ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atsızcılar
-
zirve basma hayallerini yıkmak istemediğim site, ama zirveler genellikle barlarda oluyor ve buralara girişte 18 yaş sınırı var.
afganistan'dan 150 bin çoban getirilmesi
-
ben çalışırım lan. 5 bin tl ve insanla uğraşmayacağım bir iş.
nereye başvuruyoruz?
zorunlu edit : ülkede çoban mafyası var galiba.
mesaj kutum hep yeşil. kendimi özel hissetmedim değil hani.
k ile m arasindaki ince çizgi
-
bugune kadar yaptigim en oha tespit.
mustafa sandal
-
kıyaslama;
denize doğru > uzi'nin şimdiye dek yaptığı ve ölene kadar yapabileceği tüm şarkılar.
ben bu adamı 25 sene önce de, iki ay önce de sahnede dinledim ve şunu söyleyebilirim ki enerjisinden gr eksilme yok adamın. dans eder, enstrüman çalar, dili vardır, yurt dışı görüsü muazzamdır ama her şeyden çok müzisyen kere müzisyendir. düşününce adamın 35 senelik sanat hayatında tek falsosu da yok.
kendisi "kanka olunmak istenen ünlüler" listemin tepelerinde yer alan ender müzisyenlerdendir, hatta şimdi düşündüm de george michael ve david bowie ölünce en tepeye yerleşti sanırım.
ömrü uzun olsun. herkesin de dediği üzere, yaptıkları nesiller sonra da elbet dinlenecektir.
starbucks kahvelerinde fil dışkısı kullanılması
-
günyüzüne çıkmış olay.
ben de hep "bok mu var içiyorsunuz starbucks'ın boktan kahvelerini" diyordum, harbi varmış. içime doğmuş...
(bkz: ben dediydim)
11 ocak 2022 dolandırılma teşebbüsüm
beklenen büyük istanbul depremi
-
istanbul'da daha rahat yaşayabilmek için bunu kurtarıcı olarak görenler varmış, bugün bunu da gördüm. kardeş doğal seleksiyona katkıda bulunmak istiyorsan sık kafana bir tane, bak ne trafik kalıyor, ne kalabalık, ne kargaşa. böyle bir deprem olursa o ölülerin içinde sevdiklerinin de olabileceğini unutma. yok onlarda umrunda değilse insanların hassas noktalarına dokunabilecek lafları orda burda düşünmeden çıkarma o boş çenenden.
gölcük depreminde 2 yakınını (19 ve 27 yaşlarında) kaybetmiş bir insan olarak söylüyorum. yıkıntıların arasında sevdiklerini aramaktan iyidir istanbul'un kaosu.
yaran diyaloglar
-
ankara - altınpark'ta bir çay bahçesi. arkadaşımla birlikte birer çay içer konuşuruz diye gitmişiz. iki kişiyiz ve başka müşteri yok. çay bahçesini yeni devraldıkları belli çünkü şark köşesinde yerleri olduğunu 3 defa hatırlattılar.
garson- (arkadaşıma) ne alırsınız?
arkadaşım- iki çay lütfen
garson- (bana) siz ne alırsınız?
ben- ben arkadaşın çaylarından birini içerim.
garson- ????????
little manhattan
ben bir suriyeli'yim
-
"o halde ülkene dön" şeklinde seslendiğim kişi söylemi.
(bkz: evet barbar türküm)
3. havalimanının tam bir fiyasko olduğu gerçeği
-
''öküzüm büyük olsun da varsın çekmesin'' mantığıyla yapılmış bir havalimanıdır.
şark kafası işte işlevine bakmadan her şeyin en büyüğünü istiyor ve en büyüğün en iyi olacağını düşünüyor.
yazık.