hesabın var mı? giriş yap

  • ''tayyip erdoğan artık kısır döngüye girdi. bundan sonrası yok. cumhurbaşkanlığı görevi bitince muhtar adayı olarak tekrar siyasete atılacaktır.''

  • übermensch yani üstinsan kavraminin yaraticisi.
    kimi zaman yokluga adadiklariyla nihilizmin babalarindan da denebilir.
    insani hayvan ve üstinsan arasinda bir koprü olarak gordü.
    insanin eksiklerinden arinarak ya$amasinin daha iyi bir dünya yaratacigini dü$ündü.asla bir insanin digerine üstünlügünden bahsetmedi,aksine insanlarin topyekün varolan insan kiliflarini a$malarini hedefledi.
    cogu zaman irkcilikla suclanmasinin yegane nedeni hitler ve nazistlerin kendi kirli sava$larina nietzsche'yi alet etmi$ olmalaridir.
    zerdü$t boyle diyordu adli eseri en cok basilmi$ ve farkli dillere cevrilmi$ eseridir.bu eserde üc büyük din oncesindeki en büyük din olan ve kaynagini irandan alan mazdaizm'den etkilendigi gorülür.mazdaizm dininde ahura-mazdaya inanilirdi,inanca gore ahura-mazda herkesin icindeydi.bu dinin en büyük ozelligi ya$ama tarzlariyla komünizme benziyor olu$uydu.ozel mülkiyet yoktu.lüks ve gereksiz tüketim kar$itligi vardi.mazdekler gittikleri heryerde merkeziyetcilige ve lüks hayata kar$i ciktiklari icin güclü devlet yapilari icinde kabul gormediler.onlardan geriye hicbir yazili belge kalmam$ti,ancak nietzsche'nin onlardan bahseden cok eski latince par$ömenler üzerinde cali$tigi biliniyor.
    mazdekci anlayi$ nazilere maledilemeyecegi gibi nietzsche de sosyal fa$izmle alakasi olmayan büyük bir dü$ünürdür.
    kafasi cali$an cogu insan gibi o da delirerek olmü$tür.

    'kendin alabilecegin bir hakki asla ba$kasinin sana vermesine izin verme' - f.nietszche

  • "çok sıkıcı birisin"
    "hayata karşı dimdik durmuyosun"
    "çalışıyorum biliyorsun"
    "öf"
    "pöf"
    "tamam"
    "sana da"
    "ben de"
    "günaydın"
    "neyse uyuyorum ben iyi geceler"

    zaten bunlarla geçti aylarimiz. smile bile atmazdi lanet karı. ulan botla mi sevgili olmuşuz napmisiz aylarca şimdi fark ettim de.

  • en fazla 60. dakikada hükmen 0-3 olarak bitirilmesi gereken maçı devam ettirenlerin suçudur.

    her sene bu futbolu terörize eden topluluğa tolerans gösteriyorlar. neden, çünkü ülkeyi siyaseten karadeniz lobisi yönetiyor.

    adamlar hakem dövdüler, futbolcu dövdüler, hakemi odaya kitlediler, sahaya kale direği attılar, neler neler yapmadılar amk. her birinden ayrı ayrı küme düşürülmeleri gerekiyordu. ama işte “bakan”ı olan kazanıyor bu ülkede.

  • gizli bölümler, hmmm.
    bu okulların bir projesi yok mu? var.
    bu projeyi onaylamakla yükümlü mimarlar, belediyeler var mı? var.
    peki bu projelerdeki okulların inşaası esnasında imar planına ve projesine göre yapılıp yapılmadığını denetlemekle yükümlü belediyeler değil mi? evet.
    okulların inşaası bittikten sonra geçici kabul ve kesin kabul için heyetler buraları gezmiyor mu? gezmek zorunda.

    o zaman soru şu?
    nasıl oluyor da kimler bu gizli bölümlerin yapılmasına göz yumuyor? bunların hepsi tek tek ortaya çıkarılmalı.

  • aynı şeyi ev sahibime yapmıştım ama o doktor değil* whatsapp üzerinden kira pazarlığı yapıyorduk yazışarak, ben her hitabımda "siz" yazdıkça o ısrarla "sen" diyor, en son "senin dediğin gibi olmuyor" diye yazınca hemen telefondan aradı gerildiniz sanırım diyor, yoo dedim sende nerden çıkarıyorsun böyle şeyleri diyerek ardından yalancı bir kahkaha patlattım. bir daha asla sen demedi.

    size "sen" dilini kullanan kim olursa olsun "siz" dilini kullanmayın, başka dillerde olanlar o dilin kullanıcılarının sorunu, bu dilin nezaket kuralları var ve nezaket karşılıklı olursa bir anlamı olur...

