları yapınca şu fotoğraflardaki gibi sonuçlar elde edilebiliyor. bunlar benim kendi hastalarıma ait fotoğraflardır.
    foto 1
    foto 2

    sorular ;
    1- diş eti kötü olursa ne olur ?
    diş hekimliğinde yapılan tüm tedavilerin ilk şartı diş eti sağlığıdır. diş beyazlatma işleminde de diş eti iyi değilse lekelenmeler, sararmalar oluşabiliyor. ayrıca sağlıksız diş etinde "bariyer" uygulaması yapılamadığı için beyazlatma işlemi eziyete dönüşüyor.

    2- neden 4 seans ?
    4 seanstan daha az uygulamada dişler farkedilir şekilde beyazlamıyor. aslında 3. seanstan sonra maksimum beyazlık elde edilmiş oluyor ama yine de 4. yü yapmakta fayda var. elbette çok sızlama ya da başka bir sorun olursa anında işlemi bitirmek gerekiyor.

    3- tek seferde 4 seans yapılmaz mı ?
    yapılabilir ama çok sızlama olur ve hastanın klinikte geçirdiği süre uzun olduğu için sıkılır. ayrıca diş beyazlatma jelleri işlem bittikten 48 saat sonraya kadar etkinlik göstermeye devam eder. bu sebeple diğer 2 seansı 48 saat sonra yapmak gerek.

    4- ev tipi beyazlatma ne işe yarıyor ?
    ev tipi beyazlatma kazanılan beyazlığın daha doygun ve kalıcı olmasına yarıyor. ofis tipi beyazlatmayı takip eden ilk 15 gün günde 3-4 saat kullanmak gerek. sonra da 6 ayda 1 3-4 gün süreyle 3-4 saat kullanılarak var olan beyazlık korunur.

    notlar;
    - aşırı kahve, çay, sigara, kola, meyve suyu alışkanlıkları olmamalı.
    - 18 yaşından küçüklere ve hamilelere diş beyazlatma yapılamaz.
    - dolgu ve porselen kaplamalar beyazlamaz.

    merak ettiklerinizi sorabilirsiniz efendim,
    sağlıklı gülüşler dilerim.

    bir de şu sayfadan diş beyazlatma ile ilgili her şeyi okuyabilirsiniz.
    (kişisel siteme yönlendirme içerir)

  • çok değil bundan 1.5 sene önce rusya'nın ankara büyükelçisi aleksey yerhov s-400'ler hakkında ne demiş beraber bakalım.

    'türkiye'nin bizden satın almak istediği ürünü biz sattık. bu sistemlerin sahibi türkiye'dir. tamamen ülkenin kararına bağlı bir durum. duruma basit bir örnekle bakalım: ben bir aracın distribütörüyüm siz de benden araç almak istediniz. satış yaptık. sizden parayı aldım, aracı verdim. araç sizin. ister plaja gidin, ister patates taşıyın, isterseniz üstüne makineli tüfek monte edin savaşa katılın,onu garajda saklamak sizin doğal hakkınız.'

    kaynak

    bu açıklama ışığında ukrayna isterse sihaların üzerine makineli tüfek takıp taraya taraya bile gidebilir, isterse de marş şarkı yazar ve bundan türkiye'nin sorumlu tutulması gibi saçma bir mantık olamaz.

    (bkz: senin adamın gol diyo)

  • sınıfta anıl var. anıl'ın cyborg olduğunu düşünüyoruz. anıl bir anadolu lisesinden bizim okula bizim bilmediğimiz bir puanı yükseltmek için gelmiş. anıl odasının duvarına güneş saati çizmiş.

    sınıfta gülcan var. matematik hocası gülcan'ı seviyor. bu dünyada belki de bir tek gülcan'ı seviyor. hatta gülcan'ın karnesine "unutma unutulanlar unutanları asla unutmaz" yazmış. (bkz: ibrahim erkal)

    hocanın sorduğu bütün sorulara ya anıl parmak kaldırıyor ya gülcan. biz de not tutmak zorunlu olduğu için deftere çizdiğimiz şekillere not süsü vermeye çalışıyoruz. figüranız biz.

    bir gün hoca tahtaya bir soru yazdı. yabancı bir ses "30 derece" dedi.

    hoca sınıfı bakışlarıyla taradıktan sonra sordu "kim dedi onu?"

    alper, anıl ve gülcan'ın sultasını kırmanın verdiği sevinçle "ben" dedi.

    hoca alper'in sırasına doğru ilerledi. hoca yaklaştıkça alper'in suratındaki zafer ifadesi yerini endişeye bıraktı. gelen bir aferinse şimdiye kadar gelmiş olmalıydı...

    hoca kendisinden beklenmedik bir çeviklikle alper'e dalıverdi. hem de ne dalmak... sağlı sollu. duvar tarafında oturan alper'in kafa lambrilerden sekip tekrar tekrar hocanın yumruklarıyla buluştu.

    alper büyük bir şok ve küçük bir beyin sarsıntısı yaşarken hocanın soluk soluğa sesini duyduk:

    "parmak kaldırmadan konuşma!"