hesabın var mı? giriş yap

  • merak edenler için iç turizm

    aslında başlığımız "türklerin kendi ülkelerinde pahalı tatil yapmasının nedenleri" olacaktı lakin karakter sınırına takıldı.
    bu entrynin konusu "kendi ülkemizde yabancılar kadar kıymetimiz yok, onlar ucuza tatil yaparken biz kazıklanıyoruz" cümlesidir. gerçekte öyle midir? inceleyelim.

    1- yabancılar: - yabancı tur operatörleri tatil paketlerini en geç ekim-kasım ayında satarlar. bu onlara yüksek sezonda 90-100 euro olan paketleri 30 euroya satın alma şansı yaratır.

    1a- biz: sosyal yaşamları ekim-kasım ayında tatil planına yapabilme şartlarına olanak sağlamadığı için tatil planlarını yüksek sezonda 30 günlük zaman diliminde planlarız. tur operatörleri anlık hareket eden ve ne yapacağı belli olmayan yerli turistler için garanti kazancı riske etmek istemez.

    2- yabancılarda: seçtikleri zaman aralığı 6 ay önceden yabancı tur operatörlerinin belirlediği sezonun durgun olarak tabir edildiği haftalar dikkate alınarak pazarlanır.

    2a- bizde: seçtikleri zaman aralığı yerli tur operatörlerinin belirlediği sezonun yüksek olarak tabir edildiği haftalar dikkate alınarak pazarlanır. genellikle iç turizm talebinin yoğun olduğu ramazan ve kurban bayramı tatillerine yönelik pazarlama stratejisi güdülür. fiyatlar tavan yapar. bu süreç, 40-60 odalı küçük otel işletmelerinin ayakta kalmasını sağlar.

    3- yabancılar: genellikle tatil süreleri 9-14 gün arasında değişir. otel işletmeleri yabancı turiste mevcut odayı iki hafta kapatacağı için uygun aksiyon verirler ve operatörler buna uygun fiyat aralığı oluşturur.

    3a- biz: genellikle tatil sürelerimiz 4-6 gün aralığında değişir. otel işletmeleri erken rezervasyon olsa bile 4-6 günlük süreler için 9-14 günlük satıştan vazgeçmezler.

    madde 4 için ek not: turizm işletmelerinde ana kural şudur: müşteriler otele ilk adım attıklarında daha fazla tüketime meyillidir. ilk üç gün türk-yabancı farketmeksizin her milletten insanın tüketimi fazladır. misafirlerin otelde kaldıkları süre ne kadar uzarsa tüketimleri azalır ve doygunluğa ulaşırlar.

    4-yabancılar: 9-14 günlük tatillerinde tüketimleri ilk 3 gün haricinde otelin belirlediği fiyat aralığında gelişir.

    4a- biz: 4-6 günlük tatillerinde, tatil yapmaktan çok ödediklerini ücreti çıkarma ihtiyacı güttüğümüz için deli gibi tüketiyoruz. tok olsak bile yeriz, canımız istemese bile kendimizi zorlayarak otelin ücretsiz tüm hizmetlerinden faydalanmak istiyoruz. isteksiz olarak ücretsiz hizmetlerden faydalanmak, yerli misafirlerde huysuzluk oluşturur ve bu durum genellikle personel ve misafir arasında sorunlar oluşturur. bunun sonucunda yerli misafirler tatilde dinlenemeyip daha yorgun olarak eve dönerler.

    4b- 4-6 günlük zaman aralığında yerli turist devir hızı sürekli değişkenlik gösterdiği için otel işletmesi yerli turistten (yabancıya göre) %20 civarında zarar eder.

    5- yabancı: tur operatörünün kontrolünde otele ücretini verdikleri hizmetin başladığı saatte faydalanır ve ücretini verdiği zaman aralığından önce çıkış yapar. örneğin pazartesi günü öğleden sonra saat 13:00 da otele girer ve 7 gün sonra saat 12:00 da çıkış yapacakken otelden sabah 08:00'de ayrılır. küçük gibi görünse de bu durum otel işletmesine çok büyük kar sağlar.

    5a-biz: pazartesi günü öğleden sonra saat 13:00'da ücretini ödediği hizmetten faydalanması gereken yerli turist sabah saat 08:00'da otele dikilir. otel işletmesi misafirini kovamayacağı için kendilerine lobide bekleyebileceklerini söyler. yerli müşteriler odalarının uygun olmasını beklerken lobideki (ücretini ödemedikleri) çay-kahve-yerli/yabancı içecekleri sömürür, öğle büfesine dağıtırlar. bir hafta sonra çıkış yapacakları saat olan 12:00'ı mutlaka suistimal eder ve giderken son bir defa büfe ve snack vurgunu yaparak otelden ayrılırlar.

    hatırlatmak isterim ki 2011 yılında paylaştığım (hatta sosyal medyada her şey dahil sistemde çalışan bir aşçının itirafları şeklinde uyarlanan) entyde adı geçen birçok olay şu anda turizm otellerde artık uygulanamıyor çünkü yerli turist bu konuda bilinçlendi.