  • deja vu'nun tam tersi bir piskolojik gerilim.. kanimca sahane bir mutluluk..

    jamais vu'da daha once etut edilen bir deneyimi hic yasamadiginizi dusunebiliyorsunuz.. mesela her gün kosesinden dondugunuz apartmanin kosesinden sanki ilk defa donuyormuscasina tedirgin olabiliyor, her hafta sonu yediginiz cipura'nin tadina hayran kalabiliyorsunuz.. kisa süreli bir saskinlik olsa da yine de bir fenomen.. "ulan 6 yasindan beri metallica dinliyorum" dedikten sonra konserde birden hadiseye yabancilasmak da jamevu nun bir parcasi..

    ama sizofreniden öte olarak kısa süreli bir unutkanlik bu.. 4-5 saniyelik aldanma..

    bilimsel hikayesi de su ki, beyin bir hadiseyi duyular ile deneyimlediginde tak bilgileri depoladigi merkezi ariyor.. "bilader ben bişi yiyorum ama daha once yedim mi bilmiyorum. muz diyorlar.. nasildir sever miyiz?" falan diyor.. bir, bilemedin iki saniyede "ooo supperdir ya, saridir, anamurdakiler kücüktür, ilk kez 4 yasinda yemistik.. ilkokulda musa cantasinda getirmisti. canimiz cekmisti ama yiyememistik" gibi muz hakkindaki deneyimlerini gonderiyor o bilgi merkezi..

    ama an geliyor, bu bilgileri isteme, veya verme hadisesi gecikebiliyor.. işte o durumda jamais vu denen hadise gerceklesiyor.. hayat senleniyor..

  • derinin epidermis tabakasının altında bulunan dermis tabakasındaki mürekkep yapısının lazerle kırılıp, daha küçük parçalara bölünmesiyle yapılan işlem.

    tanımı yaptığımıza göre daha detaylı anlatıma geçebiliriz:

    dövme yaptırdığınız zaman dövme makinesinde bulunan çoklu iğneler derinin dermis tabakasına mürekkep bırakır. mürekkep bırakıldığında o bölgede mürekkep dağılır ve çoklu olarak, küçüklü büyüklü mürekkep parçacıkları kalır. dövme yaparken kullanılan açık renk mürekkepler genelde ağır metaller içerir ve derinize işlendiği anda bağışıklık sisteminiz bu mürekkebin yabancı bir madde olduğunu anlar. akyuvarlar pigmenti ortadan kaldırmak için gelir ama akyuvarlar çok küçük hücreler olduğundan ve mürekkebin büyük kısımları akyuvarlara kıyasla epey büyük olduğundan bu ortadan kaldırma işlemi epey zorlaşır. yeni yapılmış bir dövmeye baktığınızda oldukça keskin ve canlı gözükür ama 20 senelik bir dövmeye baktığınızda, eğer dövmenin üzerinden geçilmemişse, solmuş olur. bunun sebebi akyuvarların yavaş yavaş mürekkebi yemesi ve lenf bezleriniz aracılığıyla karaciğerinize taşıyor olması(kısacası 20 yıllık bir dövmenin solmasının sebebi vücudun yavaş yavaş o dövmeyi sindiriyor olması). işte lazerle dövme sildirme işlemi de özünde bu prosesi hızlandırmaya yönelik bir işlem. lazerin yüksek ısısı sayesinde mürekkep parçacıkları küçültülüyor ve akyuvarlar tarafından daha kolayca yutulabiliyor. sonrasında karaciğerinize taşınan metal içerikli mürekkebi dışkı olarak atıyorsunuz. yani tam anlamıyla dövmenizi sıçıyorsunuz dostlar. dolayısıyla dövme kitsch'dir. (bkz: #24725721)

    ha bir de, kardeşim bu lazer falan bilim-kurgik* şeyler diye anlamıyoruz ama, nasıl parçalıyor lan mürekkebi diye merak ediyor olabilirsiniz. şöyle ki, mürekkebe normal ışık tuttuğunuzda ışık bir taraftan değiyor ve ısısı öbür tarafa doğru yayılıyor ve sıcaklığı artan mürekkep hacim kazanıyor. gel gelelim, lazer gibi acayip yüksek sıcaklığa ulaşabilen bir aletle, mürekkep partikülünün bir tarafından ısıtmaya başladığınızda, ısı daha öbür tarafa yayılmaya fırsat bulamadan, lazeri tuttuğunuz kısım hacim kazanıyor ve diğer kısım yetişemediği için parçacık ortadan ikiye ayrılıyor. sonra da yukarıdaki olay oluyor işte.

    not: gece yarısı girdiğim bu entriyi gündüz tekrar girdiledim. önceki girdide akyuvar yerine alyuvar yazmıştım, hegel kim lan nickli yazar sağolsun düzeltmişti. hatta makrofaj diye düzeltmemi söyledi ama yapmadım, suçluyum.

  • aynı besin desteğini başka bir yerden daha ucuza alınca "ama eczane malı başka olur, cart curt." diyen eczacıların birliği mi ?

  • çok daha korkutucu olanı şu açıklamadır:

    "kasar köyü civarındaki ölçümlerin ardından görüştüğümüz köprübaşı ilçesi akp’li belediye başkanı zafer mergen, seçim sürecinde bu türden bir çalışmaya sıcak bakmadığını söyledi. mergen, ilçesinin adının böylesi bir çevre sorunu ve radyasyonla anılmasının ilçeye zarar vereceğini ileri sürdü."

    zafer mergen'in söylediklerinden anlıyorum ki radyasyonun bahsi, radyasyonun kendisinden daha fazla zarar veriyor. söz konusu yerel seçimse kanser teferruattır!