ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
barbara palvin'in aşık olduğu erkek
-
adam barbara'dan güzel aq.
belgeseller için yaratılmış aşırı tipsiz hayvanlar
-
(bkz: https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/…6ba3ec3c4.jpg)
(bkz: http://2.bp.blogspot.com/…w/s1600/ugly animal 4.jpg)
(bkz: http://www.factzoo.com/…ly-hairless-dog-wiskers.jpg)
(bkz: http://news.xinhuanet.com/…ic/133619705_title1n.jpg)
yıllar sonra gelen edit: ölmüş linkler yenilendi.
30 temmuz 2019 bayern münih fenerbahçe maçı
-
lan bu audi kupasina kim istedi katilmayi. bize skoda kupasi falan olsaydi soyle sparta prag, legia varsova falan.
can bonomo kaybederse olası gazete başlıkları
3 ağustos 2014 r. tayyip erdoğan istanbul mitingi
-
setlist'i belli olmuştur.
1- artık eski türkiye yok (tiesto mix)
2- bunlaaar (bir klasik olarak)
3- pensilvanya ihanet şebekesi (akustik)
4- ekmel daha milli marşını bilmez live performance (dev ekranlardan gösterilecek)
5- cehape genel müdürü (remix)
6- eey bahçeli
7- milli gelir şuydu bu oldu v.b. (drum solo)
8- milletin adamı (acapella)
9- dombra (uğur ışılak cover)
30 yaşına rağmen doların akıbetini takip eden tip
-
okullar açılsa da şu liseliler biraz azalsa
rockstar denince akla gelen ilk kişi
-
üzgünüm fakat grand theft auto serisi geliyor komple.
aşk-ı memnu'nun kitabı çıkmış
-
altunizade capitol d&r'da, kitap rafları arasında, 15-18 yaş arası olduğunu düşündüğüm bir hanım kızımız tarafından dile getirilen hayret ve sevinç cümlesi. muhtemelen son 2 yıldır ilk defa kitap okumasına neden olacak bu kutlu olayı giyim kuşam ve prozodi açısından kendisinden ve birbirlerinden ayırt etmenin mümkün olmadığı arkadaşları ile paylaşırken kulak misafiri olduğum kutlu haber.
aslında bir nevi yardım çığlığı olarak da algılamak mümkün. şu birkaç kelimelik kısacık cümleden bile son 20 yıldır yaşadığımız yadsınamaz mallıklar ile ilgili fikir edinmek mümkün değil mi a dostlar?
halid ziya uşaklıgil'i tanımıyor veya bu sıradan dizinin bir uyarlama olduğunu bilmiyor olması değil bence mesele. kanımca, çok daha ciddi bir mesele var bu cümlede!
kitap kavramı, "çıkan", zamanı gelince yeşeren veya düzenli servis edilen bir obje olarak algılanmaya ne zamandan beri başladı?
turfanda hıyar mı lan bu?
tamam gazetelerdeki boy boy ilanlardan, marketlerdeki cikletlerin kenarına koyularak satılanına; her televizyonu açtığımızda son yazdığı kitabını kameralara tutarak röportaj veren yazarlardan, dergilerin yanında eşantiyon verilenine, "kitap" ön planda sanki endüstriyel bir ürünmüş gibi algılanmaya başlanmış olabilir. ama bu kadar da mı koptuk gerçeklikten artık?
bir kitap, bir beste, bir heykel veya resim ne zamandan beri ısmarlama mobilya, kesilmiş çelik veya banttan üretilen buzdolabı muamelesi görmeye başladı arkadaş!
hani bu ülkenin çocukları manevi değerlere bağlı ve muhafazakar kişiler olacaklardı. hani şanlı tarihimiz ve asil milletimizle gurur duyacaktık. gavur ve gomonist propagandalarından koruyacaktık yavrularımızı. bu yüzden asmadık mı lan sağdan soldan 50 kişiyi. bu yüzen işkence görmedi mi binlerce genç aydın.
ne oldu gladio'nun pezemenkleri? daha bıkmadınız mı yalan söylemekten? "yanılmışız, her şeyi istediğimiz gibi uyguladık ama sonuç bklediğimiz gibi olmadı. özür dileriz" de demediğinize göre, o söylemlerinizin de hiçbiri sikinizde değilmiş demek ki!
manevi değeriniz ana akım` :mainstreammedya, milli değerinizwall street` borsası olunca, yine de şükredin bizim gençliğe hıyar ağaları. delikanlılar birbirini dürtüp "kalem ve klavye icat olmuş olum biz de yazabilecekmişiz" diye geyik de çevirebilirlerdi. size kalsa bu ülkeye bilgisayar ekipmanı olarak sadece mouse sokardınız ya...
haber vermeden işten ayrılan eleman
-
kendine acıyanlara, asosyal olduğunu düşünen mallara kapak olmuştur.
cüzdanda fotoğraf taşımak
-
tutunmaktır bazen. zor zamanlarda kredi kartlarına, kimliklere değil de varlıkları ödül olan, özlemleri bile ümit veren, varlıklarıyla sizi siz yapan ve siz olmaktan çıktığınızda geçmişi ve nereye ait olduğunuzu, gücünüzü hatırlatan insanların yüzlerine fotoğraftan da olsa bakabilmektir. onlar bilmezler bile, oysa o kadar fazlasıdır ki sizin için derin bir nefes alıp da yorgun bir anınızda işlevi sadece para koyup çıkarmak olacak cüzdanınızı sizin için değerli hale getiren o fotoğraflara bakmak. hayata mola vermek, güç toplamaktır bazen sevdiklerini her an yanınızda taşımak, sevdiklerinizin varlığı.
arabayla merdivenlerden inen kadın
-
fren yerine gaza basıp hiç alakası olmayan masumları öldürmesindense, böyle kişisel salaklıklar daha iyi bence.
daha iyi demeyelim de hadi, daha kabul edilebilir diyelim.