ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mcdonald's'ta doğumgünü kutlamış efsanevi nesil
-
harbi efsane olabilir bunlar.
ben eskiden mc donaldsta hamburger menu yiyebilmek icin 1 hafta para biriktirirdim lan.
öyle boyle pahali degildi. nusret gibi bir seydi eskiden. yani bendeki algi oyleydi en azindan.
lc waikikiden alisveris yapmak icin tukedici kredisine basvurulan yillardi o yillar.
kinder surprizi 2-3 arkadas birlesip alabiliyorduk. 2500 tl idi hic unutmam.
çok zengindir bu neslin ebeveynleri çooook.
bim'in başarısının sırrı
-
ülkede milyonlarca yoksulun bulunması....
metrodan inenleri beklemeden binmeye çalışmak
-
istisnasız her defasında geri itileyerek tepki koydugum durum.. özellikle taksim metrosunda girenleri geri iten 1.85 boylarında biri görürseniz muhtemelen benimdir.
didier drogba
-
bir beşiktaşlı olarak söylüyorum;
adam, sırf anılarını anlatsa aldığı parayı hakeder.
dağılın amk yavşak fenerliler.
subaru'nun türkiye'de tutulmamasının sebebi
-
2007 impreza sedan kullanıcısı olarak imprezaların tutmaması hakkında sanırım bir şeyler karalayabilirim. önceli bunu birçok sebebi var.
1) subaru kaynaklılar
-iç donanım kendi yılının standartlarına göre düşük. eğer araba kullanmaktan çok oyuncak arıyosanız kaçın.
-parça fiyatları yüksek ve bazısını bulmak zor. özellikle orijinal olanlar. ancak sanayide kapı kapı gezidrecek kadar değil.
-dış tasarım yıllar geçtikçe kötüleşti. ha ben benimkinden memnunum ama 2012 sonrası üzüyor.
-yakıt tüketimi evlere şenlik (yoğun trafik git gel 13-14 gördüm ancak boş yollarda 7-8 olabiliyor)
2)türkiye - türk insanı kaynaklılar
-ülkemizdeki vergi sisteminden dolayı 1.5 motorla gelen araç sayısı hayli yüksek. bu seçenek maalesef o beklenen uçiyim kaçiyim hissini engelliyor. tıpkı mercedes e serisinden başladığı gibi imprezalar da 2.0 motordan başlıyor.
-ikinci eli zayıf. ben satılığa koymadım ancak piyasayı takip etmeyi severim. en hızlı 1-2 aydan önce gitmez.
-servis yeri ve ustası az.
-nüfusun çoğu istanbul izmir gibi yerlerde yaşadığı için 4x4 gerektirecek bir iklim yok. 4x4 arayan da genelde suv tercih ediyor.
-maalesef şekilci bir toplumdayız “altında passat çekmek”, “kaputta yıldızı görmek” gibi sözler meşhurdur. subaru sadece onu bilnelerin anlayacağı bir prestij sunar. yani sokaktan geçen biri “woooow subaru mu çok iyiiii” demez ama biraz ilgili olan markanın değerini bilir.
-genel olarak herkesin aklında sarı 18' jant, ralli mavisi boyalı, kanatlı, lağam borusu gibi egzozlu bir araba canlanıyor. bundan dolayı insanlar daha düşünürken bile “yav apaçi arabası geç” diyor. bütün araçlar böyle değil. bi başlarsak tüm arabalara bir kulp bulunur. gerek yok.
ben bütün bu saydıklarıma rağmen oldukça mutlu bir şekilde kullanıyorum. virajda yolu tutuşu, direksiyonun adeta konuşması, her park ettiğimde dönüp baktırması, standart olmaması, küçüklüğüm de içinde geçtiği için manevi değeri olsun benim için bir ayrıdır subaru.
ayrıca başka arabaları kullanan arkadaşlarım da kendi arabaları her ne kadar daha hızlı, daha çevik veya daha rahat olsa da bu arabaya her bindiklerinde eğleniyorlar.
son olarak karda doğru lastikle herkese nanik çekerek yolunuza devam edebilirisiniz.
