ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
" türkiye'nin 90%'ı calgon kullanıyor " dedikleri halde, calgon'un 10% için verdiği mücadeleyi takdir ediyorum.
michael jackson
-
daha onu tanımayan hiçkimseye rastlamadım, herkes tanıyor. ama tabi herkes arkasından ağlamıyor.
arkadaşlarım artık alıştı, babamlar gülüp geçiyorlar, bir tek kardeşim anlıyor beni, neden ağladığımı...
5 yaşında sahneye babası tarafından dövülerek zorla çıkartılmış, çocukluğunu yaşamasına asla izin verilmemiş, 50 küsür yaşında bile çocukluğuna özlem duyup, çocukluğunu yaşamaya çalışan bir insan.
çocuklara olan aşırı sevgisi yüzünden adı pedofiliye çıkmış, hiçbir zaman kanıtlanamayan (ancak öldüğünden sonra iftira olduğu itiraf edilen) iddialarla boğuşmuş bir insan.
hastalığıyla dalga geçilmiş, burnunun büyüklüğüyle dalga geçilmiş, dalga geçmesinler diye burnunu küçültmesiyle dalga geçilmiş bir insan.
ve tüm bunların üstüne, o yaşayamadığı çocukluğunu dünya üzerinde rengine, ırkına, dinine bakmadan bütün çocuklar yaşayabilsin
ve o çocuklar gitgide daha da kötü bir yer olan bu dünyayı kurtarabilecek kişiler olarak büyüsünler, umudumuz olsunlar diye ömrü boyunca bütün gücünü, parasını, vaktini, popülaritesini harcamış bir insan.
bakın sanatından ve dünya üzerinde şu ana kadar gelmiş geçmiş en büyük eğlendirici (saçma biliyorum ama entertainer'ın daha mantıklı bir türkçe'sini bulamadım) olmasından falan bahsetmiyorum. doğuştan gelen yeteneklerinden falan bahsetmiyorum. 35 yıl boyunca her çıkardığı albümle farklı farklı insanlara hitap edebilmesinden falan bahsetmiyorum. aynı anda "pop, rock & soul"un kralı sayılabilmesinden bahsetmiyorum. aldığı ödüllerden ve rekor kırma rekortmeni olmasından bahsetmiyorum. yaşarken dünya üzerinde yaşayan en ünlü insan olmasından bahsetmiyorum. 10 milyon satıştan aşağı düşmüş albümü olmamasından bahsetmiyorum. dünya üzerinde "ölün" dese ölecek milyonlarca insan olmasından bahsetmiyorum.
kendisine, kıçının üstünde klavye başında cahilce ama küstahça "pedofili" demekten, "rengini beyazlattı" demekten başka hiçbir vasfı olamayan insanlar daha fazla eğlensin diye yarım asıra yakın yaptığı şeylerden bahsetmiyorum.
onlar bile daha güzel bir dünyada yaşayabilsinler diye yaptıklarından bahsediyorum.
bugün, dünya üzerinde eğer hala umut varsa, bu dünya daha güzel bir yer olsun diye didinen insanlar varsa, hala çocukları seven insanlar varsa, ve onların geleceği için çalışan insanlar varsa; bunun nedenlerinden biri de senin bu insanların yapabilecek güçlerini farketmesini, bir şeylerin farkına varmalarını, iyi çocukluk yaşayıp iyi birer insan olmalarını sağlamandandır.
o yüzden, rahat uyu michael!
fans love you! your majesty, my king!
inanılmaz tesadüfler
-
iki abd baskanıyla ilgili inanılmaz tesadüfler * için buyrun:
abraham lincoln'un kongreye secildigi yil 1846.
john f. kennedy'nin kongreye secildigi yil 1946
abraham lincoln'un abd baskani oldugu yil 1860.
john f. kennedy'nin abd baskani oldugu yil 1960.
her iki baskan da bir cuma günü suikasta kurban gitti.
her iki baskan da baslarina isabet eden kurşunla öldü.
lincoln'un sekreterinin soyadi kennedy idi.
kennedy'nin sekreterinin soyadi lincoln idi.
lincoln ve kennedy güneyliler tarafindan öldürüldü.
lincolnve kennedy'nin koltuguna güneyliler oturdu.
yerlerine gelen baskanlarin soyadlari johnson'di.
lincoln'den sonra baskan olan andrew johnson'in dogum yili 1808'di.
kennedy'den sonra baskan olan lyndon johnson'in dogum yili 1908'di.
lincoln'u vuran john wilkes booth'un dogum yili 1839'du.
kennedy'yi vuran lee harvey oswald'in dogum yili 1939'du.
iki suikastcinin de üç ismi vardi.
iki suikastcinin de isimlerinde 15 harf vardi.
lincoln, ford theater isimli bir tiyatroda vuruldu.
kennedy, "ford" marka bir otomobilde vuruldu.
lincoln'u vuran tiyatrodan kacti, bir depoda yakalandi.
kennedy'yi vuran depodan kacti, bir tiyatroda yakalandi.
her ikisi de davalari baslamadan öldürüldü.
ve son olarak... lincoln ölmeden bir hafta once maryland monroe'daydi.
kennedy ölmeden bir hafta önce marilyn monroe'ylaydi.
fatih terim'den 6 emir
-
bir de ben ekleyeyim;
-topa vurun
acının adı
-
bir ilhan berk şiir. acı gibi ritmi aksak :
yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz
yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz
yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği
seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla
hızla düğümlenir bulanır su seninle
körlenir seninle hızla emeğin tarihi
ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş yavaş
acının uzun uzun yazılan adı.
ali ağaoğlu'nun klozeti
-
kendisi sürekli ormanın içine ettiğinden ayrıca klozet kullandığını düşünmüyorum.
doktorlardaki anlamsız özgüven
-
zeka geriliği detected. cilveli reprezant, 6-7 kazanıyorlar. nasıl bu kadar kafanızda karikatürize ediyorsunuz? para mevzusundan başlarsak çok para kazansak doktorlar da çok paracı dersiniz, az para kazansak "kim lan bu doktorlar 5 bin liralık adam işte" diyorsunuz. kazancımızdan ne istiyorsunuz anlamıyorum ama isteseniz de istemeseniz de aç kalmayacağız. ayrıca hepi topu bir yıl içinde bir kaç kere reprezantlar ilaç sundu hepsi de erkekti ve verdikleri tek şey ışık kaynağı ve kalemdi. ve özgüveninizin kaynağı da var ayrıca, ve bu ne para ne pul ne de makamdan ileri geliyor. bugün 16 yaşında kalbi duran çocuğu hayata ben döndürdüm. geldiğinde kalbi atmayan kızı ben yaşattım. al sana özgüvenimin kaynağı. ben insan hayatı kurtarıyorum, ben insanların ağrılarını acılarını kesiyorum, ben hayatımı başka insanların hayatına adadım ve bunun da hem madden hem de manen karşılığını görüyorum. benim hastalarım bana, hiç tanımadıkları adama kurbanın olayım, allah razı olsun diyor. bu da bana yetiyor. aklınız almıyor ama biz doktorlar bu dünyanın şanslı seçilmiş kişileriyiz. kusura bakmayın. karşımızda kompleks yapıyorsanız bu sizin sorununuz.
(bkz: haters gonna hate)
mackolik.com'un yaran üye yorumları
-
konyaspor vs osmanlıspor maçına yapılan yorum:
" iki takım da cumhuriyet bayramı nedeniyle gergin. bu maçta kırmızı kart çıkar. " :)
link