    önümüzdeki haftalarda otel işletmelerinde uygulanan güncel müşteri karşıtı şımarıklıkları ele alacağız ama görünüşe göre yerli turist de pek uslu durmuyor..

    :imla

  • ales için matematik çalışmam gerekiyordu fakat zamanında bildiğim her şeyi unutmuştum.

    üşenmedim, ales'e yönelik videoları izlemeye başladım. ağır geldi, hiçbir şey anlamadım. gücenmedim, üniversiteye hazırlık videoları izledim. çok karışık geldi. vazgeçmedim, anadolu liselerine hazırlık matematik videolarını izledim.

    olmadı, daha da geriye gitmem gerekiyordu! ilkokulda hocamın anlattığı matematik derslerini hatırlamaya çalıştım. komşudan aldım bir tane, falan. çok devamsızlığım olmuştu o yıllarda, parçaları birleştiremedim.

    gide gide en geriye gittim, sünnet videomu buldum. açtım, onu izliyorum annemle. matematik hâlâ sıfır. biraz önce çükümü kestiler.

  • " insanları ancak kendimiz için sevmeliyiz; onları kendileri için sevmek bir aldatmacadır. "

    yatak odasında felsefe

  • seviyeye bak...
    ilkokul 3.

    bu kafayla siz daha çok galatasaray şampiyonluğu görür, daha çok bu kompleks altında ezilirsiniz.

  • emre belözoğlu ve selçuk inan gibi formunun zirvesinde iki maestro sahadayken adı çalhanoğlan mı hakan mı ne, acayip bi çocuğun oyuna girmesiyle kopan maç.

    almanya'da mı ne oynuyomuş. ben tanımıyorum şahsen. ne gerek var be hocam selçuk inan gibi bi lokomotif, bi dinamo, bi makine varken.. maçın gittiği an o andı. bi de o emre çok istekli çocuk. daha 35 yaşında mı neymiş? gider o daha en az 3-4 maç oynar. geleceği parlak. olcan da iyi keşif. henüz 30 yaşındaymış o da. güçlü, istekli. feci ısırıyo rakibi.

    bi de burak yılmaz yeterince beslenemiyor.. senin elinde burak yılmaz varsa önce tahtaya onun adını yazarsın ve geri kalan yerleri doldurursun bu iş bu kadar basittir. gerisini zaten burak yılmaz halleder. ama adam bugün beslenemedi. bakıyorum, adama bir pas veriyolar topu alıyo ama hala karşısında kaleci var. arkadaşım sen geçsene kaleciyi de, sonra bırak topu burak'a. gör bakalım golü yapıyo mu yapamıyor mu? oooh ne güzel valla at topu burak'a, sonra gol bekle. iyi de kaleci var adamın karşısında kardeşim o da karpuz korkuluğu değil ya. burak'a daha çok boş kale hazırlayacak şablonlar çizilmeli. bu şablonlarda da takımın dinamoları emre ve selçuk ön planda olmalıdır.

    her şey için teşekkürler hocam ve futbolcular. izlanda taş gibi bi takım. 3-0'lık yenilgi bizim için güzel bi uyarı oldu. ne demişler bi hezimet bin nasihat. bu takım hollanda ve çek cumhuriyeti ile çok çok rahat berabere kalır. göreceksiniz. seri beraberlikler bile gelebilir olumlu yönde. biz bu izlanda'yı istanbul'da kitleriz çok rahat 0-0.

    bu takım bu ligi çok rahat 4. bitirir. en kötü diyorum. avrupa ligi oynarız yani her türlü avrupa'da devam ederiz.

  • edit: kazlarla video çekmişler, kazlar mutlu gerçekten kadınlarınmış. videoyu görünce mutlu oldum.
    hadi şimdi gidin suratına kezzap atılan çocukla video çekin.

    edit: kezzap da yalan çıktı ya da atan türk diyenler önce bir izlesin

    bunun peşine bu kadar düşmeyi biliyorsunuz madem kezzap atılan çocuğun peşine niye düşmüyorsunuz? hiç haberini yapmıyorsunuz?

    aman aman ıraklı bacılarımıza ayıp ettik, hadi len ordan. iki yüzlüler.

    edit: bu türk insanındaki arap aşkı neymiş böyle ya kendi milletinden üstün tutacak kadar.

    çok sinirlendim, iki gündür kazın peşine düştüler, git o kezzap atılan çocuğun da peşine düş.

    istemiyoruz kardeşim istemiyoruz, sabaha kadar allasanız da pullasanız da ülkemizde arap istemiyoruz.

    edit: dün de polis dövüyordu bu bedeviler, o polisi bir kürt dövse evinin önüne toma yığardınız, ulan ne arap seviciliğiymiş.
    kaç para ulan bir arap sevmek?