10 bin tl maaş almak
-
bir boka yaramaz afedersiniz. 10 bin bile az 50 bin tl kazanın ayda en lüks arabayı havuzlu evi alın. yaşam kaliteniz %10 yükselir.
çünkü.
20.000 bile kazansanız çocuğunuz dışarıda gezerken tehlike içindedir memlekette her gün türlü türlü boktan işler olur.
akrabalar rahat vermez.
trafiğe takılır binlerce barzo ile yüz göz olursunuz.
istediğiniz kadar para kazanın parayla günde 2 kitap alın zuhahaha öküze bak günde 2 kitap alıyor diye dalga geçerler etrafınızdakiler okumaz çünkü. anasını satayım her hafta 1 dergi ve ayda 1 bilim teknik alıyorum ulan kitaplıkta sıralanan yılllardır duran derginin fiyatı günde 2 dergi parasını sigaraya veren adama batıyor kaç tane var lan ne kadar çok para vermişsin dergilere diyor. babamın dedesinin bütün kitaplarını neden bana verdiğini o zaman anladım 1940 yılının dergileri gazeteleri ile bunlar soba tutuştururdu.
suratsız insanlarla karşılaşırsınız salak saçma ego ile boğuşursunuz.
çok para kazanmanız yaşam kalitesini belki %10 yükseltir dışarı adım attığınızda ülkenin yaşam kalitesine düşersiniz.
mesela gidin norveçe oransal olarak norveçte türkiyenin 3 bin lirası kadar para kazanın inanın türkiyenin 50.000 kazananından daha yüksek yaşam kalitesine sahip olursunuz. etrafınızda iyi eğitimli insanlar vardır çünkü barzo sayısı çok azdır.
para yaşan kalitesinin küçük bir kısmını satın alır.
bunlar satın alınamaz
istediğiniz kadar paranız olsun çocuklarınız halı döşeli mükemmel eğitim sistemine sahip okullarda okuyamaz.
şehirden uzak piknik yapmaya gidersiniz ama o yerler kapı açık müzik dinleyen bira içen barzolar tarafından işgal edilmiştir dik dik bakar ayılar. (sıkıntım bira içmeleri değil nasıl içtikleri)
çocuğunuz bisiklet sürer dağdan inen orangutan çocuğunuza çarpar.
çocuklarınızla kamp yapamazsınız filmlerdeki gibi çünkü gece kurt adamlar dolaşıyor.
düzenli binaları düzgün yolları satın alamazsınız.
gönül rahatlığı ile çocuk yetiştiremezsiniz. çünkü memleket barzo dolu.
ne olur şu olur siz istediğiniz kadar kültürlü ve zengin olun azınlık hayatı yaşarsınız ülkede.
türkiyede para ev satın alır araba satın alır kültürlü komşu satın alamaz.
lüks araba satın alırsınız ama etrafınızda çok sayıda faça şahin, modifiyeli doblo kullanan sürücü vardır.
fakat herhangi medeni bir ülkede alt seviyede bile yaşam sürseniz çocuklarınız 10 numara okullarda eğitim görür.
kültürlü insanlarla yüz göz olur.
güvenle bisiklet sürerler.
kitap okurlar sokakta kimse ne yapılar lan bu diye bakmaz okumanın ne olduğunu bilirler . memlekette herkes hayat okulu mezunu anasını satayım herkes her boku biliyor okuyana mal gözüyle bakıyorlar.
kimse laf atmaz.
havuza girerler çünkü oradakiler oranın tuvalet olmadığı işenip sıçılmadığını bilirler
zaten bu yüzden türkiyede lüks araba iyi maaş güzel ev çok önemli başka bir bok yok çünkü alabileceğiniz bunlar.
türkiyenin zengininde ne var
fabrika,ev,araba,arsa.
para bunları satın alıyor çünkü.
