hesabın var mı? giriş yap

  • artık zamanının geldiği düşünerek, babama bir sevgilim olduğunu açıklamaya karar verdiğim gün:

    0: baba, şimdi bi şey söliycem sana, gerçi belki daha önce söylemem gerekirdi ama...
    b: hımm, anlaşıldı geliyo bi şeyler, söyle bakalım kızım.
    0: baba benim bi erkek arkadaşım var, okuldan.
    b: hımm, sizin okuldan yani? adı ne? <beklenen bi soru>
    0: hede
    b: hangi bölümden? <tabi bu da beklenen bi soru>
    0: hödö
    b: hadi ya.. gözlüğü var mı? <nası ya?>
    0: var baba? niye sordun?
    b: gözleri adam gibi görseydi seni alır mıydı kızım?
    0: ...

    bu sözler beni değil yanımızda duran annemi ve kardeşimi yardı maalesef.

  • öyle ya da böyle. kafası son derece rahat. ne istediğini biliyor. oldukça kararlı. ikinci uyarısını sadece "kaptaaaaağğn" şeklinde yapabiliyor. ziyadesiyle net. bence öyle aval aval bakacağınıza yol verin geçsin. şahsen ürktüm çünkü.

  • ---bir erkeğe aşık oldum ama onunla nasıl sevgili olurum bilemiyorum.
    siri: işlemci çekirdeğim sıcacık oldu.

    vay edepsiz!

  • eğer bu kazaya audi değilde reno neden olsaydı muhtemelen bu haber; d-100'de maganda dehşeti olarak olarak verilirdi. şimdi haber çok masum d-100'de makas kazası olarak geçiyor.
    klasik bir habercilik mantığı; zengin ailenin çocuğu kazaya neden olursa şablon şu: iki ay sonra okulundan mezun olacaktı ama olamadı, sevgilisi son yolculuğuna gözyaşlarıyla uğurladı, daha hayatının başındaydı gibi gençlik vurgusu, gülümseyen hayat saçan fotoğraf seçimi.
    sıradan gariban biri kazaya neden olursa trafik canavarı oluverir. öldü de allahtan kurtulduk toplumca gibi bir bakış açısıyla haber veriliyor.
    iki yüzlü bir toplumun iki yüzlü bir medyası da olur haliyle...

  • oyun: warcraft 3 (footmen mod'u)

    durum: oldukça deneyimli ve iyi bir oyuncu olan ev arkadaşıyla multiplayer oyunu atılmaktadır. daha önceki oyunlardan ev arkadaşını konvensiyonel yollarla yenmenin imkansız olduğuna, oynanan oyun 5 dakika da 5 saat de sürse eninde sonunda ele alınacağına kanaat getirilmiştir.

    strateji: ev arkadaşı oldukça iyi bir oyuncu olsa da zayıf bir tarafı vardır: ekran kartı dandik, bilgisayarı ise eskidir. bel altına çalışılması gerektiğine kanaat getirilir:
    oyunun başından itibaren tüm para cancanlı savunma kuleleri yapmaya harcanır. normalde rakibinizin eninde sonunda sizi ezip geçmesiyle sonuçlanacak saçma bir taktik olsa da durulmaz, üse yakın toprakların hepsi kule yapımına harcanır.

    sonuç: ev arkadaşının ekran kartı o kadar kuleyi aynı ekranda görmeyi kaldıramaz ve planlandığı üzere çöker. hükmen galip olunmuştur.

  • lisedeyken sen yeterince çalışmıyosun diye beni dışlayan, boğaziçi istediği halde adana'da okuyan ve 2 yıldır hala düğün fotosu paylaşan arkadaşın koçişli herhangi bir postunun altına boğaziçi diploması fotosu ve ahahahahha yazmak. yapamıyorum.

  • jack nicholson, tom cruise, demi moore, kevin bacon ve 24'ün süper kahramanı kiefer sutherland gibi ünlü isimlerin yer aldığı, hollywood sinemasının gelmiş geçmiş en gaz filmlerinden biridir. red code tanımının gözümüze sokulduğu bu filmde, rütbesi gereği mevcut konumunu istediği biçimde kullanma hakkına sahip olduğunu düşünen - buna inanan - küstah bir albayın*, evlat diye tabir ettiği avukat* tarafından nasıl alt edildiğini zevkten dört köşe izleyebilirsiniz ya da izlediniz; zira film 1992 yapımı.

    "we fight for the ones who cannot fight for themselves. we should have done the same for willie"

  • "kederli ruhların desteklenmek ve propagandasını yapmak için bir despota ihtiyaçları olduğu gibi, despotun da amacına ulaşmak için ruhların kederlenmesine ihtiyacı vardır."