mavi köşk
-
vakti zamaninda, kibris cumhuriyeti kurucu cumhurbaskani makariosun avukatligini da yapmis olan silah tuccari ve/veya kacakcisi pavoulidis ** isimli italyan asilli bir kibrisli ruma ait olan kibrisin batisinda camlibel isimli yerlesim birimine yakin bir yerde bulunan bir kosk ve/veya malikane ve/veya evdir.
bu evi ozel kilan biraz da hakkinda anlatilan sehir efsaneleridir. *
evin mimarisi "l" seklinde olup, ic avlusunda bir yuzme havuzu bulunmaktadır. eve girdiginizde antrede kucuk bir resepsiyon karsilar sizi. resepsiyonun karsindaki genis kapi, tam orta yerinde bir sut banyosu bulunan bir salona acilir. burada daha ziyade alemler tabir ettigimiz eglencelerin tertip edildiği * rivayet edilmektedir. kucuk mavi renkte seramiklerle kaplanmis sut banyosu, gercekten hani, kizlar nerde? repliginin dogmasini saglayacak guzelliktedir. giristeki koridor asip evin ikiye ayrildigi bolume geldiginizde saga donmeniz halinde, boydan boya havuz ve bahce manzarali bir yatak odasi karsilar sizi. burada bulunan geyik derisinden calisma masasi ve sandalyesi klasik dizaynından cok, makariosun hediyesi olmasi bakimindan onemli addediliyor. * anlatilana gore, konu masa ve sandalye 1974 baris harekati sirasinda kibrisi terk eden pavoulidis ** tarafindan, manevi degeri one suruluerek ozel olarak talep edilmis ve fakat adamcagiza gonderilmek yerine, "yoksa icinde gizli bilgiler mi var?" denilerek paramparca edilmistir. su an bir puzzle edasiyla birlestirilerek eski haline gtirilmeye calisilmis olan masa ve sandalyeye yakindan bakildiginda, bayagi bir incelemeye tabi tutuldugu hemen farkedilir. giristen saga deil de sola donulmesi halinde ise, ust kata cikan merdivenler ve onun hemen ilerisinde bar ve taverna biciminde dizayn edilmis yemek salonu cikar karsimiza. barin ozelligi, bir cogu eksik olsa da, duvarlara yerlestirilmis metal burc * sembolleridir. bunlarda sadece bir kaci bu gune kadar varligini surdurebilmistir. bari gecince karsimiza cikan yemek salonu ise, taverna bicimindeki dizaynı ile goz doldurmaktadır. burada buluanan masalar, renklerine gore ayrilmis olup, her biri, ust katta bulunan ve misafirlerin agirlandigi odalarin rengini tasimaktadir ve her konuk, kalmakta oldugu odanin rengine gore masasina yerlestirilmekte idi. yemek salonunun terasa acilan kapisindan ciktiginizda ise kendinizi, yer altinda bulunan mahsenlerden surekli devir yapan bir cesme bulursunuz karsinizda. aslan basi bicimindeki bu cesmeden ise, sarap aktigi rivayet edilmektedir.
evin ikinci katina gelindiginde ise, sol tarafta, toplanti odasi olarak duzenlenmis bir oda karsiliyor bizi. bu odanin girisinde, kapinin hemen disinda duran duvar dolabininin kapaginin ic tarafinda, pavoulidis **in evdeki tek fotografi yer almaktadir. toplanti odasinin icinde, rus bir ressam tarafindan hazirlanmis bulunan, basindaki hare ve takilari som altindan yapilmis bulunan, ve hangi yone gidilirse, butun govdesi ile o yone donen bir meryem ana ikonu dikkat ceker. ikinci kat koridorunda ilerledigimizde sol arka tarafta, cesitli renklerin dekorasyonda agir bastigi odalar ile sag tarafta ise bir baska yemek odasi ve salon karsimiza cikar. burada dikkati ceken unsur, uzak dogudan gelmis olan ve uzerine ozel ilaci suruldugunde deri islemeli yuzeyinde yer alan manzara resmi mevsimlere gore renk degistiren dolaptir. ancak 1980'li yillardan beri pavoulidis ** eve yardim gondermeyi durdurdugundan * bu dolap, en son ilacin suruldugu mevsim olan sonbahar renklerinde kalmistir *. odalardan en ozellikli olani ise ayni zamanda deprem odasi da olan cocuk odasidir. tuvalet ve banyo ile birlikte toplam uc bolumden olusan cocuk odasinin cocuklarin yataklarinin bulunundugu kismi, butun evden bagimsiz bir yapi olup depreme karsi dayaniklidir. cocuk odasindaki butun mobilyalar ise, kuvet, lavobo ve klozet dahil, minyatur olup, bu evin insaa edildigi tarih olan 1960'li yillara gore oldukca ilginc bir hadisedir. evin diger enteresan aksesuarlari ise, hangi acidan yaklasirsa yaklasilsin, arkadan yaklasani gosteren gunah cikarma aynasi ile en kucuk bir depremde devrilecek sekilde tasarlanmıs bulunan denge heykelidir. ayrica pavoulidis **in odasindan bir gizli gecidin *, bir iddiaya gore deniz kiyisina, bir iddiaya gore ise evin bulundugu tepenin karsindaki daha alcak bir tepedeki, yine iddiaya gore ingiliz gizli servisine ait evlerden birine ciktigi rivayet edilmektedir.
bunun yaninda evin bahcesinde, kucuk bir anfi seklinde tasarlanmis bir bolum bulunmakta ve burada sahne olarak nitelendirilebilinecek taraftaki rengi digerlerinden farklı bir tasin uzerinde durup anfiye taraf konustugunuzda sesiniz feci sekilde yankilanmaktadir. bu rivayet degildir. tasin uzerine cikip konusunca bunu kendiniz de duyarsiniz. avukat olan pavoulidis **in onemli davalarina, etkili hitabeti yakalamak icin gelip burada calistigi rivayet edilir.
bir de evin bahcesindeki havuzda zamaninda, birden cok kizin yuzdugu ve pavoulidis **in de onlara ikinci kattan bir elma attigi ve elmayi tutan ile birlikte oldugu * rivayet edilmektedir. ancak bunun arkasindan kosku gezdiren rehber siritarak, "tabii, elmayi erkeklerin kaptigini da soyleyenler vardir, zuha aha ha" seklinde bir ekleme yapar daima. gerci evde pavoulidis **e ait olan ozel birkac esyadan birinin de pembe bir bornoz oldugu gorenleri zaten bir parca dusundurur.
farah zeynep abdullah'ın yılmaz güney tweet'i
-
sırf solcu olduğu için katil ve bölücü birini savunan koyunlar linç etmeye çalışacaktır.
ama yerinde ve haklı bir tepki göstermiştir.
internette araştırılan hastalığın kanser çıkması
-
arkadaş bir tek benim başıma mı geliyor bilmiyorum ama internetten hangi sıkıntımı araştırırsam araştırayım muhakkak bir şekilde kansere bağlanıyor.
örneğin kolumda kırmızı iki üç nokta görüyorum araştırıyorum:
... kırmızı lekeler gibi birçok belirti cilt kanserinin habercisi olabilir.
arkadaşım "ağzımda aft çıktı" diyor beraber bakıyoruz:
... aft görünümlü yaralar ağız kanserinden iyi ayırt edilmediği takdirde tedavi için çok geç kalınmış olabilir.
iş yerinde belim çok ağrıyor, bel ağrısına bakıyorum:
... uzmanlar bel ağrısının kanser habercisi olduğunu söyledi
herkes felaket tellalı olmuş çıkmış...
kilitli yangın merdiveni yüzünden ölen 12 çocuk
-
işte o arkamızı döndüğümüz avrupa birliğinde böyle olayların yaşanmaması için çeşitli standartlar, bu standartları takip ve kontrol eden, rüşvet almayan çeşitli birimler, ve bu olaylar karşısında hatasını kabul eden yöneticiler vardır. önümüzü döndüğümüz birliklerde, örnek aldığımız arap ülkelerinde ise insan canının önemi yoktur. çünkü kaderdir, fıtrattır.